Teminat

Değerli vatandaşlar, ahlaklı olmanın meziyet olmadığı günümüzde birçok değerlerimizi kaybettik, kaybetmeye de devam ediyoruz. Siyasette, ticarette ve değerler kümesinde karşılaştığımız eylemlere sessiz kaldığımızda bu durumu kabul etmiş oluyoruz. Nasıl mı?

Vatana ihanetten 4.Şubat.1926 yılında idam edilen İskilipli Atıf’ı, Çorum Valisi, AKP Çorum Milletvekili, Çorum Belediye başkanı ve  Hitit Üniversitesi Rektörü hep birlikte katıldıkları bir tören ile anmışlardır. Ne acı değil mi? Bu vatanı kuran M. Kemal Atatürk’e ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmayan bu zihniyet vatan haini birinin ölüm yıldönümünü anıyor. Yazıklar olsun. 

AKP yönetimi, Siyasi amaçları doğrultusunda; Mahkeme tarafından yalanlanmış olan Sümeyye Erdoğan’a suikast yapılacağını dile getirerek rant elde etme, 10 yaşında Küçük bir çocuğu nefret siyasetlerine alet etme örneklerinde olduğu gibi her şeyi mübah gören, sıkıştığında başarısızlığını bir başkasına atan hastalıklı bir anlayışla karşı karşıyayız. Özetle;
•    AKP iktidarı ve koşulsuz destekçileri hemen hemen her konuda yalan söylüyor, Krizlerde milletimizle alay eden cümleler kullanıyorlar. Biz duyuyor ve sizlere iletmeye çalışıyoruz. 
•    Toplumu ilgilendiren verilerle oynayan kişi ya da kurumların milletimizi aldattıklarını, (TÜİK) verilerde uyanıklık hatta sahtekarlık yaptıklarını görüyoruz. 
•    Tüyü bitmemiş çocuğun hakkını yiyenleri ya da mültecilere-yandaşlara-küresel güçlere yedirenleri ifşa ediyor yetkimiz dahilinde hukuksal yollara başvuruyoruz.
•    Din kisvesi altında her türlü şaklabanlığı yapanların oyuncağı olmaması için gerçeği Kuran meallerinden öğrenmeye davet ediyor, tarikat ve cemaatlerin sıkı denetime tabi tutulması ve devletin kontrol ve denetiminde olması istiyoruz.
•    FETÖ bizleri aldattı Allah’ta, milletimizde bizi affetsin diyen, birçok masum kişinin hayatlarını karartan, bir avuç saray ve eşrafına bizlerden aldığını bahşeden bu  yönetimin hem aldatılan hem de aldatan bir zihniyette olduğunu söylüyoruz.
•    “Hukuk’un üstünlüğü” yerine “üstünlerin Hukuk’u” haline gelen yargıdan, sayısal çoğunluğa dayalı yasamadan, tüm erkleri tek kişide toplayan yürütmeden milletimiz ve ülkemiz menfaatlerinin değil kişi ya da kişilerin menfaatlerinin korunup kollandığını haykırıyoruz.

Peki ya siz. Bu vatanın asıl sahibi sizler. Bir şeyler yapmanız gerekmez mi?
Değerli vatandaşlar “duvara yaslanma yıkılır, adama yaslanma ölür” atasözüne atfen diyorum ki ilkeli ve ahlaki duruş sergilemek için daha ne kadar bu zalim uygulamalara sessiz kalacaksınız. Oysa siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, odalar hülasa tüm vatandaşlar bu zulme , bu kutuplaştırıcı söylemlere, haksızlıklara, hukuksuzluklara, adil olmayan gelir dağılımına karşı anayasal hakkımız olan protestolarla neden sesimizi duyurmuyoruz. 

Daha ne bekliyoruz ki? Yoksulluk ve sefalet bu milletin kaderi değildir. Bir avuç Saray ve eşrafını beslemek senin görevin hiç değildir. Silkelen artık. Kuvayı milliye ruhuyla hem kendine hem de vatana sahip çık. Yoksa inanın ki yarın çok geç olacak. Şimdi diyecekler ki milleti sokağa davet mi ediyorsun. Sizin anladığınız anlamda değil. Milletimizi anayasal haklarını kullanmaya davet ediyorum.

Hemen her gün şahit olduğumuz adaletsiz ve elbette vicdansız uygulamalar karşısında yandaş medyada yer almayan  karşı düşünce ve görüşler maalesef milletin geneline iletilemiyor. Bu görüşler arasında geçmişte Cumhurbaşkanına yakınlığıyla bilinen Prof. Özgenç birçok demecinde özetle; 

2021 yılı aralık ayı içerisinde ağır ekonomik bunalım sebebiyle Anayasanın 119.maddesi gereği ilan edilmesi mümkün OHAL için hazırlıklı olmamız gerektiği, 22 Ocak’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla Sedef Kabaş tutuklandığında keyfî tutuklamalar hakkında geçmişte kendilerine yapılan muameleleri şimdi iktidarda iken aynısını yapması karşısında duyduğu şaşkınlığını dile getirmiş ve devamında Kontrol bizim elimizde değil. Kontrol şu anda, bizim bilmediğimiz bir kişinin, kişilerin elinde. İfadelerini kullanmıştır. Yani yandaş durumdaki birisi “AKP iktidar ancak muktedir değil” demektedir. DOĞRU söze ne denir ki.

Yandaş ve muhaliflerce yapılan tüm bu haykırışları, bürokrasideki tedirginliği, milletin can çekiştiğini siyasi iktidar duymuyor, görmüyor ve asla dikkate almıyor. Oysa  hukuk dışı uygulamaların sorumlularının, yaptıklarının hukuka aykırı olduğunu bilmelerine rağmen yapmaya devam ettiklerini milletimizin anlaması gerekiyor.

Değerli vatandaşlar, Leylekler dünyasına baktığınızda, anne leylek zaman sınırlaması nedeniyle göç vakti yaklaştığında güçlü olan yavrusunu yaşatmak için zayıf ve sıska olan diğer yavru ya da yavrularını feda eder. Hayvanlar aleminde yaşanan bu olay bu ucube sistem nedeniyle insanlarımız aynen yaşamıyor mu? mevcut yönetim kendisi ve çevresini yaşatmak adına milleti feda etmiyor mu? bu anlayışa yeni bir zaman tanımak sizce mümkün mü? Ben de sizler gibi mümkün değil diyorum. 

DOĞRU PARTİ Temsilcilerine ulusal kanalların yasaklandığı, yazılı basının kapalı olduğu böyle bir ortamda bizler susmuyor her ortamda  milletimizin sessizliğinin sesi oluyoruz. Mahkemelerle boğuşsak da haklı olduğumuzu biliyoruz. Yıldırmaya çalışıyorlar yılmayacağız. Susturmaya çalışıyorlar susmayacağız. Milletimize ait stratejik ürünlerimizi satmak istiyorlar sattırmayacağız. Kanımızın son damlasına kadar vatanımızın kurucu değerlerinin mihenk taşı olacağız.
Değerli vatandaşlar bu yönetime teslim ettiğiniz ülkenin tapusunu geri alma zamanı gelmiştir. DOĞRU PARTİ bireyleri olarak her zaman doğrulardan yana olacağız. Hırsızlıklarının, yolsuzluklarının hesabını hukuk önünde soracak milletimizden çalınan her değerin milletimize iade edilmesinin teminatı olacağız.
Selam ve Saygılarımla

Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)