Şakir ALBAYRAK Eğitimci&Yazar

Galat-ı Meşhur Lügat-i Fasihten Yeğdir

Şakir ALBAYRAK Eğitimci&Yazar

Dilimiz, en yerli malımız. Bunun içine doğduk. Kullandık, kullandıkça eskittik, gelişmesi gerekirken aksine azalttık. Bunun sebepleri üzerinde durmayacağım, uzun konu. Bazı kelimelerin örnek göstererek konuyu açıklığa kavuşturmaya çalışacağım.

“Sevgilim” kelimesinden başlayalım. Bu kelime, yaşlılarca da geçler ce de kullanılsa yanlış kullanılmaktadır. Bunun doğrusunu yazacağım ama kimsenin umurunda olmayacak. Benimki, bile bile ladesten öteye geçemeyecek. Önce bu kelimenin TDK sözlüğüne bakarak manasını kaydedelim. SEVGİLİ:1. İsim, Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kimse; habip, manita, yavuklu, yâr.

2. Sıfat, Sevgi ve bağlılık duyulan: "Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol / Ey hak, yaşa; ey sevgili millet, yaşa var ol.” Tevfik Fikret

BİLGİLİ:
1. Sıfat. Bilgi sahibi olan; malumatlı, malumattar, malumat sahibi, agâh, danişment: “Âmâ iyiler, bilgililer, yetenekliler nerede idi?" - Tarık Buğra 
2. zarf. Bilgiye dayalı bir biçimde: “Her konuda rahat, bilgili konuşurdu kalemi." - Yusuf Ziya Ortaç

GÖRGÜLÜ: Sıfat, Görgüsü olan: "Bildiğini iyi bilen, görgülü, kendine güveni tam olan bir erkekti." - Necati Cumalı

SARGILI: 1. sıfat. Sargısı olan. 2. Sıfat. Sargı beziyle sarılmış:
     "Kadının burnu sargılı, yüzü sarıydı." - Yusuf Atılgan
Örnekleri içtima ettikten sonra, sıra diyeceklerime gelebildi. Enteresan örnekler değil mi? İroni, mizah hatta kara mizah. Nasıl olur da böyle olur. Üstüne üstlük, sözlükte de bağdaş kurup oturur. Olan olmuş, biz bundan sonrasına bakalım. Bakalım ki yanlışa bulaşmayalım, bulaştırmayalım. Sevgili, kelimesi bunlardan biridir. Açıklayacağım, acele etmeyiniz. Sevgili, neymiş, “Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kimse; habip, manita, yavuklu, yâr.” imiş. Sözlükteki manita, buraya asla yakışmaz. Neden yakıştırdıkları da bilinmez. Bunları yazarken “Sevgili” kelimesinin masumiyetine fesahatine itibardan böyle söylüyoruz. Esas mesele hallolunca vaziyet mana kazanacak.

Kadim dilimizde sevgili kelimesinin yerine, sevdiğim, sevdiceğim vs. kullanılırdı. Buna rağmen TDK’de bunları bulmak mümkün değil. 
Bakınız hele! Sevgilim, Gönülden sevilen, gönül verilmiş olan kimse; oluyor da bilgili, Bilgi sahibi olan; malumatlı, malumattar, nasıl oluyor? Bunun gramer kaidelerine uygunsuzluğu münazaradan, varestedir.

Görgülüye de göz atalım. Sıfatmış, Görgüsü olanmış. Sözü uzatmak da marifet değil hani.
SARGILI: 1. sıfat Sargısı olan. 2. sıfat Sargı beziyle sarılmış gibi manalarda anlaşılmalıymış. Eyvallah. Sevgili, kelimesinin sevgisi olan, seven veya çok seven demek de mümkünken tam tersi bir manada kullanılmaktadır. Sevgilim deyince, çok sevdiğim, âşık olduğum değil de beni çok seven, bana âşık olan biri anlamına gelmiyor mu? Gelmeli ama gelemiyor zira önünde betler kalın duvarlı, bariyerler sensörlü, aşılamıyor. Hoş, aşılması için çalışmaya da gerek yok. Ne demiş atalar” Galat-ı meşhur, lügat-i fasihten yeğdir.   Saygılı: sıfat. Saygısı olan, saygı gösteren; hürmetli, hürmetkâr. Saygılı kelimesinde de sorun yok.      "Annem sıcakkanlı ve saygılıydı." - Ayla Kutlu Ne olduysa “Sevgili “kelimesi anlamının zıddına kullanılıyor. Kısaca, “sevgilim” kelimesinin manası, “Bana karşı boş değil, beni seviyor. Bana sevgisi ziyade. “Anlamlarına gelmeliyken “Ben ona karşı boş değilim, onu seviyorum.” anlamında kullanılıyor. Sevgili kelimesiyle aynı usulle türemiş, bilgili, görgülü, sargılı kelimeleri yapısına ve anlamına uygun kullanılıyor da “Sevgili” kelimesi niçin farklı kullanılıyor? Nedenini ve niçinini bilmiyorum ancak bildiklerimi anlatmaya çalışıyorum.

“Sevgilim” kelimesi, başlıktan da anlaşılacağı üzere yanlışının doğrusu yerine kullanılmasının daha geçerli olduğunu anlatan bir tabirdir.

Bu yüzden sadece yeğ kelimesinin, anlamının daha iyi, üstün, beğenilen, tercih edilen gibi manaları da kullanıldığını belirtmek yeterli olacaktır. Örneği de aşağıdadır.
"Bülbül olup dili yüzünden çekmek, kanarya olup dili yüzünden çekmemekten yeğdir." - Nâzım Hikmet

Başlığımızdaki yeğ kelimesinin yerine ancak açıklama esnasında anlamdaş kelime kullanılabilir. Yeğ, yerine iyi, üstün, güzel, müreccah gibi kelimeleri koyamayız, atasözlerimizin unsurları, bu kelimeler değiştirilemez. Aksi halde özelliğini ve dahi güzelliğini kaybeder.
Kalıplaşmış cümlelerde kelime değiştirmek, edeben ve yapılıştan caiz görülmemektedir.
Başlığın anlamı: Duru, doğru bir kelimenin yerine, onun yanlışının kullanılması daha iyidir.
 

Yazarın Diğer Yazıları