AĞIR PREEKLAMPSİDE YÖNETİM 2 - - Op. Dr. M.Cem PARMAKSIZ

AĞIR PREEKLAMPSİDE YÖNETİM 2 -


Ağır preeklampsi anne hayatını tehdit eden bir hastalıktır. Obstetrik acil bir durumdur ve gebeler yoğun bakım gerektiren, ciddi olarak hasta kişilerdir. Kesin tedavisi doğum olmakla birlikte, doğumun kendisi hastanın genel sağlık durumunu düzeltmez. Dolayısıyla hastanın klinik ve laboratuvar durumunun tüm detayları ile ortaya konulması ve hemodinamik dengenin sağlanması gerekir.Anne ve çocuk açısından olumlu sonuçların elde edilebilmesi için bu tip gebelerin bir ekip anlayışı içinde (kadın doğum ve anestezi hekimi v.b.) ve uygun koşulların bulunduğu merkezlerde takipleri gerekmektedir.

Sıvı dengesinin sağlanması: Verilen serum miktarı hastanın durumuna göre ayarlanmalıdır. Aksi halde sıvı yüklenmesi ile pulmoner ödem riski artacaktır. Konvulsiyon proflaksisi için MgSO4 uygulanması, ya da doğum eylemi esnasında oksitosin ile beraber MgSO4 verilmesi aşırı sıvı yüklenmesine yol açabilir. Bu nedenle sıvılar otomatik kontrollü damla sayıcılar ile verilmeli ve gebenin hemodinamik durumu yakından takip edilmelidir.

Antihipertansif tedavi: Antihipertansif tedavide amaç kan basıncının güvenli, kabul edilebilir sınırlarda (sistolik 160 mmHg’ nın, diastolik 110 mmHg’nın altında) tutulmasıdır. Bu aşamada uygulanan tedavi akut hipertansif tedavi olmalıdır. Hidralazin, labetalol ve sodyum nitroprussit; yükselmiş kan basıncının

akut tedavisinde kullanılan parenteral antihipertansiflerdir, oral yolla etkili ilaç ise nifedipindir. Kan basıncı otomatik olarak monitorize edilmeli ve sıkı kontrol

altında tutulmalıdır.

Konvulsiyon proflaksisi: Ağır preeklampsi olgularında baş ağrısı özellikle

retro-orbital ağrı, görme bozuklukları (bulanık görme ya da lekeli görme),

karaciğer bölgesinde ağrı, şuur bulanıklığı, kan basıncında ani ya da kontrol

altına alınamayan yükselmeler gibi belirtiler konvulsiyonun habercisi ya da ön

belirtisi olarak kabul edilmeli ve bu hastalarda konvulsiyon proflaksisi yapılmalıdır. Bu amaçla 4-6 gr MgSO4 intravenöz ve yükleme dozu olarak, bolus halinde verilmelidir. Takiben saatte ortalama 2-3 gr gidecek tarzda serum içinde perfüzyon yapılmalıdır.

Kortikosteroid uygulaması: 34. gebelik haftasından önce yeni doğan için respiratuar distress sıklığını azaltmak için maternal kortikosteroid uygulanmasında yarar vardır (12 mg intramüsküler 12 saat arayla 2 doz).

Doğum gerçekleştirilmesi: Annenin durumu stabilleştikten sonra doğum gerçekleştirilmelidir. Doğum şekline gestasyonel yaş, fetal prezentasyon, fetal

distress varlığı ve serviksin durumuna göre karar verilir. Serviksin uygun olduğu

durumlarda, çocuk kalp sesleri ve uterus aktivitesinin sürekli takibi ile, indüksiyon ile normal vajinal doğum denenmelidir.

Ağır preeklampsi bir sezeryan endikasyonu değildir. Ancak serviksin uygun olmadığı koşullarda doğum çoğunlukla sezeryan ile gerçekleştirilmelidir.

AĞIR PREEKLAMPSİDE AGRESİF VEYA KONSERVATİF YAKLAŞIM:

Ağır preeklampsinin kesin tedavisi doğumdur. Anne hayatını tehdit eden bir hastalık olduğundan genel yaklaşım gebelik haftasını dikkate almaksızın maternal endikasyon ile gebeliğin sonlandırılmasıdır. Ancak erken gebelik haftalarında (32. gebelik haftasından önce) fetusa zaman kazandırmaya yönelik konservatif yaklaşım literatürde tartışılmaktadır. Ülkemiz şartlarında çok iyi seçilmiş ve uygun takip ve yenidoğan koşulları mevcut olgular dışında ağır preeklamptik olgulara agresif yaklaşım önerilmektedir.

EKLAMPSİ YÖNETİMİ

Eklampsi, gebeliğin yaşamı tehdit eden bir komplikasyonudur.  Preeklampsi sonrası hastanın nöbet geçirmesi ve bilinç kapanması ile seyreden bir hastalıktır.Maternal mortalitenin önemli nedenlerinden biridir. Beyin kanaması, pulmoner ödem, renal, hepatik ve solunum yetmezliği başlıca ölüm nedenleridir. Maternal ve fetal morbidite ve mortaliteyi en aza indirebilmek için acil tedaviyi gerektirir.

Maternal vital foksiyonların desteklenmesi:

Konvulsiyonların kontrol altına alınıp tekrarının önlenmesi: Konvulsiyonların durdurulması ve tekrarının önlenmesinde ilk tercih ilaçMgSO4’dır.

Hipertansiyonun kontrol altında tutulması: Akut antihipertansif tedavi ile

ağır hipertansiyonun kontrol altına alınması gerekir.

Sıvı tedavisi:

Maternal hipoksinin düzeltilmesi:

Doğum: Eklampsinin kesin tedavisi doğumdur. Fetusun gelişimi için gebeliğin uzatılmasında yarar yoktur. Ancak öncelikle gebenin genel durumunun düzeltilmesi gerekir. Konvulsiyonlar ve hipertansiyon kontrol altına alınmalı, hipoksi düzeltilmelidir.

Vaginal doğum tercih edilen doğum şeklidir. Ancak serviksin uygun olmadığı koşullarda genellikle sezeryan uygulanmaktadır. Doğum sonrası da en az 48 saat yoğun takip devam etmelidir.

                                                           Jinekolog Op. Dr. M. Cem PARMAKSIZ

Elazığ Özel Hayat Hastanesi

          0 544 713 40 55

 

 

 

cemparmaksı[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
20Ekm
26Nis

STRES URİNER İNKONTİNANS

11Nis
20Şub

MEME BAŞI AKINTISI

24Oca