Amerika’nın film yapım merkezi Hollywoodun son dönemde yaptığı filmlerinde dünyanın bundan 50-100 yıl sonrası için kargaşa,kaos,anarşi temalarını işliyor.Savaşlarda yıkılmış şehirler,harabe olmuş binalar,nesli tükenme noktasına gelmiş bitkiler,hayvanlar ve de insanlar.Devlet gücünün olmadığı ,siyasal ve yönetimsel güçsüzlük nedeniyle toplumlarda devlet denetiminin kalmaması şeklinde ifade edilen anarşi dönemleri.Amerika’da ki düşünce kuruluşlarının bu filmler üzerinde ki yönlendirme ve etkilerini düşününce dünyanın geleceği noktasında ister istemez insan acaba diye düşünmeye başlıyor.Neden mi?
Son yıllarda halkların kendi yönetimlerini yaptıkları protestolar sınır tanımıyor.Bazen aynı sebeplerle bazen de farklı sebeplerle insanlar kendilerini yöneten liderlerini ve yönetimlerini protesto etmek için yürüyüşler,grevler,basın açıklamaları yapıyorlar.Bazen bu protestolar günlerce haftalarca sürebiliyor.Öyleki bu protestolarda onlarca insan canını kaybedebiliyor ve de yaralanabiliyor.Yapılan bu eylemler hak arama bağlamında mı değerlendirilmeli yoksa Amerika’nın Hollywood filmlerinde subliminal mesaj olarak vermeye çalıştığı anarşi dönemlerine bir gidiş olarak mı değerlendirilmeli?
İspanya’dan Mısır’a,Tunus’tan Hong Kong’a,Şili’den Irak’a,İran’dan Fransa’ya kadar dünyanın birçok yerinde protestolar yapılıyor, gösteriler düzenleniyor.Göstericiler polisle devamlı çatışma halindeler.Avrupa’nın göbeğinde Fransa’da sarı yeleklilerin grev ve gösterileri hayatı felç etmeye devam ediyor.Ekonomistler Fransa’nın günlük ekonomik kaybını milyon avrolarla ifade ediyorlar.Bazen bu gösteriler Arap baharı gibi kendi yönetim ve yöneticilerini değiştirecek güce erişiyor.Peki bu insanların amaçları,anarşi oluşturmak mı yoksa hak arama mücadelesi mi?
Protestoların yaşandığı ülkelere bakıldığında en büyük sebebinin maddi koşulların zayıflaması,kötüleşmesi olarak görülüyor.Ülke gelir ve kaynaklarının sınırlı ve seçkin denebilecek bir zümre tarafından en basit deyimiyle sömürülmesi,pastanın küçük dilimine sahip alt gelirli insanlarda adaletsizlik ve eşitsizlik düşüncesi doğuruyor.Zenginler ve yoksullar arasındaki farkın uçuruma dönüşmesi ülkeler için en büyük istikrarsızlık kaynağı.OECD ülkeleri arasında yapılan araştırmada zenginler ve yoksullar arasındaki uçuruma sahip ülkelerin başında Şili ve Meksika geliyor.Bu ülkeleri Türkiye,ABD,ingiletere,
Gösteri ve protestoların bir diğer sebebi de yolsuzluk ve rüşvet.Ezilen,sömürülen ve gelir adaletsizliğiyle yönetilen insanlar bir de bunların üstüne yolsuzluk ve rüşvet çarkları arasında ezilince bu defa seslerini daha yüksek tonda çıkarmaya başlıyorlar.Geçen haftalarda Lübnan’da 1 milyon kişiyle yapılan gösteri sonucunda hükümet göstericilerin taleplerini kabul etmek zorunda kaldı.Göstericilerin taleplerinin arasında milletvekili maaşlarının yarı yarıya düşürülmesi oldukça manidardır.
Gelir dağılımında adil bir şekilde payını alamayan insanlar zorunlu temel ihtiyaçlarına gelen zamlarla birlikte protesto ve grevlerle yönetimlerini vazgeçirmeye çalışıyorlar.Öyleki metro zammı,öğrenci harçlarına yapılan zamlar,emeklilik veya çalışanlarla ilgili tasarruf kanun düzenlemeleri vatandaşların gösteri ve tepkileri sonucu hükümet tarafından geri çekilmek zorunda kalıyor.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki artık toplumları yönetmek eskisi gibi kolay değil.Lüksün,zenginliğin,
Selam ve dua ile…