İnsanların yeni buluşlara bakışı genellikle temkinli olmuştur. Fakat son yıllarda teknolojik gelişmeler her nedense bu algıyı değiştirdi. Teknoloji ile her şeyi çözebiliriz algısı her toplumda artık kabul görmektedir. Oysa yeniliklerin insan hayatını tümden değiştireceği varsayımı zamanla yerini daha makul beklentilere bırakır. Ateş keşfedildiğinde her şeyi pişirerek tüketme algısı oluştu. Tekerlek bulundu diye artık insanlar bundan böyle yürümeyecekti! Sanayi devrimi olduğunda her şey makinaların gücü kadar olacaktı. Bilgisayar bulundu artık insan hayatı tümden değişecekti. İnternet ve onun devamındaki yapay zekâ çıkınca insanlar hiçbir şey yapmayacak düşüncesi oluştu.
Aslında öyle olmuyor ve olmayacak da…
Yeni bir temizlik robotu çıkınca kadınlar artık ev temizliği yapmayacaktı. Oysa her evde halen klasik temizlik setleri bir yerde duruyor. Mucizevi sonuçları beklemek bir abartı oluveriyor zamanla.
Dünyada insanların günlük ve gelecekteki tüm sorunlarını çözecek bir teknoloji yok ve olması da mümkün değil. Çünkü insan beyninin sınırlarına hiçbir yapay zekâ uygulaması ulaşamayacak. Yüklenen programlar, algoritmalar oluşturularak kısa sürede sonuç veren ve karmaşıklığı dizginleyen bir otobana benzetebiliriz. Şu anda yeni olduğu için gücünü aşan övgülere muhatap oluyor. Zamanla sahip olduğu stok bilgiler azalacak; hız, verileri çözümleme ve alternatifleri değerlendirme gibi işlevleri yerine getirecek. Zamanla yeni bir normalleşme dönemine girilecek.
Doğal olarak bu konuda farklı düşünenler de vardır. Bunlara göre ise yapay zekâ insanların yaşama şeklini tümden değiştirecek ve insana ait birçok özellik işlevini yetirecek, bunun yerine algoritmalar ve çipler bizi yönetecek. Bu kadar kolay değil. Etik yanını bir tarafa bırakırsak insanların ihtiyaçlarını ne yapay zekâ ne de başka bir teknoloji karşılayabilir. Çünkü insan fizyolojisiyle, psikolojisiyle, sosyolojisiyle ve bunların alt ünitelerinden müteşekkil bir varlıktır. Teknoloji sadece yaşamı kolaylaştıran bir mekanizmadan öte bir şey değildir. Her halükarda yapay zekâ artık hayatımızın her aşamasında olacak. Ancak abartıldığı gibi olmayacak diye düşünüyorum. Hayatın merkezinde yine insanlar olacak fakat işler daha kolaylaşacak. Basından ve bazı düşünce kuruluşları şu meslekler yok olacak diye habire haber yapıyorlar. Bence meslekler yok olmayacak sadece üretim süreçleri ve muhtevaları değişecek. Yapay zekâyı o kadar abarttık ki sanki insanların yerini bu teknoloji alacak.
Doğal olarak dünyadaki tüm gelişmeleri yakından takip etmek gerekir. Fakat olup bitene aşırı anlam yüklemek yanlış tercihlere insanı itebilir. Daha yakın zamanda kodlama revaçta iken şimdi birçoğunu yapay zekâ yapabiliyor. Üst düzeydeki işlemler için süper beyinlere ihtiyaç var. Fakat başlangıç kodlamalar artık zor değil. Yapay zekâ bunu yapabiliyor. Silikon vadisindeki teknoloji firmalarında çalışan mühendislerin yüzde %15 e yakını bu yıl işini kaybetti. Bu gelişmeleri iyi okumak gerekir. Bilgisayar mühendisliği ve yapay zekâ bölüm kontenjanlarını artırmak veya yenilerini açmak bu alanda yakın gelecekte işsizliği arttırabilir. Bu nedenle iyi planlamalar yaparak insan kaynaklarını ihdas etmek ve istihdam yapılabilecek düzeyde bölümler açmak doğru bir uygulama olacaktır.
Her şeyi yapay zekâya endekslemek toplumun beklentilerini artırmaktan ve becerileri aynılaştırmaktan başka bir şey değildir. İnsanın yaşam alışkanlıkları, beklentileri, hayatı anlama ve anlamlandırma ihtiyaçları yapay zekâya kurban edilecek kadar basit değildir. Teknoloji zirve de yapsa insanın merkezinde olmadığı bir yaşam anlamlı değildir. Bu nedenle yapay zekâya çok anlam yüklememek gerekir. Zamanla bu teknoloji birçok sorunu çözebilir ancak hiçbir zaman insanın yerini alması mümkün değildir.