Değiliz besbelli…
Öyle olmadığımız içi de, 1,8 milyar Müslüman yapayalnız, 18 milyon Yahudi hep beraber bizi dövüyorlar: İlmen, fikren, bedenen…
KUR’AN BİLGİ SİSTEMİNDEN KOPTUK.
Sonra da hiçbir sisteme bağlanmadık. Uydurulmuş din icat ettik, sapıttık.
“ Allah Resulü mahşerde diyecek ki: Benim ümmetim bu kitabı hayatlarından çıkarttı (Furkan 25:30)” şikâyetine muhatap olduk.
Hayrımızı koruyacak kadar şerrimiz olmalıydı.
Zül Celali vel İkram (Celali bile ikram), El Galip (Yenen), El Kahhar (Boyun Eğdiren) esmaları bize yansımadı.
ADAM ÇIKIP DESE Kİ:
- “Senin 400.000 bilim adamın benim ülkemde benim için bilim üretiyor, parasını ben ödüyorum”. Ne cevap vereceksin?
- “Aziz Sançar’ı gönderdim. Adam orada durmadı. Burada Nobel alınmaz dedi” dese, ne cevap vereceksin?
- “İslami kriterler ve değerler açısından 200 ülke arasından 103. geldin dese, hakikat, adalet, liyakat, meşveret ve merhamet bakımından İrlanda, Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda senden çok önde” dese,
- “1000 yıldır insanlık için hangi bilimi ürettiniz?” diye sorarsa,
- “Dünyada hangi Türk markası var?” derse,
- “Mescidi aksa için minber imal eden marangozunuz var mı?” diye sorarsa…
Cevap hazırladın mı? Azıcık mahcupluk ve eziklik hissediyor musun?
BİR GAZETECİ ŞİMON PEREZ’E SORAR:
- “Kuran sizin devletinizin yıkılacağını söylüyor.”
Perez cevap verir:
- “Kur’an’ın bahsettiği Müslümanlar gelirse”
Bizim Rabbimiz! Biz savaşı kendimizde kaybettik; önce bizi, Kur’an’ın bahsettiği Müslüman yap. Biz Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.
Hayırlar diliyorum...
Ankara, 02 Kasım 2019
Orhan Arslan
