Devlet Bahçeli ve Mühendis Binali Yıldırım'ın Dikkatine! - Numan Aladağ

Devlet Bahçeli ve Mühendis Binali Yıldırım'ın Dikkatine!


Değerli okuyucular,

 

Hz. Muhammed ve hadisleri adlı kitabın yazarı Abdulbaki Gölpınarlı'nın Türkçeye çevirdiği ve Okat yayın evinin, Kasım 1964 yılında basıtı kitabın 92 ci sayfasında 591'ci Hadis-i şerif de, Hz. Muhammed (s.a.v.), ''Kötü kişiyi anmaz, kötülüğünü söylemezseniz halk nereden bilecek onu? Kötü kişiyi kötülüğü ile anın da halk, ondan çekinsin.'' buyuruyor. Onun içindir ki, Harran da MHP üç Hilal tabelasını ayak altına alan kişiyi, Devlet Bahçeli ve Başbakan Binali Yıldırım'ın, mutlaka bu riyakar'ı, araştırıp ve bu iddianın gerçek olup olmadığını acilen tanımaları gerekir. Çünkü Harran bölgesi'nin, riyakarlara değil, Allah korkusu ve ruhunda vatan kavramı olan Milletvekillerine ihtiyacı vardır.

 

Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde: ''Zalim olduğunu bile-bile birisine yardım eden kişi, gerçekten de Müslümanlıktan çıkmıştır.'' buyuruyorBaşka bir hadis-i şerif de, ''Kim bir zalime yardım ederse Allah o zalimi ona musallat eder.'' buyuruyor. Bir zamanlar Fetö denen ''İhanet şebekesi'' ne de, her tütlü yardım yapıldı ve 15 Temmuz da ki, şeytanca düşüncesi ortaya çıktı. Önce Cenab-ı Allah Fetö'cuların belasını verdi. Sonra da, Büyük Türk Milleti'nin, birlik-beraberlik ruhu Fetö'culara haddini bildirdi. Onun içindir ki, MHP üç Hilal tabelasını ayak altına alıp çiğneyenlere çok dikkat edilmesi gerekir!

 

Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde: ''Haksızlığın karşısında susan, dilsiz ve şeytandır.'' buyuruyor. Müslümanım diyen yetkililer, bu hadis-i şerifleri dikkate alıp, Harran ovasını temsil edecek Milletvekillerini ona göre Milletvekili sıralamasına koymalıdırlar. 

 

Günümüzde Türk Milletini bahtiyar edecek bir siyaset tutumundan çok, tehlikelerden kaçınıp yalnız içinde bulunulan günü düşünmek prensibi alıp yürümüştür. 

 

Mli siyaset yerine, herkesle hoş geçinme siyasetinin güdülmesinde itibarlı ve kuvvetlidir. Milletler, milli istekleri nisbetinde itibarlı ve kuvvetlidirler. Bundan başka ''milli istekler'' yani ''ülküler'' milletlerin dinamik gücü, birliğin sebebi, cesaretin kaynağıdır. 

 

Milli şuurun uyuşuk veya uyanık olması, milletlerin yaşama kabiliyetleriyle orantılıdır.

 

Milli şuur uyanık olunca iltimas, rüşvet ve her türlü haksızlık kalkar. Topluma hizmeti olanların hizmeti inkar olunmaz. Tarihi şahsiyetlere gerçek değeri verilir. 

 

Gerçekten büyük adam olanı ayırmak pek de kolay bir işdeğildir. Çünkü, şahsiyetleri tarafsız olarak incelemeye engel olan çok şeyler vardır. Bu engellerin başında propaganda gelir. Propaganda kötüye kullanıldığı zaman o kadar fena şeydir ki, bazan büyük adamları değersiz kimseler olarak gösterdiği gibi, bazan da sıradan kişileri büyük adam diye tanıtabilir. Özellikle, tek taraflı propaganda nice gerçekleri ortadan silmektedir. Bereket versin ki bir propaganda, asıl gerçekleri hiçbir zaman sonuna kadar gizlemiyor. Doğru ve gerçerçek olan şey, ergeç ortaya çıkıyor. 

 

O halde, hangi şahsiyetlere büyük adam demeli? Bunun esasları şunlardır:

 

1- Büyük adam, her şeyden önce iyi niyet sahibi adamdır. İcraatındaki hedefler, toplumun yükselmesidir. Kendisinin maddi çıkar kavgası yoktur. Ve rüşvet alan-verenleri naalet ve nefretle kınayıp cezalandırandır.

 

2- Büyük adam, özel hayatında da yüksek ve temiz olan adamdır. Birtakım meziyetleri olan ahlaksızlar, hiçbir zaman büyük adam değildir.

 

3- Büyük adam, her devirde erdem ve meziyet diye tanınan vasıfların birçoğuna sahip olan adamdır. 

 

4- Mevkii için milleti feda eden değil; aksine, gerektiği zaman millet uğrunda mevkiini, hatta hayatını verebilen adam büyük adamdır. 

 

5- Gerçekleri görebilen, acı gerçeklere cesaretle bakabilen, haksızlık bilmeyen ve Allah korkusu ve utanma duygusu olan büyük adamdır.

 

6- Sözü ile işi arasında zıtlıklar olmayan, yalan ve haksızlıklardan payı bulunmayan büyük adamdır.

 

7- Büyüklüğün şartlarından biri de zekadır. Tembel ve cehaletlikten büyük adam çıktığını tarih kaydetmemiştir. 

 

8- Adam seçmesini, her işin ehlini bulmasını bilen adam büyük adamdır. 

 

9- Büyük adam olmak için ailevi şartlar da vardır. Her aileden büyük adam yetişmez. Şerefini düşünmeyen, vatan sevgisi, Allah korkusu olmayan ve paraya sığınan ailelerden büyük adam çıkmaz.

 

10- Büyük adam, utanma hususunda çok titizdir. Verdiği sözden asla dönmez. Bulunduğu makamı ve aldığı iş, kendi hakkı olup olmadığını düşünen adam büyük adamdır.

 

11- Büyük adam, sorumluluktan kaçmaz. Balkan Savaşı'nda Edirne'yi savunan merhum Şükrü Paşa, kahramanca döğüşüp de tutsak düştükten sonra, adı bütün dünyayı tuttuğu halde, kendisini yine sorumlu saymış, tutsaklıktan döndüğü zaman kendisinin ''divan-ı harb''e verilmesini istemiştir. Şükrü Paşa da bunun için büyüktür.

 

12- Türk kültürü, demokratik bir sistemdir. Ancak, her türlü çıkar sağlamaya bulaşmayan ve izin vermeyen, laşka olmamış, soysuzlaşmamış, ciddi disiplinli ve ahlak dışı telkinlere izin vermeyen iktisadi ve siyasi demokrasiyi savunan ve uygulayan, büyük adamdır.

 

MHP ve Harran ovası,

Bir zamanlar Harran ilçesinde MHP tabelasını indirip ayakları ile çiğneyenlerin Cumhur ittifakı kontenjanından Milletvekili sıralamasında  kesin yer verileceği duyumları  Harran ovasında yaygın bir şekilde söylenmektedir. Bu konuda MHP genel başkanı Dr. Devlet Bahçeli'nin, acaba haberi var mıdır ve üç hilal tabelasını çiğneğen kişi kimdir araştırmasını yapmış mıdır? 

 

Bu konuyu neden MHP genel başkanı Devlet Bahçeli ve ''Gün dostunu düşmanını tanıma günüdür.'' ve ''Lafla Millilik olmaz.'' diyen mühendis Başbakan  Binali Yıldırım'a duyuyorum: Başta zalim Fransa olmak üzere, İsrail ve diğer ülkeler, Harran ovasında tarımın modernleşmesini engelleyip, mirasçıları tarlalarını satışa zorlamak stratejisi uygulanmaktadır. Onun içindir ki, özellikle Harran bölgesini temsil edecek Milletvekillerinin, etiket, ihale, rüşvet ve her türlü şahsi çıkar ve olumsuzluklardan uzak olması gerekir. Onun içindir ki, Harran ovası'nın vicdan muhasebesi ahlakına sahip ve ruhunda Allah korkusu ve vatan sevgisi olması şarttır.

 

Türk Milleti ve siyaset,

Türk ahlakı bir ülkü, siyaset ise iktidara geçme taktiğidir. Bu sebeple, bir ana inanç ve ana düşünce olan ülkü asla değişmediği halde siyaset, yani taktik, her zaman değişir.

 

İnsanlar iktidara geçmek için partiler kurarak çalışırlar. İktidara geçmek oy kazanmakla mümkün olduğu için oy sahiplerinin fikrini ve gönlünü almaya uğraşırlar. Bu sağlamak için taviz verirler; propaganda yaparlar, kendilerini beğendirmeyeye çabalayıp bol bol da yalan söylerler. Hatta rakiplerine iftira bile atıyorlar. 

 

İktidar, iktidarda kalmak için haksızlıklar yapmış, muhalefet iktidara geçince aynı haksızlıkları kendi yapmaya başlamış, be sefer daha önce haksızlık edenler aynı haksızlığa uğrayınca feryadı göğe yükseltmişlerdir. 

 

Değerli okuyucular, 

2002 yılında yapılan seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan'nın, ''İhanet şebekesi'' diye eleştirdiği Fetö terör örgütüne, bürokraside stratejik görevler, hükümette Bakanlıklar ve her türlü iş kolunda, hakları olmadığı halde iş ve ihaleler verilmedi mi? Bu dediklerime itirazı olan varsa hodri meydan! 

 

Onun içindir ki, MHP'nin ve AKP'nin Şanlıurfa-Harran bölgesini temsil edecek Milletvekillerinine ve MHP tabelasını ayak altına alıp çiğneyenleri kesinlikle Milletvekili seçilecek sıralamalara koymamalıdır. 

 

Türk sanayicisinin ve çiftçisini destek istediği noktalardan uzaklığı ve stratejik önem veren Milletvekillerine ve icraatçı hükümetlere ihtiyacı vardır. Çünkü şu an dünya da ki savaşların sebebi, protein (Temel gıda) sorunlarını teminat altına alma savaşlarıdır. Türk Milleti olarak bunun bilincinde olmamız gerekir. Oy almak için insanlar tembelliğe alıştırılmamalıdır. 

 

Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağının göklerde dalgalanarak gül açması uğruna canlarını feda eden, başta Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, cümle Vatan şehitlerini rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastave yaralılara acil şifalar diliyorum. 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!