TEMEL GIDA-İÇECEK VE TARIM - Numan Aladağ

TEMEL GIDA-İÇECEK VE TARIM


Değerli okuyucular,

 

Türk Milletini hastahenelere şeytanca yığdırma ve kimyasal ilaç kullanmayı teşvik etme  düşüncesinin  başında, Türkiye de meyveciliği yok etmektir. Toplum meyve yemediği zaman, daha çok hastalanır.

 

15 gündür Suriye Afrin harekatında, Kahraman Türk Mehmetçiğinin, ''Ya İstiklal ya ölüm.'' zaferini hazmedemeyen bazı Avrupa ülkelerinin, ekonomik-anarşik terör örgütlerine verdiği desteklerle Türk Milletine saygısı olmadıklarını belgelemektedir. Terör örgütlerine destek veren bu ülkeler, acaba hangi düşünce ile Türkiye de ticari faaliyet göstermeyi düşünüyorlar? Cevap: ''İhanet şebekesi'' ülkelerin ticari kuruluşları, güçlü işletme sermayesi ile büyük mağazalar zincirlerine, raf bedeli teklif ederek rakipleri olan %100 yerli Milli sermayeli Türk ticari kuruluşlarını zor duruma düşürmenin şeytanlığıdır. Raf bedelini alan binlerce mağaza zincirine sahibi olanlar, acaba ''İhanet şebekesi'' dahili-harici vatan hainleri ile bir farkı var mıdır? 

 

Mühendis Başbakan Binali Yıldırım'ın dikkatine!

Binali Bey, Türk sanayicisinin ve çiftçisinin sorunlarını yakinen bilen önce bir mühendis, sonra da Başbakan olarak bir devlet adamısın. Binlerce mağaza zincirleri olan bazı mağazalar, RAF bedelini şart koşarak,  Türkiye de meyveciliği yok etme düşüncelerinin bilişncinde misin? RAF bedeli şartı ile Türk sanayicisini sömürenlere, rekabet kurulu acilen buna dur demesi gerekmiyor mu? İçecek sektöründe modern tıp tarafından zararı vardır veya yoktur diye görüş ve önerilerine başvurulması gerek miyor mu? 

 

Binali Bey, Başbakan olarak, diyorsunuz ki: ''Lafla Millilik olmaz'' o zaman, bu Milli seslenişinizin sadakat ve samimiyetini, RAF bedeli şartı ile senin ürününü raflarıma koyarım diyen mağaza zincirlerine sahip olanlara, kim dur diyecek ve dur demenin zamanı gelmedi mi?

 

Değerli okuyucular, kimseye iftira atmamak şartı ile insanların ve bazı ülkelerin yaptıklarını, bir Hadis-i şeriflerle açıklayalım:  Hz. Muhammed (s.a.v.) Hadis-i şeriflerinde,  ''Kötü kişiyi anmaz, kötülüğünü söylemezseniz halk nereden bilecek onu? Kötü kişiyi kötülüğüyle anın da halk, ondan çekinsin.''  buyuruyor. O zaman, bu hadis-i şerifi esas alarak, Türkiye de meyveciliği yok edip, insanların sağlıklı beslenmesine mani olmaya çalışan, kimyasal içecek ve her türlü gıda sektöründe faaliyet gösteren bazı Avrupa ülkelerine haddini bildirmek için, o ülkellerin sermayesi tarafından Türkiye de üretilen ürünlerine  ekonomik yaptırım ile ilgi göstermemek, en doğru yol değil midir?. 

   Hadis-i şerifler:

   Allah bir kulu aşağılatmak istedi mi bilgiyi haram eder ona. (K. II, s. 127)

   Ne güzel bağıştır, gerçek sözü duyup da Müslüman kardeşine gidip ona da öğretmektir. (C.II, s. 174)

   Bilgisizler arasında bilgi elde etmeye uğraşan, ölüler arasındaki diriye benzer. (K. II, s. 108)

   Bilgi öğrenmek her mü'mine farzdır. (K. II, s. 26)

 

Bir şey içtiğimiz zaman araştırma yapmadan ne içiyoruz, temel gıda, su ve gazlı içecek firmasının sahibi kimdir diye araştırma yapmadan tüketiyoruz. Yaşlısından gencine, serinlenmek için renkli-gazlı içecekler ve su içerek serinliyoruz. Yaz aylarında özellikle pet ambalajlı su tüketimi daha sağlıklıdır özentisisiyle tüketim ilgi görmektedir. Öncelikle (Tercihen) cam ambalajlı memba suyu tüketmek daha sağlıklıdır.  

 

Dikkat! Dikkat! Pet şişe ambalajlı su, ne yazık ki büyük ve küçük bakkaliye mağazalarının önünde veya nakliyatı yapıldığında, bir saat güneşte kalması hangi hastalıklara yol açacağı bilgisine sahip' miyiz? Su sektöründe Türkiye de faaliyet gösteren bazı firmalar, Ermeni soykırımına yıllardır açıkça  destek veren bazı ülkelerin firmalarıdır. 

 

''Gıda silahtan daha önemlidir'' diyen Tarım Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, Ambalaj üzerinde ''DİKKAT DİKKAT! SU AMBALAJLARI KESİNLİKLE GÜNEŞTEN KORUNMALIDIR'' sigara ve alkollü içki ambalajlarında ki gibi yazılıp, tüketicinin uyarılması gerek miyor mu? Bu konuda Tarım Bakanı Dr. Fakıba'nın, bilgisi var mı?

   

Beslenme tıbbi, hafif ve kronik bir çok hastalığın beslenme dengesizliğinden kaynaklandığı ve hastanın biyokimyasının düzeltilmesiyle bu hastalıkların tedavi edilebileceği düşüncesiyle kurulmuştur. Beslenme konusundaki öncü (ARGE) çalışmaları en son bilimsel buluşlarla da desteklenmiştir. Ayrıca dengesizliklerin neden ortaya çıktığını (Kafein, alkol, tütün ve renkli kimyasal içecek alışkanlığı, doğum kontrol hapı, kimyasal maddelere ve çevre kirliliğine maruz kalma) kanser, şeker ve diğer hastalıkların sorunlarını beslenme yoluyla nasıl tedavi edilebileceğini araştırıp öğrenmeliyiz.

 

Bürde yayınlarından  Mayıs-2005 yılında yayınlanan, Doğal beslenme Sağlık rehberi adlı kıtabın yazarı Mustafa ÖZER, kitabın 206'cı sayfasında, ''Hindistan'da Çiftçiler Coca-Cola'yı keşfetti'' başlıklı yazının aynısını saygıdeğer okuyucularımızla paylaşmak istiyorum.  Hindistan'da tarım ilaçlarının yüksek maliyetine dayanamayan çiftçiler, bitkilerin kökünü kurutan böceklerden kurtulmanın en ucuz yolunu keşfetti! Artık Hintli çiftçiler Coca-cola'yı içmeyip haşaratı yok etmek için toprağa tarım ilacı niyetine serpiyor. Bu trend Hint pazarını paylaşan Messrs Monsanto, Shell :Chemical ve Dow gibi kimya devlerinin papuçlarını dama attı. Hindistan'da en fazla tutulan tarım ilaçlarıyla kıyaslandığında Cola yüzlerce kat daha ucuza geliyor. Bir litre tarım ilacı 10 (On bin) bin rupiye mal olurken 1,5 litrelik COLA'nın fiyatı 30 rupi. 0.4 hektarlık bir alanın Colalanmasının maliyeti de 270 rupi'yi geçmiyor. Gotu Laxmaiah adlı çiftçi bu yıl bir kaç hektarlık tarlayı colaladığını belirterek, ''Pamukların üzerine colayı püskürttüğümde zararlı böceklerin öldüğünü gördüm''diyor. Ama böcekleri sersemleten ya da kovan Coca-Cola'nın içindeki maddenin ne olduğunu bilen yok. COCA-COLA'nın sözcüsü ise, '' Soft içecekler tarım ilaçlarıyla aynı etkiyi vermez. Bunun bilimsel bir temeli yok''yorumunu yapıyor.

 

Kimse demez ki, yoğurdum ekşidir. Cenab-ı Hak bizleri gerçek olmayan ve yalan söyleyen gafil çıkarcıların şerrinden muhafaza etsin inşallah.

 

Dünyaca ünlü bslenme uzmanı, yazar:  Gayelord HAUSER'in, Coca-Cola ile ilgili görüş ve düşüncelerini, GENÇ YAŞA adlı kitabını  Erdal ERKAN'nın  tercüme etiği ve kitap Mart-1969 yılında basılmıştır.  Kitabın 75 ve 76'cı sayfalarında, ''Kapitalizmin zehirleri'' başlıklı yazısını değerli okuyucularımızla paylaşmak istiyorum:

 

1950 de Fransız meclisi Coca-Cola'yı yassakladı. Fakat firma öylesine güçlü idi ki, kararı senato veto etti. Birkaç yıl önce (1940 lı yıllar) her Amerikalı 70 şişe Coca-Cola içiyordu bir yılda 13 hastalıkta etkili olan bu içkiye HAUSER bir başkasını ekliyor: ''Coca-Cola'nın bir uzun ömür düşmanı olarak tanınacağını ümit ediyorum.''Vitamin yerine zararlı asitler, alkaliler, boyalar, kafein, cola şekeri, karbondioksit, tat veren ve koruyan şimik maddeler doludur bu tür renkli gazozlar.

 

1965'te Amerikanın Fact dergisinde yayımlanan yazıda, Tarım Bakanlığı Kimya Bürosu Başkanı Dr. HARVEY'in şu sözleri yer alıyordu: ''Birkaç milyarderin çıkarları, milyonlarca insanın sağlığı ile bir mi tutulacaktır?''

 

Herkesin çıkarını düşündüğü kapitalist düzende istediğin kadar konuş.  Her saat milyonlarca Coca-cola  kapağı açılmasını önleyemezsin...  diyor.

 

Gazozun zararları var mıdır?

Hazımsızlıklara iyi gelen ve midedeki ağır yemeğin bir an önce hazmolmasını sağlayan gazoz, aç karnına içilince midede ekşime ve yanma yapabilir. Özellikle kalbinden rahatsız kimseler için gazoz tehlikelidir. Çünkü kroner damarlarında daralma yapar. Midenin ani olarak gazla dolması, kalbe basınç yapar. Ayrıca enfarktüs krizi esnasında hastayı ferahlatmak amacı ile verilen gazozun çok zararı vardır. Özellikle sıcak havalarda birden içilen gazoz, akciğerlerde kan toplanmasına yol açar. 

(Bütün dünya yıllığı 1978 sayfa 216)

 

Genç nesillerin ve Türkiye'nin geleceği için çözüm nedir?

Sıvı tüketmek yaşam için çok önemlidir. Sabahları kahvaltıyı mevsimsel meyve suyu veya %100 yerli sermaye tarafından işlenmiş (Üretilmiş) %100 doğal meyve suları ile yapmak, hem sağlık hem de ekonomik önem taşıdığının bilincinde olmamız gerekir. Türkiye de meyve suyu tüketim kültürünün bugüne kadar gelişmemesi dikkat çekicidir! Meyveciliğin desteklenmesi demek; modern tarımın ve tarıma dayalı sanayinin modernleşmesi ve işsizliğin önlenmesi demektir. Meyveciliğin ve İşsizliğin  çözümü demek, anarşik-ekonomik teröre dur demektir. Ayrıca ekonomik düzenin gelişmesi ve iktisadi demokrasinin mevcudiyetini kanıtlar. Ayrıca hastanelere başvuruların da azalacağı unutmamalıdır.

 

Düştüğümüz yalnış yol

Kazandığımız özgürlükten toplum hayatımızı sağlam bir temel kurabilecek bir şekilde yararlanabilirdik; fakat bunu yapamadık. Bunun içindir ki, çağımızda yaşayan insanların davranışları gelecek nesiller derin bir hayret konusu olacaktır. Bizim toplumumuz gibi blimsel kavram ve metodların değerini bilen bir toplumun, kendi sağlığının yaşayışını düzenlemek için bu kavram ve metodlardan yararlanmaması gerçekten gariptir. Bilim bizi yeryüzünde bulunan her şeye hakim kılacaktı. kendi kendimize hakim olabilmede, %100 Milli sermaye tarafından ürünleri tercih etme duygusu başarımızı sağlıyabilir. Fakat biz bilimin ve Milli duygunun sade kavramlarına, daima geriyi tercih ettik. Gözle görülen gerçeğe dönecek yerde, soyut kavramlar arasında bocaladık. Az gözlem çok mahkeme insanı hataya, çok gözlem ve az mahkeme de gerçeğe götürür. Onun içindir ki, Milli sermaye'ye sahip çıkmalıyız ki, Millliğimizi kanıtlayabilelim.

 

Tarihi Türk geleneklerine göre, Milli terbiye ile Milli varlıklarına sahip çıkmak, fakirliği, işsizliği ve huzursuzluğu ortadan kaldırmak demektir.

  

Vatan şehitlerini, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu M. K. ATATÜRK'ü ve nesli tükenmiş Müslümanları Rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara şifa-i şerifler dileriz.
  

   Kaynakça:

   GENÇ YAŞA Yazar: Gayelord HAUSER.  Tercüme eden. Erdal ERKAN Mart 1969 Sayfa  75-76

   Doğal Sağlık Rehberi Bürde Yayınları Yazar: Mustafa Özer Mayıs-2005  Sayfa 206

   Hadis-i şerifler kaynakçası: Hz. Muhammed ve Hadisleri. Abdulbaki Gölpınarlı  Okat Yayıevi Kasım 1964

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!