İstiklal Marşımıza Dair - Şakir ALBAYRAK Eğitimci&Yazar

İstiklal Marşımıza Dair


“–Kahraman Ordumuza-
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.”

                                                Mehmet Akif Ersoy

Bu gün,(12 Mart 2022) istiklal marşımızın Millî vasfının kabul ve tasdik edildiği günün 101. sene-yi devriyesi, kutlu olsun.
Eserdir ki müessiri yüceltir. Eserdir ki müessir eseri yüceltir. İstiklal Marşı’mızın ihtişamı, hiç kuşkusuz, Mehmet Akif Ersoy’un yüceliğindendir. Bu sebepten724 şiirin birincisidir. Elbet bu konudan bahsetmeyeceğim. Mehmet Akif Ersoy’a buradan bir birincilik tespit edelim. Yüksek Baytar Mektebinden de 1.likle mezundur. Mehmet Akif Ersoy, Kimilerine göre baytar, pehlivan, uzun atlamacı, yüzücü, gülleci. İyi Arapça bilici v.s. 

Bu vasıfları elbet yok değil. Çağdaşlarına ve muhtemelen arkadaşlarına göre tanımlamalar bunlar. Bu vasıfları hakkıyla iktisab etmişse de kalıcılığına dair emareleri mevcut değildir. Türk Milleti için Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale’de Destan yazan Mehmetçiğin kahramanlığını tahrir eden, Millî Mücadele kahramanlarının başarısının semeresi olan İstiklalimizin mahiyeti İstiklal marşımızın şairi, hakikatinde hiç şüphe olmayan Millî şairidir.

Allah’ın, milletimize, tekrar bir millî marş yazdırılmaması için dua eden bir şairimiz olan Mehmet Akif Ersoy, hasta yatağında bile nüktedanlığına halele getirtmeyen bir dâhimizdir. Şöyle ki yakın arkadaşı olması imkânsız, yakından tanıyan biri olmalı. Hasta ziyaretine geldiğinde istihfaf amaçlı ,” Efendim, siz baytar mıydınız?” sorusunuz sorunca hiç hiddet göstermeden, ”Evet, bir yeriniz mi ağrıyor? “deyiveriyor.

Merhum Millî şairimize ait bazı anekdotlara yer verdikten sonra Kimsenin şimdiye kadar temas buyurmadığı bir meseleye değineceğim.

“Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.” İstiklal Marşı’mızın bu, 8. ve 41. mısraının manasını izah edemeden geçmeyelim. Meselemiz buydu zaten. Burada, İstiklal hakkımızın şartı nedir sorusuna verilecek cevap muhteşem ve ibretlik. İstiklal, Hakk’a tapan milletimin hakkıdır. İstiklalden mahrum olmamak gerekiyorsa bu mahrumiyetten masuniyet için Hakk’a tapmak gereklidir. BU şu demektir de: Ancak Müslümanlar müstakil olabilirler. Kelimenin gerçek manasıyla “Müslüman” olmak, Masivaya dair bütün bağımlılıklardan ayrılmayınca Müslümanlık nasıl mütekâmil olmuyorsa istiklal hakkı da Müslümanlığa bağlı kalmış oluyor.  Hakk’a herhalde mum dikip yakmakla tapılmaz.
 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!