2015 ELAZIĞ İÇİN YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLSUN

Başkan Şekerdağ, Elazığ'da değişimin 2014 yılında başladığını, Elazığ Kalkınma Kurultayla birlikte oluşturulacak hedef ve stratejilerin hayata geçirilmesi noktasında öncelikle siyasi iradenin kararlılığına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Şekerdağ, 2015 yılında ülke genelinde yapılacak olan seçimlerle yeni bir dönemin başlayacağını bu dönemin Elazığ adına çok büyük önem taşıdığını ifade etti.

PAYLAŞ
Harput Sancak Haber - Harput Sancak Haber

Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şekerdağ 2014 yılı değerlendirmesi ile 2015 yılı beklentilerini açıklayarak, yeni yılın Elazığ için dönüşüm yılı olmasını diledi…

 

Başkan Şekerdağ, Elazığ’da değişimin 2014 yılında başladığını, Elazığ Kalkınma Kurultayla birlikte oluşturulacak hedef ve stratejilerin  hayata geçirilmesi noktasında öncelikle siyasi iradenin kararlılığına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Şekerdağ, 2015 yılında ülke genelinde yapılacak olan seçimlerle yeni bir dönemin başlayacağını bu dönemin Elazığ adına çok büyük önem taşıdığını ifade etti.

 

ELAZIĞ’IN DİBE VURMA POLEMİĞİ…

Başkan Şekerdağ bir TV programında dile getirmiş olduğu değerlendirmesinin ilde tartışma konusu haline getirildiğini ifade ederek, “Yapmış olduğumuz değerlendirmeyi maalesef üzülerek görüyorum ki, medyada eli kalem tutan bir kısım arkadaşımız, seçilmiş yöneticilerimiz ve konuya yorum yapan bazı çevreler alakasız yorumlar ve savunma psikolojisi ile açıklamalar yapmaktadırlar.

Bizim değerlendirmemiz öncelikle şehirde polemik yaratmak değildir. Aslında söylediğimiz yeni bir şey de değil. 5 yıldır aynı şeyleri söylüyoruz. Talep makamı olan Elazığ TSO toplumun ve üyelerin beklentilerini icra makamlarına ulaştırmakla sorumlu olan bir kurumdur. Biz taleplerimizi yazılı, sözlü ve rapor halinde ilgili mercilere verirken bunu kamuoyu ile de paylaşıyoruz. Son olarak bir yıl önce ilin sosyo-ekonomik ve kültürel yönden kalkınması ve gelişmesi için yapılması gerekenlerle ilgili ‘2013 Elazığ Manifestosu’ yayınladık. İlin 2023 ve hatta 2050’li yıllarını etkileyecek bir çalışmaydı. Devlet eliyle yapılması gerekenleri madde madde açıkladık. Burada amacımız ilimizi bulunduğu coğrafyada en kalkınmış il haline getirmek, kaynakları ekonomiye kazandırmak ve işsizliği sıfırlamaktır. 

Beş yıldan beri aynı şeyleri tekrarlayıp duruyoruz. Siyasi iradenin ilgisizliğini vurgulama adına ilin dibe vurmuşluğunu ifade ediyoruz. Ancak, söylediklerimizi algılamada bazı çevrelerin sorun yaşadığını görüyoruz. Elazığ çevresindeki Tunceli, Bingöl, Erzincan gibi illerden her anlamda kalkınmışlıkta çok daha iyi konumda. Elbette Elazığ son 10 yılda bazı gelişmeler de göstermiştir. Ancak ilin sahip olduğu potansiyel ile bulunduğu yeri kıyasladığımızda hak etmediğimiz bir noktada olduğumu görülmektedir. Devlet Planlama Teşkilatı 1970’li yıllarda ilimizin 2000’li yıllardaki nüfusunu 1,5 milyon olarak öngörmüş. 60 bin öğrenci kapasiteli üniversite, 500 milyon doların üzerinde ihracat ve büyük şehir statüsü… Şimdi bu hedeflerin hangisine ulaşılmıştır? Bu dibe vurmuşluğun göstergesi değil midir? Biz kendimizi G.Antep, Kayseri, Konya ile kıyaslamamız gerekirken, çevre illerden ilerde olduğumuz için sevinecek miyiz? Siyasi iradenin ve yerel yöneticilerin halkımıza reva gördüğü bu mudur? Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası 1920 yılından beri ilimizde hep saygın bir kurum olarak hizmetlerini sürdürmüş ve aynı misyonunu devam ettirerek, ilin geleceği adına doğru ne ise dün olduğu gibi bugünde söylemeye devam etmektedir.

Biz kimseyi mutlu etmek için konuşmayız. Toplumun ve ilin gerçekleri neyi gerektiriyor ise onun arkasında dururuz. Hep ifade ediyorum bir kez daha söyleyeyim; kimseye diklenme gibi haddimizi aşma acemiliği göstermeyiz. Ancak asil ve dik duruşumuzdan da asla taviz vermeyiz. Amacımız kurumları ve kurumların başındakileri itibar kaybına uğratmak değil ortak akıl ile şehrin geleceğine yön vermektir. Yatırım dostu bir ortamın oluşturulması ise kurumların birlikte hareket etmesiyle oluşur. Bizim tek derdimiz de bu. Ancak, bakıyoruz geçmişi 100 yıla dayanan kurumumuz bilerek yada bilmeyerek sistemin dışında tutulmaya çalışılıyor. Böylesine tarihi bir birikimi ve misyonu olan bir kurumu dışlamaya hiç kimsenin ve hiçbir kurumun gücü yetmez ve yetmeyecektir. ”

 

İLİN KALKINMA VE GELİŞMİŞLİKTEKİ ÇITASINI YÜKSELTTİK…

Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şekerdağ, 2009 yılından beri devralmış oldukları Elazığ TSO’da çıtayı en yükseğe çıkarmanın gayreti içerisinde olduklarını ifade ederek, “5 yıllık hizmet dönemimize baktığımızda ilin ekonomik anlamda geliştirerek ileri götürdüğümüz görülmektedir. 2014 yılında Odamız 261 terk işlemi yaparken 586 yeni kayıt yapmıştır.

2009 yılında ilimiz ihracat toplamı 25 milyon dolar iken bugün bu rakam 300 milyon dolar sınırına gelmiştir. TÜİK kayıtlarına göre işsizlik oranı 2009’un oldukça gerisine düşmüştür.

OSB’deki işletme sayısı 90 iken bugün 110’u geçmiştir. İŞGEM ve TEKNOKENT kurulmuş ve buradaki KOBİ statüsündeki işletme sayısı yaklaşık 80 olmuştur. 2009 öncesi ihracatçı firma sayısı 35’lerde iken bugün bu sayı 58’e yükselmiştir. Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü verilerine göre 2009 öncesi 8 yılda toplam 123 Teşvik Belgesi alınırken, 2009 sonrası 6 yılda ilimizde 228 Teşvik Belgesi çıkartılmıştır. TKDK ve Fırat Kalkınma Ajansı’nın 2009 sonrasında faaliyetlerine ve desteklerine başlaması ile birlikte Elazığ’da su ürünleri başta olmak üzere kanatlı hayvancılık sektörlerinde ülkemizde Elazığ ilk sıralara yükselmiştir. 2009 önesi ilimizde konaklama anlamında yükü iki otel çekerken, 2009 sonrası ilimizde 3 yıldız ve üzeri otel sayısı 10’a yükselmiştir.

Elazığ TSO tarafından KOSGEB ile işbirliği yapılarak açılan girişimcilik kursu ile kendi işini kuran yeni girişimci sayısı 3 binlere yaklaşmıştır. 2009 öncesi böyle bir çalışma ve girişim bulunmamaktadır. Tüm bu verileri artırma ve detaya indirmek istemiyorum. Ancak bu tabloda Elazığ TSO’nun ili nereden nereye getirdiği görülmektedir. İşte biz Elazığ’da devlet eliyle yapılması gerekenlerin altını ısrarla çizmemizin nedeni budur. Yani siyasi irade bizleri anlamış olsa ve ortaya koymuş olduğumuz yol haritasına uyma gayreti gösterse Elazığ bugün bulunduğu yerden çok daha ileri bir noktaya gitmişti.

5 yıldır her platformda ısrarla, Yeni Teşvik Yasasında Elazığ’ın 5. Bölgede yer alması gerektiğini, bedelsiz arsa tahsislerinde bürokrasinin kaldırılması ve yatırımcıların önünün açılmasını, Harput ve Hazar Gölü’nün Turizme kazandırılması için önündeki engellerin kaldırılması, ilin potansiyel kaynaklarının ekonomiye kazandırılması için özel destekler verilmesi, şehrin imajını ve gelişimini olumsuz etkileyen çimento fabrikası ve yimpaş inşaatının yeniden değerlendirilmesi, devlet demir yollarının il dışına çıkartılması, şehrin kuzey bölgelerinin imara açılması gibi konuları dile getiriyoruz. Kasım ayı içerisinde yapmış olduğumuz Elazığ Kalkınma Kurultayında da yine aynı sonuç ortaya çıkmıştır. Siyasi iradenin kararlılığı ve girişimleriyle öncelikle ilin önündeki bu engellerin kaldırılması gerekiyor. Bu engeller kalkmadan biz bugünkü mevcut durumumuz ile çevre illeri kıyaslar ve mutlu oluruz. Oysa ilin hedef ve vizyonu bu olmamalı. Bu söylediklerimizi tüm kesimlerin iyi algılaması gerekiyor. Polemik yaratmak yada gündem oluşturmak bizim işimiz olmayıp tek gündemimiz ilin kalkınma ve gelişmesidir.”

 

2015 YILINDAN UMUTLUYUZ…

Başkan Şekerdağ, 2015 yılının Elazığ için yeni bir dönemin başlangıcı olması adına umutlu olduğunu belirterek, “Elazığ Kalkınma Kurultayında tespit edilen 344 eylem planı içerisinde en can alıcı noktalar bizim sürekli ilin kalkınma ve gelişmesinin önündeki engeller olarak tabir ettiğimiz konuları içermektedir. Eylem planı ile birlikte ildeki tüm kesimlerin mutabakat olduğu bir rapor oluştu. Kimlerin bu eylem planlarında rol üstlendiği ve sürecin ne olduğu açıkça belirtilmiştir. Şimdi tüm kurumların ve sorumlu tüm kesimlerin üzerine düşen bu eylem planına sahip çıkılmasıdır. Biz Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası olarak 344 eylem planından sorumlu olduğumuz 19 maddeyi 2015 yılı stratejik planımıza işlemiş durumdayız. Yani biz kurumsal olarak üzerimize düşen tüm sorumlulukları takvime bağlamış durumdayız. Bunu tüm kesimlerin de yapması gerekiyor. Tüm bunlarla birlikte 2015 yılı ülkemizde genel seçimlerin olduğu bir sene. İlin bu dönemi çok iyi değerlendirmesini ve ilimizi temsil ve sorunların ilgili mercilere taşınarak çözümü noktasında yetkin ve temsil kabiliyeti yüksek kişileri meclise göndermesini bekliyoruz. Önümüzdeki 5 yıl çok önemli. Bu dönemde gerekli hamleler yapılıp adımlar atılmaz ise, işte o zaman komşu illerle kıyaslama yapıp gerçekten avunacağız.

Bu duygu ve düşüncelerle başta üyelerimiz olmak üzere tüm halkımızın 2015 yılını kutlar, yeni yılın huzur, mutluluk ve sağlık getirmesini Yüce Allah (c.c.)’dan niyaz eder, en derin saygılarımı sunarım” dedi.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN