23 NİSAN DEYİNCE; - Zeynel Abidin BAŞARAN

23 NİSAN DEYİNCE;


        Meclisimiz, Kurtuluş Savaşı’nın en ateşli günleri olan 23Nisan 1922’ de açılmıştır.

Yani, 23 Nisan 1920, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gündür.

Bir özgürlük ve kurtuluş gününün bayramıdır.

Yeniden millet olmanın gurur günüdür.

Türkiye Cumhuriyetinin temelinin atıldığı gündür.

Türk çocuklarına armağan edilmiştir.

23 Nisan denilince; “ordu yoksa kurulabilir, para yoksa bulunabilir, düşman ne kadar güçlü olursa olsun, vatan ve bayrak sevgisiyle yenilir.” Demektir.

         23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ nın kısa tarihçesi şöyledir.

         1935’ te 23 Nisan Millî Bayramıyla birleştirilen Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile Himaye-i Etfal Cemiyetinin 1927’de ilan ettiği ve ilki Atatürk’ün himayesinde düzenlenen 23 Nisan Çocuk Bayramının kendiliğinden birleşmesiyle oluştu. 1979 Yılından beri dünya çocukları ile birlikte kutlanarak uluslararası bir bayram olma hüviyeti kazanmıştır.

         1980 döneminde Milli Güvenlik Konseyi, bu bayrama resmî olarak "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" adını verdi. Günümüzde bayrama birçok ülkeden çocuklar katılmakta, çeşitli gösteriler hazırlanmakta, okullarda törenler ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ayrıca 1933’ te Atatürk’le başlayan çocukları makama kabul etme geleneği günümüzde çocukların kısa süreliğine devlet kurumlarının başındaki memur ve amirlerin yerine geçmesi şeklinde devam etmektedir.

         Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu’nun içine düştüğü durumu, düşmanlarımızın yurdumuzu paylaşmak için topraklarımıza nasıl üşüştüklerini ve Atatürk’ün Samsun’a, Amasya’ya, Erzurum’a ve Sivas’a hangi zor şartlarda gittiğini hepimiz tarafından bilinmektedir.

“Ordu yok dediler” Kurulur, dedi. “Para yok dediler” Bulunur, dedi. “ Düşman çok güçlü” dediler. Yenilir, dedi. İşte Mustafa Kemal Atatürk, bütün bunları T.B.M.M. açılması sayesinde başarmıştır.

         Tarih boyunca özgürlüğüne düşkünlüğü ile tanınmış olan Türk Milleti 1. Dünya Savaşından sonra ülke topraklarının düşmanlar tarafından işgal edilmesine asla razı olamazdı. Bunun üzerine bir kez daha özgür bir millet olma mücadelesine girişmiştir. Yönetimde olan padişahın işgaller karşısında çaresiz kalması Atatürk ve diğer yurtseverlerimizi harekete geçirmiştir.

         “Özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayanağı ulusal egemenliktir. Şahsımız için değil fakat mensubu olduğumuz milletimiz için elbirliği ile çalışalım. Çalışmaların en yükseği budur.” Diyen Mustafa Kemal Atatürk, Türk Milletini harekete geçirmiş ve bağımsızlığımızın kazanılmasında en büyük rolü meclis üstlenmiştir.

        Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu’nun içine düştüğü durumu, topraklarımızın nasıl paylaşıldığını ve Atatürk’ün Samsun’a, Amasya’ya, Erzurum’a ve Sivas’a hangi zor şartlarda gittiğini hepiniz biliyorsunuz.

       Mustafa Kemal Atatürk, düşmanı topraklarımızdan, ancak savaşarak atacağımıza inanıyordu. Bu nedenle ülkemizin ileri gelenlerini bir meclis çatısı altında toplamak için var gücüyle çalıştı. 23 Nisan 1920 günü meclisin açılmasıyla Atatürk’ün bunu başardı.

       Ulusal Kurtuluş Savaşımız Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışı ile başlamış, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile ulusal birliğimizin temelleri atılmıştır. Padişahın yurdumuzu düşmanlardan kurtaramayacağını anlayan Atatürk ve yurdumuzun dört bir yanından seçilerek gelen 115 milletvekilinin katılımı ile 23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM açılmıştır. Meclisin açılışı ile ülkenin yönetimi padişahtan alınarak bu meclise verilmiştir. O tarihten sonra ülkenin yönetimi ile ilgili kararlar bu meclis tarafından alınmış ve Ulusal Kurtuluş Savaşımız bu meclis tarafından başarıyla yönetilmiştir.

         23 Nisan deyince, Atatürk’ün şu sözleri aklımıza gelir;

“Millete efendilik yok; hadimlik vardır. Türk milleti bölünmez bir bütündür.”  Atatürk   

“Uluslar, bağımsızlıkları uğruna yaptıkları mücadelelerle tarihteki yerlerini alırlar. Ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taçlar tahtlar batar, yok olur.” “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” (Atatürk) Saygılarımla 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
29Haz

AGNOTOLOJİ BATI TOPLUMU VE BİZ

07Mar

Kadınlar Dünyadır

16Kas
05Kas
20Ekm

Özgüven ve Özdisiplin