Gazeteci İsmail Saymaz'ın haberine göre, yapılan bir konuşmada:
"Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun." denilmiş...
Ve haber yalanlanmadı.
Çağımızda Etnik ve Mezhepler temelinde ayrışma ve çatışmaların Merkez Laboratuvarı veya en somut örneği Lübnan'dır. Yani, dünya Lübnan'ın bu ibretlik hâline bakıp dersler çıkarıyor.
Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Nobel ödülü kazandığı DAR KORİDOR isimi kitabında Lübnan'ı "Kaygan Zemin" olarak tasvir eder.
Aralarında güven ve itimadın zerresi kalmayan halkın yığına dönüştüğü ibretlik Lübnan gibi olmak akıl kârı değildir.
Daron Acemoğlu: Entelektüel yönden çok birikimli ve mühendislik yönünden çok güçlü olmasına rağmen Lübnan'da faydalı işlerin olmasına imkân olmadığını açıklar. Neden? Çünkü, ayrışan Lübnan'da güven sıfırlanmış, yok olmuştur.
Türkiye’nin geleceği ve anayasal yapılanması; görevlerin önerilen şekilde, etnik, dini ve mezhep farklılıklarına göre paylaşıldığı ve bu sebeple onlarca yıldan beri savaşlar içinde perişan olmuş, parçalanmış olan Lübnan gibi mi olsun?..
Türkiye; Suriye ya da Irak’ın haline mi gelsin?
Türkiye Cumhuriyeti'ne bundan sonraki vaatleri, Cumhurbaşkanı ve yardımcılarını ırk ve mezhebe göre seçmek midir?
Bu sözler edilirken belli ki Cumhurbaşkanı Türk olsun deniliiyor. Yardımcıları da Kürtlere ve Alevilere bırakılıyor... Yani ırk farklılığı yetmiyor, işin içine bir de mezhep farkı ekleniyor.
“Milletin çeşitliliğine dayalı Anayasa” veya “Lübnan Modeli Anayasa”yı, işgal ettiği Irak’a kabul ettiren ABD; şimdi Türkiye’ye de, “terörsüz Türkiye” ve “Türk-Kürt-Arap kardeşliği” sloganlarıyla ve milleti, anlamını Siyonistlerin uydurduğu/yutturduğu ümmete dönüştürerek” “Atatürk modeli”ni ortadan kaldırırarak Lübnan'dan beter kaotik bir yapı meydana getirmeye çalışıyor...
Prof. Dr. Samuel Huntington adı “Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması” olan meşhur kitabında: “Kabile savaşları ve etnik anlaşmazlıklar, medeniyetin içinde cereyan edecektir.” ifadesiyle Medeniyetler Çatışması projesinin içyüzünü ifşa etmiştir. Yani Müslüman, Müslümanın gözünü oyacaktır...
Brzezinski’nin “dünyanın kontrol altına alınması” diye gösterdiği hedefin stratejisi Huntington tarafından belirlemiştir.
Huntington’ın Medeniyetler Çatışması ile Brzezinski’nin “Dünyanın kontrol altına alınması” projesi amaç bakımından özdeştir ve ikisi birbirini tamamlamaktadır. Sonuç, Huntington'ın dediği gibi oldu:
"Çatışmalar Medeniyet içinde ETNİK ve MEZHEP temelinde olacaktır."dedi ve öyle oldu.
Müslümanların birbirlerini acımasızca katletmeleri Huntington'ı doğrulamıştır.
Siyonistlerin "Osmanlı Millet Sistemi" diye önerdiği sinsi planı idrak edebilmek için;
1- Prof. Dr. Bernard Lewis'in "Orta Doğu Planını,
2- İsraili istihbaratçı Stratejist Oded YİNON'UN 1981 tarihli "İsrail İçin Güvenlik Stratejisi Raporu"nu,
3- Prof. Dr. Samuel Hantington'ın "MEDENIYETLER ÇATIŞMASI" isimli Projesini/Kitabını,
4- Brzezinski’nin Büyük Stranç Tahtası isimli kitabını,
5- Prof. Dr. ve de CIA'nın Beyni ünlü ajan Graham Fuller’in
a-YENİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ
b- İSLAMSIZ DÜNYA isimli kitaplarını,
6- Prof.Dr. Noam Chomsky'nin KADER ÜÇGENİ Kitabını okumak şarttır.
Ayrıca, başta Ariel ŞARON olmak üzere İsrail devlet adamlarının uyguladığı siyaseti de değerlendirmek gerek...
Yahudi Siyonist olan bu yazarların hepsi de ayının 40 türküsünün armut üzerine olması gibi "OSMANLI Millet Sistemi"ni savunmaktadır...
Ve üstelik, bu yazarların hepsi de ünlü Siyonist...
