Recep ÖREK

TİM PARKS VE OKUMA ALIŞKANLIĞI

Recep ÖREK

Milano Oteli romanıyla zirve yapan İngiliz asıllı İtalyan yazar Tim Parks "Ben buradan okuyorum" adlı eleştirel eserinde kurmacayı ihtiyacımız var mı? Sorusuna cevap ararken        " Edebiyat ölüyor mu diye endişelenmemize gerek yok aslında. Hiç bu kadar çok edebiyat olmamıştı" bakış açısıyla konuya yaklaşıyor. Tim Parks, okumanın şekli ve kurmacanın değişimini irdelerken edebiyat dünyasından önemli bilgiler veriyor. Nobel ödüllerinin veriliş şeklinden tutun da yazarların edebiyat serüvenlerini ve etkileşim süreçlerini mercek altına alıyor. Edebiyata dair düşüncelerini akıcı bir üslupla zihnimize bir sanatçı titizliğiyle işliyor. Okuma ve yazma konusunda ise karamsar değil. Her şeye rağmen insanlar bir şekilde okuyup yazdığını belirtiyor.

Okuma alışkanlığı konusunda herkes Tim Parks kadar olumlu düşünmüyor. Çünkü günümüzde alışkanlıklar değişiyor, davranış kalıpları farklılaşıyor kısacası bakış açımız yeniden karılıyor. Ayrıca okuma alışkanlığı her zaman tartışılan ancak çözümü pek kolay olmayan bir hadisedir. Konunun bileşenleri fazla olduğu için belli bir yöntem geliştirmek kolay değil. Günümüzde sosyal medya, dijital platformlar, TV dizileri ve diğer mecralar okumayı olumsuz etkiliyor. Ayrıca zaman mefhumunun günümüzde farklı bir evreye geçmesi sorunu daha da karmaşık hale getiriyor. Okumaya ayrılan zaman azaldığı gibi okuma alışkanlığı kazandırmayı da olumsuz etkiliyor. Tüm bunlar okumak için tabi ki gerekçe değildir. Ama gerekçe yapan çok insan da vardır.

Dünyada kitap okuma oranlarında son birkaç yıldır düşmeler yaşanıyor. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Yukarıda bahsettiğim gibi zaman darlığı ve dijital gelişmişlik başat nedenlerdir. Özellikle gençler az okuyor endişesi var. Kısa video platformları, anlık mesajlaşma uygulamaları, dikkat sürelerimizi kısaltıyor ve uzun metinlere odaklanmayı zorlaştırıyor. Resmin tamamına baktığımızda durumun o kadar da tek boyutlu olmadığını görüyoruz. Belki okuma alışkanlığının şekli değişiyor. Fakat yeni genç nesil metroda, yürürken, spor yaparken kulaklıklarını takıp sesli kitap dinleyebiliyor. Hibrit okuma şekli dediğimiz hem basılı hem de e-kitap okuma alışkanlığı giderek artıyor. İnsanlar okumaktan ve gündemi takip etmekten vazgeçmiyor. Diğer taraftan eğitimin ve kültürün önemli ülkelerinden olan Fransa’da halen onlarca edebiyat, kültür, sanat ve politik dergi okuyucu ile buluşmakta ve yayın hayatlarına devam etmektedir. Yani insanın okuma serüveni bitmiyor, sadece şekil değiştiriyor.

Ülkemizde okumayı teşvik etmek için birçok proje devreye sokuldu. Bu çabalar çoğu zaman istenilen sonucu veremedi. Bunun en önemli nedenlerinden biri sınav sistemidir. Öğrenciler zamanlarının çoğunu merkezi sınavlara hazırlanmakla geçiriyorlar. Son yıllarda LGS ve YKS’ de çıkan yeni nesil sorular kişinin; okuma, anlama, yorumlama, analiz sentez ve yordama gibi okuma seviyesini ölçmeye yöneliktir. Bu durum konuya ivme kazandırır mı ya da beceri temelli yeni “Maarif Modeli”  mesafe kat ettir mi zaman gösterecek.

Peki, okuma alışkanlığı sadece pratiksel sonuçlar için mi gerekli? Sorusuna verilecek bir sürü cevap var. Okuma alışkanlığı lüks değil, temel bir ihtiyaçtır aslında. Okuduğumuz metinler bir taraftan yaşama sevinci verirken diğer taraftan da evrensel dünyanın bir parçası olmamızı sağlıyor. Okumak, kendimizle ve toplumla barışık olma zemini kazandırıyor. Diğer taraftan insanın hayatı hikâyeler toplamından ibarettir. Yaşamın devamı için hikâyelere ihtiyacımız var. Çünkü yaşadığımız gezegen ekolojik bir öykü denizidir. Bizler yeryüzünde kendi hikâyelerimizle sadece var olmuyoruz. Başkalarının hikâyeleri, anlatılar, dünyanın karmaşıklığı, tarihsel yoğunluk, değişim, dönüşüm, ikilemler ve sapmalardan müteşekkil bir dünyadan çıkış yolları arıyoruz.

Ayrıca okumak, dünle yarınların bağlantısını kurmada önemli bir taşıyıcı görevini yapıyor. Böylece hayatın anlamlı yollarında bir gelecek çizmemize yardımcı oluyor. Okuma alışkanlığını toplum katmanlarına ne kadar yayarsak o derece sağlıklı bir toplum inşa ederiz. Çünkü gelecek kültür aktarımı ile şekillenir.

 

Yazarın Diğer Yazıları