Elbette Cumhuriyet Olurdu (Şura 42:38)
Bu ayet, 23 Nisan 1920’deki ilk TBMM’nin Başkanlık Kürsüsünün arkasına Atatürk tarafından koyuldu. Tarihte hiçbir İslam devleti bu ayeti Yönetimlerinin duvarına asmadı, asamadı.
Cumhuriyet; insanlığın ortak tecrübesinin on binlerce yıl süzüle süzüle getirdiği yönetim sisteminin adıdır.
Bu haliyle Cumhuriyet:
- Saltanatın tam karşısındadır
- Tek adamlığın tam karşısındadır
- Hanedanlığın tam karşısındadır.
Saltanatın ve hanedanlığın olduğu yerde liyakat ve ehliyet yoktur. Liyakat ve ehliyetin olduğu yerde hanedanlık yoktur.
Yönetim babadan oğluna, ondan da onun oğluna geçecekse, o zaman “Emanetleri ehline veriniz (Nisa 4:58)” şeklindeki Allah’ın öğüdü nerde kalacaktı?
Müslümanların tarihine baktığınızda ne görüyorsunuz? Saltanatın ve tek adamlığın dibini görüyorsunuz.
Yazık olmuş…
Adını cumhuriyet koymakla öyle olmuyor. Nasıl olacak?
- Tadı da öyle olacak.
- Tek irade yerine toplumun iradesi yansıyacak.
- Parmaklar yarışmayacak, akıl ve projeler, iradeler yarışacak
- Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü olacak.
- Özgürlükler ve insanın dokunulmazlığı ilk madde olacak.
- Cumhuriyet; akıl, bilim, hukuk ve demokrasi ile taçlanacak.
CUMHURİYETE ”HAYIR” DİYEN, KUR’AN’A DA “HAYIR” DER.
Rabbimiz! 102 yıl önce kavuştuğumuz Cumhuriyetimizin değerini ve önemini anlamak için bize akıl ve irade lütfet. Kötü bir mirasyedi olmaktan bizi koru. Biz Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım…
Güzel bayramımız kutlu olsun.
Bu yazı daha önce Sn. Prof. Dr. Orhan ASLAN'ın Sosyal medyasında (Facebook) yayınlanmıştır.
