ZAMANIN KADER DÖNGÜSÜ - Zeynel Abidin BAŞARAN

ZAMANIN KADER DÖNGÜSÜ


   Biz ademoğullarının hayatını anlamlandıran davranışlarımızı mükemmelleştirmek için, sinerjimizi inci gülleriyle süsleyerek, ayrıntılarına da öpücükler serpiştirerek, tebessümü de eksik etmeden ulaşabilmek için yıldızlara, zamana inat, kudurmuş duygulardan uzak olalım. 
          Kusurumuz, yâ mükemmelliğe ulaşma zihniyetimizdir; yâ da, kibir ve kıskançlık denizinde yılana sarılma inadımızdır. Bütün bunlarla birlikte, sabır ve metanete yönelmeden, ahmakça yelkenleri bâtıl rüzgârlarına açarak fırtınalara zemin hazırlamaktayız. 
          Hoşgörü, sevgi ve mağfiret gemisi bizleri bu nedenle kurtuluş limanına bir türlü ulaştıramamaktadır. Bir gaflet uykusu içerisinde kiminle ortaklık kurduğumuzu bilmeden, hızla uçurumlara doğru itilmekteyiz.

          Kin ve nefret çukurundan kurtularak, sevginin ve bağışlamanın ahlak oksijenini ve yüce atmosferini soluyalım yudum yudum…
          Ve söze dökülmemiş sevinçleri hep birlikte keşfedelim ve hep birlikte yaşayalım an be an...  Bunun için de hep birlikte sevgiye yönelelim.  
Koca Yunus’ un dediği gibi; 
“Sevelim, sevilelim. 
Dünya kimseye kalmaz”  
“Sevgi, sevenin ve sevilenin varoluşudur, özüdür.” Diyen Muhyiddin-i Arabîleri, Mevlanaları hatırlayalım. Onları, sevgiye olan aşkları yüce mertebelere getirdiğini de görelim, bilelim… 
           Sevginin olmadığı yerde bilginin olmadığını, sevginin en büyük güç olduğunu hep birlikte söyleyelim akıp giden zamanın sayfalarına…
            İnsanı sevmeyenin, boşuna, yerde- gökte Tanrı’yı aramamasını da söyleyelim.  En büyük savaşçının da insanı seven olduğunu ve en büyük şehidin de insanı severek ölen kişinin olduğunu da hep birlikte cesurca haykıralım… Ve Rahman’ının nurunun asıl sevgi olduğunu da unutmadan hatırda tutalım…  
          Geliniz dünyanın bütün güzel insanları… Bize verilen ama bizim olmayanları paylaşmak için… Farklılıkların Yaratan’ın gücü olduğunu ve bu yüzden, bütün farklılıkları kabullenmek ve paylaşmak için…
          Hakça bölüşmek kederleri ve üzüntüleri.. Yoksullukları da birlikte omuzlayarak, ateşten gömlekleri söndürmek için… Geliniz ey insanlar, düşünceleri, mutluluk ve mutsuzlukları da birlikte paylaşalım…. 
          Kötülük tohumlarına can suyu verenleri ve mutluluklara da prangalar vuranları hep birlikte engelleyelim. Bunu sabırla inatla yapalım, söz verelim .. Düşünelim, ibret alalım, öğrenelim, uğraşalım ve dosdoğru çalışalım ve de tabi ki inanalım kalplerimizdeki insani duyguların yüceliğine…
          Elbette ki hiçbir şey tam ve eksiksiz değildir. Tabi ki, bize vaad edilen ve bahşedilen hayat ta tam ve kusursuz olmayacaktır. Her zaman inişler ve çıkışlar, önceden görülmeyen engeller, bizleri bekleyen sürprizler, tehlikeler, üzüntü ve kederler, olmuştur ve olacaktır da... Bu da hayatın ayrıntıdaki beklenmedik, sistematik sürprizleridir.  
      Belki de hayatın bir kader döngüsüdür. Belki de hayatı anlamlı hale getiren bu olumsuz sebeplerdir. Yani zıtlıklardır. Bunu hepimizin bilip bilmemesiyle baş başa bırakan kendi tercihlerimizdir.  “Her insanın kaderini kendi boynuna (kişisel seçimine) bağlamışızdır. Diriliş gününde, kendisi için bir kayıt çıkarıp yayımlarız İSRA-13 
       İnsanların kendi ellerinin (irade ve tercihleriyle) yaptıkları işler (günahlar) yüzünden, karada ve denizde fesat meydana çıktı ki,  vazgeçip hakka dönmelerine vesile olur diye onları uyarıyoruz.   Saygılarımla…  
          Zeynel Abidin BAŞARAN

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
29Haz

AGNOTOLOJİ BATI TOPLUMU VE BİZ

07Mar

Kadınlar Dünyadır

16Kas
05Kas
20Ekm

Özgüven ve Özdisiplin