Yeni bir yıla girerken geride bıraktığımız yılın kısa da olsa bir muhasebesini yaparız.Yılların su gibi geçtiğini, hayatı tasarruflu ve verimli kullanmadığımızı çoğunlukla ifade ederiz. Her şeye rağmen hayat böyle devam eder, gider. Hesaplaşmalar, planlar, umutlar ya da umutsuzluklar dizilir geride bıraktığımız geçmişin “saklı defterlerinde.” Yeni planlarımız eklenir yeni bir yılın takvim yapraklarına. Bazen de yeni bir yaşamın izlerini ararız bilinçaltımızın hesapsız köşelerinde…
Oysa, hayat her zaman düşündüğümüz minvalde devam etmez, etmiyor.Yarına dair kendimize verdiğimiz sözler zamana yenik düşüp buharlaşıyor. Geriye, bize eşlik eden o masum hayat hikayemiz kalıyor. Ertesi yıla yeni bir umut belirlese de zihnimizde; alışkanlıklarımız,hayat tarzımız buna pek hazır olmadığını bir kez daha bize hatırlatıyor. Bu mücadelede sabahlar, yarınlar ve yıllar zaman karşısında çabuk eriyip tükeniyor. Ünlü yazar Stefan Zweig : ”Bir sabah kalktım baktım elli yaşındayım” sözünün üstüne söz söylemeyip 2018’de basın ve yazın dünyasında neler olduğuna bir bakalım.
2018 yılı basın için farklı gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu.Kitap cephesinde fazla bir değişim olduğu söylenemez. Sadece dijitale kitaba (e-kitap) ilgi azaldı. Buna mukabil basında yazılı kağıttan dijital basına geçiş süreci hızlandı. Bu geçiş dünyada artık kanıksanan bir durum. Türkiye de merkez medya olarak tanımlanan batarya içerisinde bulunan Habertürk gazetesi kağıt yayınına son vererek dijital yayına geçti. Ayrıca Türkiye'deki önemli bir medya kuruluşu el değiştirdi. Tüm bunlar özellikle yazılı ve görsel-dijital medya alanında yeni dengelerin oluşmasını sağladı. Kağıt fiyatlarının artışı gazetelerin sayfa sayılarını azalttı. Ayrıca 2018’de yazılı ve görsel medyada toplu işten çıkarma yani tenkisatın en fazla yapıldığı bir yıl olarak kayıtlara geçti.
Bu gelişmeler insanların okuma ve yazma serüvenine doğal olarak olumsuz etkisi olsa da okuyup yazmayı bir yaşam felsefesi haline getiren insanlarda önemli bir değişikliğe yol açmadı. Kimi kendi bloğunda, kimi de sosyal medyada kendini ifade etme ve düşündüklerini okuyucuyla paylaşmayı başardı.
2018’de yeni kitaplar okuyucuyla buluşmaya devam etti. Bir okur ve yazar olarak takip ettiğim yeni kitaplar arasında ilgimi çekenler; Yuval Noah Harari’nin 21.Yüzyıl için 21 Ders, David Grossman’nın Bir At Bara Girmiş,Hilmi Yavuz’un Lirik Defterler, Elif Şafak’ın Sanma ki Yalnızsın, Necmiye Alpay’ın Dil Meselesi aklıma ilk gelen kitaplardır. 2018 yılının, özellikle, basın yayın dünyasında olup bitenlerin benim açımdan kısa panoraması böyledir.
2019 yılının daha sağlıklı, ve huzurlu geçmesi temennisiyle yazıma son verirken Fermanda Pessoa'nun dediği gibi " Hayatı görmezlikten gelmenin en iyi yolu edebiyattır." sözünü de unutmayalım.
