Gönlü Milli Birlik ve Beraberlik Ülküsü İle Dolu Olan Aziz Gönül Dostları…

idrak edeceğimiz Kurban Bayramının, idrak edeceğimiz son bayram olabileceği ihtimalini unutmadan Bayram günlerinin sevinç ve neşe günleri olduğunu hatırdan çıkarmadan, eşimizi, çocuklarımızı, ana ve babamızı sevindirelim. Güler yüzlü olalım. Geçmişlerimizi dua ve hayırla yad edelim. Barışmak ve kaynaşmak için bayramları fırsat bilelim. Bizi biz kılan temel milli ve manevi değerlerimize, edep, adap ve ahlakımıza sahip çıkalım. Haram ve günahlardan uzak kalarak, Milli Birlik ve Beraberliğimizi, dostluk ve kardeşliğimizi koruyalım. Vatanımızı ve milletimizi sevelim. Kin ve intikam duygularını terk edelim. Birbirimizle çıkarsız, beklentisiz selamlaşalım ve bayramlaşalım.

PAYLAŞ
Harput Sancak Haber - Harput Sancak Haber

İnsanlık tarihi boyunca devam edip gelen kurban kesme uygulaması, maksat ve şekil bakımından farklılık arz etmekle birlikte, bütün dinlerde yaşanan bir süreçtir. Kurban, insanın Allah'a yakınlaşmasına vesile olan bir ibadettir. İslam dininin öngördüğü kurban;  ibadet maksadıyla muayyen bir zamanda, belirli şartları taşıyan bir hayvanı usulüne göre kesmek demektir.

 

Kur’an-ı Kerim’de, Hac sûresi’nin 34. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Biz her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Allah’ın adını ansınlar diye kurban kesmeyi gerekli kıldık. İlahınız tek bir ilahtır. Artık O’na teslim olun. Ey Muhammed, itaatkâr, alçak gönüllü insanları müjdele.” (1)

 

Bir Müslüman, kurban kesmekle; kainatta bir çok canlı ve cansız varlığı insanların hizmetine veren Allah’a (c.c.), hamd ederken, Allah’ın vermiş olduğu bu nimetlere, fiili bir şükürde bulunmuş olur.

 

Kurban kesmek, hem malî bir fedakarlık ve hem de Allah rızası için yapılan önemli bir ibadettir. Bu gerçek, Kur’an-ı Kerim’de şöyle açıklanmaktadır: “(Ey Muhammed!), o halde Rabbin için namaz kıl. Kurban kes.(2).“De ki: Şüphesiz Rabbim beni doğru yola iletti. Dosdoğru dine, puta tapanlardan olmayan İbrahim’in tevhîd dinine iletti. De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi alemlerin Rabbi Allah içindir. Onun ortağı yoktur; böyle emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim.(3).

 

Kişisel bir beklentisi olamadan, çıkar gözetmeden, her türlü riyadan uzak olarak, insana, öncelikle içinde yaşadığı topluma, dolayısıyla bütün insanlığa hizmet ederek, insanların sevgisini kazanırken, Allah’ın (c.c.) rızasını da kazanır. Yaptığı hizmetler ile, Allah’a yakınlaşan insan, bütün insanlara da yakın olur. Bu yakınlık, insanın içinde yaşadığı toplumun haklarına saygılı davranmayı, karşılıklı hakları gözetmeyi ve yardımlaşmayı gerektirir.

 

Allah rızası için kurban kesmek, mali bir ibadet olduğu gibi, sosyal hayat açısından da önemli bir yardımlaşma ve dayanışma vesilesidir. Çünkü kesilen kurbanın etinden, akrabalar, komşular, fakirler ve muhtaçlar da faydalanırlar. Böylece, kurban kesenlerle kesemeyenler arasında bir yakınlaşmanın ve karşılıklı sevgi ve saygının gelişmesine katkı sağlarken, sosyal çözülmeyi durdurur, milli birlik ve beraberliğe, sosyal bütünleşmeye katkı sağlar. 

 

İslam dini, fertler arasında kardeşlik bağının korunmasından ve bunun güçlü bir şekilde devam ettirilmesinden, hepimizi sorumlu tutmuştur. Bu bakımdan kurban kesmek, Cenâb-ı Hakkın rızasına ermenin, halkın gönlünde yer tutmanın ve sosyal dayanışmayı sağlamanın önemli bir yoludur. Kur’an-ı Kerim’de: ‘’Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır, fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır...’’(4) buyrularak, bu gerçek ortaya konmaktadır.

 

Bu duygular içinde, idrak edeceğimiz Kurban Bayramının, idrak edeceğimiz son bayram olabileceği ihtimalini unutmadan;

Bayram günlerinin sevinç ve neşe günleri olduğunu hatırdan çıkarmadan, eşimizi, çocuklarımızı, ana ve babamızı sevindirelim.

Güler yüzlü olalım.

Geçmişlerimizi dua ve hayırla yad edelim.

Barışmak ve kaynaşmak için bayramları fırsat bilelim.

Bizi biz kılan temel milli ve manevi değerlerimize, edep, adap ve ahlakımıza sahip çıkalım.

Haram ve günahlardan uzak kalarak, Milli Birlik ve Beraberliğimizi, dostluk ve kardeşliğimizi koruyalım.

Vatanımızı ve milletimizi sevelim. Kin ve intikam duygularını terk edelim. Birbirimizle çıkarsız, beklentisiz selamlaşalım ve bayramlaşalım.

 

Kurban Bayramının tatlı telaşı, toplumsal dinamizm coşkusu geçmeden, 2016-2017 eğitim ve öğretim yılı başlayacak.

İslam dünyasında kardeşi kardeşe düşman etme yönünde Küresel eşkıyaların yazdıkları senaryoların hedefinde olduğumuzun farkındalığı içinde, küresel senaryoları boşa çıkarma mesuliyetimize dikkat çekeriz.

Bu mesuliyetimizin farkındalığı içerisinde;  yeni eğitim ve öğretim yılını fırsattır.

15 Temmuzda yeniden kazandığımız “Kuva-i Milliye” ruhunu yaşayacağımız bu süreçte; istiklal ve istikbalimizin teminatı olan çocuklarımız, gençlerimiz, yaşadıkları eğitim sürecinde modelleyerek öğreneceklerdir.

Neslimizin inşa sürecinde; her türlü zararlı yansımaların olumsuz tesirinden korumak açısından, çocuklarımızın, bizi biz yapan dini ve milli değerlerimizi yaşarken öğrenmeleri, yarınlarda kendileri yetişkin olduklarında, “Nasıl yaşanabilir?” sorusunun cevabını da vereceği göz önünde bulundurmak gerekir diye düşünürken, şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği adına Kurban Bayramınızı tebrik eder, bu mübarek bayramımızın aziz milletimiz ve bütün insanlık için  hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan (c.c.) niyaz ederim.

 

 

--------------

1.        Hac, 34.

2.        Kevser, 2

3.        En’âm, 162-163.

4.        Hac, 37

                                                                                                     Metin AKGÜN

                                                                                                   Maarif Müfettişi

 

                                                                                      Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Başkanı

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN