HAYATIMDAKI EN IYI ÖGRETMEN - Zeynel Abidin BAŞARAN

HAYATIMDAKI EN IYI ÖGRETMEN


Bu, çok yıllar önce bir ilkokul öğretmenin başından geçen bir hikayedir. Adi Bayan Thompson´du. Ve 5.sinif öğrencilerinin önünde ayakta durduğu ilk gün
onlara bir yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, onlara baktı ve hepsini ayni derecede sevdiğini söyledi.
Bu mümkün değildi, çünkü orada ilk sırada, sırasına adeta çökmüş gibi oturan küçük bir öğrenci vardı. Adi Ted Standart.
     Bir önceki yıl, Bayan Thompson’du, Ted Standart’ı gözlemiş, onun diğer çocuklarla oynayamadığını; giysilerinin kirli ve kendinin de hep banyo yapması gereken bir halde olduğunu görmüştü. Ve, Ted mutsuz da olabilirdi.
Çalıştığı okulda Byan Thompson, her öğrencinin geçmişteki kayıtlarını incelemekle de görevlendirilmişti. Ve Teddy´nin bilgilerini en sona birikmişti.

 

     Onun dosyasını incelediğinde şaşırdı. Çünkü birinci sınıf öğretmeni: "Teddy zeki bir çocuk ve her an gülmeye hazır. Ödevlerini düzenli olarak yapıyor ve çok iyi huylu... Ve arkadaşları onunla olmaktan mutlu..." diye yazmıştı.
     İkinci sınıf öğretmeni: "Mükemmel bir öğrenci, arkadaşları tarafından sevilen, fakat evde annesinin amansız hastalığı onu üzüyor ve sanırım evdeki yaşamı çok zor.." diyordu.
      Üçüncü sınıf öğretmeni: "Annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Babası ona yeterince ilgi gösteremiyor ve eğer bir şeyler yapılmazsa evdeki olumsuz yasam onu etkileyecek." diye yaz misti.
     Dördüncü sınıf öğretmenine gelince: "Teddy içine kapanık ve okula hiç ilgi göstermiyor, hiç arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor." demişti.
Simdi Bayan Thompson’du sorunu çözmüştü ve kendinden utanıyordu. Ve öğrenciler ona güzel kâğıtlara serilmiş süslü kurdelelerle paketlenmiş Noel hediyeleri getirdiğinde kendini daha da kötü hissetti. Çünkü        Teddy´nin armağanı kaba kahverengi bir kese kâğıdına beceriksizce serilmişti.
      Bunu diğer öğrencilerin önünde açmak ona çok acı verdi. Bazıları paketten çıkan bazı tasları düşmüş ve sahte taslardan yapılmış bileziği ve üçte biri dolu parfüm sisesiniz görünce gülmeye başladılar, fakat öğretmen, bileziğin ne kadar zarif olduğunu söyleyerek ve parfümden de birkaç damlayı bileğine damlatarak onların bu gülmelerini bastırdı.
     O gün okuldan sonra Teddy öğretmenin yanına gelerek "Bayan Thompson’du, bugün hep annem gibi koktunuz" dedi.
Çocuklar gittikten sonra öğretmen yaklaşık bir saat kadar ağladı. O günden sonra da çocuklara okuma, yazma, matematik öğretmekten vazgeçerek onları anlamaya ve eğitmeye başladı.
     Teddy ´ye özel bir ilgi gösterdi. Onunla çalışırken zekâsının tekrar canlandığını hissetti. Ona cesaret verdikçe çocuk gelişiyordu. Yılın sonuna dek, Teddy sinicin en çalışkan öğrencilerinden biri olmuştu. Öğretmenin, hepinizi ayni derecede seviyorum yalanına karşın Teddy onun en sevdiği öğrenci olmuştu.
Bir yıl sonra, kapısının altinda bir not buldu. Teddy´dendi. Tüm yaşantısındaki en iyi öğretmenin kendisi olduğunu yazıyordu.
     Ondan yeni bir not alana kadar 6 yıl geçti notta liseyi bitirdiğini ve sınıfındaki üçüncü en iyi öğrenci olduğunu ve Bayan Thompson’du hala en hayatında gördüğü en iyi öğretmen olduğunu yazıyordu.
     Dört yıl sonra, bir mektup daha aldı Teddy ´den. O arada zamanın onun için zor olduğunu çünkü üniversitede okuduğunu ve çok iyi dereceyle mezun olmak için çok çaba sarf etmesi gerektiğini yazıyordu. Ve Bayan Thompson’du hala onun hayatında tanıdığı en iyi öğretmendi.
     Daha sonra dört yıl daha geçti ve bir mektup daha geldi. Ve çok iyi bir dereceyle üniversiteden mezun olduğunu ama daha ileriye gitmek istediğini yazıyordu. Ve hala Bayan Thompson’du onun tanıdığı ve en çok sevdiği öğretmendi. Bu kez mektubun altındaki imza biraz daha uzundu. Theodore F.Stoddard Tip Doktoru.
     Bu hikâye burada bitmedi. Sonra ilkbaharda bir mektup daha aldı Bayan Thompson’du. Teddy hayatinin kızıyla tanıştığını ve evleneceğini yazmıştı. Ve babasının birkaç yıl önce öldüğünü ve Bayan Thompson’du düğünde damadın anne ve babası için ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu, tabii ki oturabilirdi.
    Ve tahmin edin ne oldu? O törene giderken birkaç taşı düşmüş olan o bileziği takti ve tabii ki Noel´de Teddy´nin ona verdiği ve annesi gibi koktuğunu söylediği parfümü de sürmeyi ihmal etmedi. Birbirlerini sevgiyle kucaklarlarken, Teddy onun kulağına "Bana inandığınız için çok teşekkürler Bayan Thompson, Beni önemli hissetmemi sağladığınız için ve beni böyle değiştirdiğiniz için.." diye fısıldadı.
Bayan Thompson gözünde yaslarla ona karşılık verdi: "Ben sana teşekkür ederim Teddy" dedi. "Sen yanılıyorsun. Ben sana değil, sen bana öğrettin. Seninle karşılaşıncaya kadar ben öğretmenliği bilmiyormuşum.!" Değerlisin, önemlisin, sana güveniyorum, sen başarabilirsin inancı ve duygusu verilmedikçe öğretmen görevini yapmış sayılmaz.

Saygılarımla Zeynel Abidin BAŞARAN

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
29Haz

AGNOTOLOJİ BATI TOPLUMU VE BİZ

07Mar

Kadınlar Dünyadır

16Kas
05Kas
20Ekm

Özgüven ve Özdisiplin