HEDİYEM KURAN OLSUN… AMA NASIL KUR’AN? - Prof Dr.Orhan ARSLAN

HEDİYEM KURAN OLSUN… AMA NASIL KUR’AN?


“Ve doğrusu Biz bu Kur'an'ı ders alınsın diye kolaylaştırdık: öyleyse yok mudur ders alan? ( Kamer 54/17-22-32-40).”

Diyanet Teşkilatı “Hediyem Kur’an Olsun” projesi ile kişi ve kurumlara çeşitli dillerde bir milyon Kur’an-ı Kerim hediye edecek. İnsanlardan da yardım istiyor.
Bu müstesna hizmeti canı gönülden kutluyorum.

Çünkü Kur’an, sahibi Allah ola hayat okulunun müfredat programıdır. Kur’an okumak Allah’ın insanla konuşmasıdır.

Peki, Kur’an nasıl okunacaktır? Döne döne, sindirerek, özümseyerek, özüne yedirerek, tam anlamıyla kavrayarak...

Kur’an anlamadan telaffuz edilip diriyi ve ölüyü memnun etme aracı olarak kullanılmamalıdır (Tarık 86/14). Kur'an dirilere okunan, insan kullanım kılavuzudur. Kur’an, 20 yılda dağılmış Arap kabilelerini toplayıp bir cihan devleti yapan İslam’ın yol haritasıdır.

Kur'an'ın ezberlenmesi, teganniyle okunması, güzel yazılması amaçlandı. Hâlbuki hedef, hafızamızdaki Kur’an değil, hayatımızdaki Kur’an olmalı idi. İnsanlar Kur'an'ın hafızı değil, muhafızı olmak durumundalar.

İslam âlemi olarak, Kur'an'ın Mushaf (kitap) halinde kolayca taşınması ve dokunulması sorununu hala çözemedik; belden aşağı tutmadık, çantaya ve cebimize koymadık, üzerimizde taşıyamadık.

Kur'an'a dokunamadık, korktuk Kur’an’dan. Çocuklardan uzak tuttuk. Abdest şartını koştuk. Maide 5/6’yı unuttuk. Vakıa 56/79’u abdest sandık ve Kur'an okumaya ön şartlar-engeller koyduk da koyduk.

Sonunda Kur'an bizden uzaklaştı, tabi biz de Kur’an’dan. Biz Kur'an'ı bilmez olduk; Hoca efendiler bilir oldular ve Kur'a'nı onlardan sorduk, öğrendik. Allah ile aramıza aracılar koyduk. Sanki Allah ile aramızda ara varmış gibi. Bize şah damarımızdan daha yakın Allah’ımızı uzak Allah yaptık.

Soru: Bu dağıtılan şekliyle Kur’an’ı geniş halk kitleleri okuyup anlıyorlar mı? Hayır… İnan okumadığı ve anlamadığı kitaba neden inansın ki? Okumadığına ve anlamadığına iman eden insan, güdülmeye mahkûm bir insan tiplemesidir.

DAĞITILACAK KUR'AN'DA ŞU ÖZELLİKLER BULUNMALI:

1.Kolay taşınmalı, cebe sığmalı. Mushaf taşıma takıntısından artık kurtulunmalı. Taşıması ve dokunması kolay olduğu için TABLET KURAN tarzı seçilmeli. Wi-Fi özelliği ile internete bağlanabilmeli. Allah’ın selülozuna yazdığı yazıyla, mikroçipine yazdığı yazının aynı olduğu lütfen akledilmeli.

2.Dili anlaşılır ve güncel olmalı, gençlerin anlayacağı şekilde, bilgisayar dilinden örneklerde kullanılmalı. İslam’ı asrın idrakine söyletmeli.

3.Sade Kur'an değil, meal Kur'an da değil, mutlaka tefsir tarzı açıklama notlu olmalı. Çok sayıda dip notu bulunmalı. Sade mealin yeterli olmadığı artık anlaşılmalı.

4.Kevni ayetler işlenmeli; mesela insanın yaratılışı ve evrimi konusunda ciddi ve modern bilgiler yer almalı. Astronomi, tıp, jeoloji, fizik, kimya ve biyoloji konularında en son bilgiler bulunmalı.

5.Geleneğin birbirinden kopardığı akıl ile vahiy, dünya ile ahiret, bilim ile din ve inanç ile düşünce arasındaki bağlar yeniden kurulmalıdır.

PROBLEM KUR'AN'SIZLIK PROBLEMİ DEĞİL, PEYGAMBERSİZLİK PROBLEMİDİR

Din 3 temel esas üzerine kurulmuştur: Allah, Peygamber ve Kitap. Bize en yakın olan Peygamberdir. Allah’ı ancak esması ile kavramaya çalışırız, Kur’an’ı da Peygambersiz anlayamayız.

Hz Muhammedin siyeri (hayatı) Kur’an’dan işlenmeli. Meal okuyan siyeri de aynı zamanda okumalı. Çünkü Peygamber siyerinin ve sünnetinin eksiksiz ve tam bulunabileceği tek adres Kur’an’dır. Aynı zamanda peygamberin ahlakı Kur’an’dır

Kur’an’da Allah Resulü esas olarak 5 özelliği ile ifade edilir: 1.Kul, 2.Resul, 3.Muhteşem bir ahlak, 4.Harika bir örnek 5. Âlemlere rahmet

Efendimiz, hayatının her anı ve her alanı ile insanlık tarihinde tek örnektir (Ahzab 33/21). Bu sebeple insanların sorunu kitapsızlık değil, Peygamber özellikli örnek insanlar yetiştirilemediği sorunudur.

Efendimiz örnek olması vücudunun olağanüstü özelliğinden dolayı değildir. Onun ender bir tarihi/ilahi tecrübeyi yaşamış olmasından dolayıdır. Bir şeyin örnek olması, taklit edilebilir kopya edilebilir demektir. Allah örnek alınamayacak birini kuluna laf olsun diye teklif etmez, o’na benzemek isteyen biri, isterse o’na benzeyebilir.

Peygamber vahyin ayaklanmışıdır, yürüyen Kur'an'dır.

Peygambere salat ve selamı isteyen Ahzab 33/56 ayeti, ”Şu kesin ki Allah ve O'nun melekleri Peygamber'i desteklerler; ey iman edenler, siz de onu destekleyin ve tam bir teslimiyetle (onun örnekliğine) teslim olun” mealine uygun verilmelidir.

Efendimiz Rabbinden mucize istemedi, Allah da vermedi. O’nun hiç mucize ve keramet göstermediği özellikle vurgulanmalıdır.

Kur'an'ın bahsetmediği Miraç bahsi yerine, kıymete kanaat getirilerek İsra ile yetinilmelidir.

TEKLİF

Başkası ve benzeri olmadığı için sadece bir tek MEAL TEFSİR önerebiliyorum. Mustafa İslamoğlu Hoca’nın “HAYAT KİTABI KUR'AN- MEAL TEFSİR” kitabını tablete yükleyerek dağıtınız. Kendisi ile bu hususu samimiyetle görüşünüz. Farklı yorum gerektiren yerler varsa tartışınız ve ortak noktada buluşunuz. Elimizde tapu gibi kapı gibi Kur'an'ımız var, niçin anlaşamıyoruz ki? Bu fırsatı kaçırmayınız. (Mustafa Hoca’mdan habersiz O’nun adına konuştum, umarım beni bağışlar).

Rabbimiz! En büyük nimetin olan Kur'an'ı bize aç, bizi de Kur'an'a… Kur'an'ı bize kolaylaştır. Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım.

Hayırlı cumalar

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
20Mar

BU DA GEÇER YA HÛ

13Mar
04Eyl

Hallâk Olan Allah’a İman

23Mar

ORUÇ MAKSATTIR

14Mar

Aydınlanma ve Akıl