Mutlu Yaşam Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği 3 Aralık Engelliler Gününü Kutladı.

Mutlu Yaşam Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği 3 Aralık Engelliler Gününü 'Müzikle Coşalım Engelleri Aşalım' projeleri faaliyetleri kapsamında geniş bir katılımcı eşliğinde kutladı.

PAYLAŞ
Harput Sancak Haber - Harput Sancak Haber

Mutlu Yaşam Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği 3 Aralık Engelliler Gününü “Müzikle Coşalım Engelleri Aşalım” projeleri faaliyetleri kapsamında geniş bir katılımcı eşliğinde kutladı.

Sunuculuğunu Berna GÜRTÜRK'ün yaptığı etkinlikte, Dernek Başkanı Sn. Fasih KARAKAYA, program açılışında; 

Mutlu Yaşam Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneğinin 3 Aralık Engelliler Haftası için hazırlamış olduğu etkinliğe hepiniz hoş geldiniz dedikten sonra, Engellilerin hakları ve toplumsal duyarlılığın şuurlanması amacına dönük devam eden konuşmasında;

"Öncelikle şunu bilmemiz gerekiyor. Engelli olmak bir kusur değildir engelli bireylerimize engel olmak asıl kusurdur. Şuan bizler sağlıklıyız, bize engel olabilecek sorunlarımız yok ama ileride ne olabileceği belli değil. Bundan dolayı atalarımız her zaman  ‘ne oldum dememeli ne olacağım demeli ‘demişlerdir. Bunların farkında olarak konuşmama Türkiye’de engelli bireylerimizin sayıları ile ilgili istatistiki bilgi vererek başlamak istiyorum.

 

Engelliler İdaresi Başkanlığı'nca yapılan araştırmaya göre, Türkiye nüfusunun yüzde 12,29'unu engelliler oluşturuyor. Bu oranın yüzde 9.70'ini süreğen hastalığı olanlar, yüzde 2,58'ini ise ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engelliler oluşturuyor.

En fazla engelli nüfusun Marmara bölgesinde bulunduğunu ortaya koyan araştırmaya göre engellilerin çoğu evli, yüzde 37,7'si bekar ve yüzde 1,6'sı boşanmış durumda

Analizler, engellilerin bir kısmında iki veya daha fazla sorunun bulunduğunu gösteriyor. Buna göre, bedensel engellilerin yüzde 5,5'inde görme, yüzde 3,2'sinde işitme, yüzde 8,4'ünde konuşma ve yüzde 6,6'sında ise zihinsel engel var. İşitme engeli bulunanların yüzde 34'ünde aynı zamanda konuşma engeli ve konuşma engeli bulunanların yüzde 27'sinde aynı zamanda zihinsel engel bulunuyor.

Okuma yazma bilmeyen engellilerin oranı, okuma yazma bilmeyen genel nüfusun 3 katını oluşturuyor. Engellilerin yüzde 84,2'sinin eğitimi ilkokul düzeyinde.

YÜZDE 68'İNİN YAŞADIĞI ÇEVREDE ENGELİNE UYGUN DÜZENLEME YOK

Araştırma, genel olarak engelli bireylerin yüzde 68'inin yaşadığı çevrede engeline bağlı herhangi bir düzenleme bulunmadığını ortaya koyuyor.

Konuşma engellilerin sadece yüzde 3,1, bedensel engellilerin yüzde 3'ü, görme engellilerin yüzde 2,6'sı, işitme engellilerin yüzde 2,3'ü ve zihinsel engellilerin yüzde 1,8'i yaşadıkları bina, cadde, sokak ve yollarda engeline uygun olarak bir takım düzenlemelerin bulunduğunu ifade ediyor.

Araştırmaya katılanların yüzde 63,9'u zihinsel engellilerin, yüzde 45,9'u konuşma engellilerin “çalışamaz” durumda olduğunu belirtirken, görme engellilerin çalışamayacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 15,4.

Engellilerin yüzde 55,7'si sağlık hizmetlerinden yararlanırken, sadece yüzde 12,27'si eğitim, yüzde 5,9'u bakım ve rehabilitasyon hizmetinden faydalanabiliyor. Engelli bireyler, bir takım kurum ve kuruluşlar tarafından kendisine verilen hizmetlerden yararlanamamasının en önemli nedeni olarak ekonomik yetersizliği gösteriyor.

Engelli bireylerin engel türüne göre günlük aktivitelerini yerine getiriş biçimleri değerlendirildiğinde, işitme engellilerin yüzde 75,7'si, görme engellilerin yüzde 70,3'ü, bedensel engellilerin yüzde 61,2'si ve konuşma engellilerin yüzde 54,5'i kendi başına hareket edebiliyor. Kendi başına bağımsız hareket etme durumu en kısıtlı olan grubu zihinsel engelliler oluşturuyor.

Günlük aktivitelerini yerine getirirken bir başkasına tam bağımlı olanlar, iş yerinin fiziki şartlarından en fazla rahatsızlık duyuyor. Günlük aktivitelerini yerine getirirken bir başkasına yarı bağımlı olanların yüzde 46,4'ü, faaliyetlerini bağımsız yapabilenlerin yüzde 24,3'ü iş yerinin fiziki şartlarının uygun olmadığını belirtiyor.

Hastane raporunda %20 iş kaybı olan her çocuğumuza; Devlet destek eğitim hizmetini sunmaktadır. Rehberlik Araştırma Merkezinden alınan eğitsel tanı raporu doğrultusunda

8 Bireysel 4 seanslı grup destek eğitiminden yaralanabiliyorlar.

Özel eğitimde okullaşma oranının artırılması lazım çünkü destek eğitim hizmeti hiçbir şekilde örgün eğitimin yerini alamaz. Kaynaştırma eğitimine gidemeyen çocukların 18 yaşına kadar kesintisiz ve ücretsiz örgün eğitim almaları tüm ailelerin beklentisi ve hakkıdır. Asıl olması gereken özel çocukların kendi yaşıtı çocuklarla bir arada eğitim almalarının sağlanmasıdır.

Yetişmiş personel ve yeterli fiziki mekanların az olması nedeniyle çocuklarımızın büyük çoğunluğu örgün eğitim alamayarak evlerinde oturmaktadırlar.

Elazığ’da Eğitsel tanı konulmuş 15 000 civarında özel çocuğumuz bulunmaktadır. Bunların ancak 4900 civarı destek eğitim ya da örgün eğitim almaktadırlar.

Devletimizin vermiş olduğu bakım ücretinin tüm özel eğitime muhtaç çocuklara yansıtılması için gelir testinin kaldırılarak %70 iş kaybı olan her çocuğa yansıtılmalıdır.

Aylık 8 seans olan destek eğitiminin kesinlikle artırılması gerekir.

Özel Eğitime muhtaç çocuğu olan her ailenin devletin belirlediği bir uzman tarafından her türlü sorunun giderilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.

Özel Eğitimin yaygınlaşması için devletimizin nüfusa orantılı olarak özel eğitim okullarının açılması ve yaygınlaştırılması için özel sektörü destekleyici kararlar alması gerekir.

Hastanelerde özel eğitime muhtaç bireylere kesinlikle pozitif ayrıcalık uygulanmalıdır.

Yerel yönetimlerin engelli çocukların ailelerinin tüm sıkıntılarını öğrenip giderilmesi konusunda ailelere yönelik birimleri kurmalı ve aktif uygulamalar yapılmalıdır.

Valilerin koordinasyonluğunda belediye , aile ve sosyal politikalar il müdürlüğü, sağlık ve milli eğitim müdürlüğünün engellilerle ilgilenen birimleri yılda en az 2 kez toplanıp Özel Eğitime Muhtaç Bireyleri tespit, tanı ve yerleştirme hizmetlerini yürütmesi gerekir.

         Yerel yönetimlerin her mahalle de ya da her özel eğitim hizmeti veren kurumlarda bu çocukların oyun oynayabilmeleri için uygun engelsiz alanlar oluşturulmalıdırlar.

Spor il müdürlüğü engellilerin de spor, müzik ve sanatsal faaliyetlere katılımlarını sağlamalıdırlar.

         Ağır klinik bakıma muhtaç bireylerin evde ya da sağlık merkezin de eğitilmesi sağlık ve milli eğitim müdürlükleri koordineli çalışmalıdır.

Engelli çocukların hastane randevuları kısa zamanda, gerektiğinde yatalak hastayı evde gözlemleyerek rapor verilmesi lazım.

Fırat üniversitesinde Özel eğitim ve fizyo - terapist yetiştiren bölümlerin açılması elzemdir.

Rehberlik Araştırma Merkezleri özel eğitimde gelişme gösteren zihin engelli bireylere resmi tedbir kararını uygulamamalıdır. Böylece çocukların yeniden eve hapis olmaları ve sokaklarda kalmaları engellenecektir.

Dilencilik yaptırılan ve şiddet gören engelli  çocukları devlet korumaya almalıdır ve ailenin aldığı yardımlar kesilmelidir.

Yetişkin Özel çocukların istihdam edilmesi için özel sektörün teşvik edilmesi ve engelli istihdam etmeyen kurumlar cezalandırılmadır.

Elbette Türkiye eski Türkiye değil!

Yeni Türkiye’de engellilerin farkındalığı artmıştır, toplum bilinçlenmiş, ailelerimiz daha bilgili ve ilgilidir.

Özel Özel Eğitim Kurumlarının eğitim kalitesi ve Özel çocuklarımızın yaşam kalitesi artmıştır.

Özel çocuklarımızın yasal hakları artmış inşallah daha da artacaktır.

%20 iş kaybı olan çocuklar destek eğitimden ücretsiz yararlanırlar.

%70 iş kaybı bulunan çocuklar için bakıcı ücreti ödenir.(Gelir testine tabi tutulurlar)

%90 iş kaybı olan çocuklar için ebeveynleri araç alımında ötv den muafiyet ve taşıt pulu ödemezler.

Çalışan anne ve babanın engelli çocuğu varsa engel oranında maaştan kesilen gelir vergisi indirimi bulunmaktadır.

THY, Devlet Demir Yollarıyla seyahatlerde %40 civarında indirim, Elazığ Belediyesince %30 su indiriminden yaralanabilirler.

Mutlu Yaşam Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak Spor Engel Tanımaz proje ortaklığından sonra bu yıl İç İşleri Bakanlığı Dernekler Genel Müdürlüğünün çocuklarımıza sunmuş olduğu “Müzikle Coşalım Engelleri Aşalım” projemiz onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Bu gün aynı zamanda Projemizin Tanıtım kokteyli de düzenlenmektedir.

Bu proje sayesinde 20 kız 30 erkek özel Eğitime Muhtaç Çocuğumuz Müzik aletleriyle tanışma, ritim eğitimi, üflemeli ve vurmalı çalgıları kullanmaya yönelik 8 aylık eğitim göreceklerdir. Ayrıca Tiyatro ve Halk oyunları alanında da 8 ay süresince eğitimden yaralanacaklardır. Bu projemizde toplam 5 kişi istihdam edilmektedir. Projemiz Elazığ Eğitim Uygulama Merkezi Müdürlüğü ile ortak yürütülmektedir. Okul Müdürü Ahmet Yıldırım beye teşekkür ederiz. Proje süresince Servis, Öğrenci, ısınma ve mekan temininde bizlere katkı sunan Özel Telepati Özel Eğitim Kurumlarına çocuklarımız adına teşekkür ediyorum.

Ayrıca Mutlu Yaşam ve Yardımlaşma Derneği ile Milli Eğitim Müdürlüğü arasında protokol imzalayarak çocuklarımıza el sanatları, resim, spor ve Halk oyunları alanında kurs açılarak çocuklarımızın eğitimine katkı sunan Elazığ Halk Eğitim Müdürlüğü şahsında Milli Eğitim Müdürlüğüne ve Milli Eğitim Bakanlığına teşekkür ederim.

Biraz sonra özel çocuklarımızın eğitim sayesinde neler yapabileceklerine şahit olacaksınız. Bu çalışmalar sayesinde farkındalık oluşturma, sosyalleşme ve özgüven oluşacaktır. Yaşam kaliteleri daha da artacaktır.

Projemizde bize imkan sunan Dernekler İl Müdürlüğü şahsında Elazığ Valiliğine, İç İşleri Bakanlığına ve Başbakanlığımıza tüm velilerim ve özel çocuklarım adına teşekkür ediyorum.

Bizleri bugün yalnız bırakmayan tüm velilerime, siz değerli misafirlerime ve basınımıza teşekkür eder, iyi eğlenceler dilerim." dedi. 

Engelli öğrencilerin tiyatro, sema gösterisi, halk oyunları, drama eşiliğinde müzik gösterileri ve engelli öğrencilerin el emeği ürünlerinin sergilendiği etkinlik katılımcıların takdirleri ve tebrikleri ile sona erdi. 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN