Şerif BUDAK       Eğitim Bilim Uzm. Eğitim Müfettişi

Tarihi Olayları Doğru Anlamaya Çalışmalı Ve Doğru Değerlendirmeliyiz

Şerif BUDAK Eğitim Bilim Uzm. Eğitim Müfettişi

Öncelikle;
1- Küçük Kaynarca Antlaşması,
2- Viyana Kongresi
3- Ayastefanos Antlaşması
4- Berlin Antlaşması
5- Özellikle Sykes-Picot Ant.
6- Mondros Antlaşması
7- Paris Konferansı
8- Londra Kongresi- 
9-Sevr Antlaşması 

Bütün bu Antlaşmalarda çok açık hükümler var... Oldukça tehlikeli tuzakları barındıran bu hükümleri doğru anlayabilmek için çalışmalar yapılmalı ve gerekli tedbirleri almalıyız.  

Bu süreçte; ASALA, EOKA ve PKK Örgütlerinin verdikleri zararların önlenebilmesi için;
Öncelikle, yapılan propagandaya karşı konulmalı, TBMM'de yapılan konuşulanlar da dikkate alınarak, Üniversitelerimizin akademik faaliyetleri bağlamında çalışmalar yapılmalı ve inandırıcı  yayınlarla Türkiye ve dünya kamuoyu ilmi ve makul izahlarla ikna edilmelidir.
Bu kapsamda dünya literatürü izlenmeli ve risk teşkil eden durumlara karşı tedbirlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz.

Maalesef, siyasi kamplaşmalar dolayısıyla birbirinin gözünü oymaya çalıştığımız için memlekette olup-bitenlerin farkına bile  varamıyoruz…

Sykes-Picot gizli Antlaşması’nda Musul Fransa’ya, Doğu Anadolu ise bütünüyle Rusya'ya verildi…

Rusya, 1917'de savaştan çekildi. Ve o rezaleti açıkladı.
İngiltere petrol kokusunu alınca Antlaşmaya aykırı olarak Musul'u işgal etti. Bu sebeple Fransa-İngiltere arasında kırgınlık oluştu.

Musul'un kuzeyinde ise küçücük ÖZERK bir KÜRT Bölgesinin Türklere karşı bir Karakol olarak oluşturulması tasarlandı.

NOT: Hiçbir Antlaşmada Fırat'ın batısında yani Cizre'den bu tarafta Kürtlere bir karış toprak verilmiyor.

“Vilayet-i Site” (6 Vilayet) dedikleri bugün 21 ilimizi kapsayan topraklarımızın tamamı Ermenistan’a verilecekti...
İngiliz diplomatlarının  yazışmalarından anlaşıldığı üzere, Ermenileri de maşa olarak kullanmışlardır.

PKK SON HAÇLI SAVAŞI'DIR.  Ancak,  Müslümanın Müslümana kırdırıldığı HAÇLI SAVAŞI; Kürtler ise piyon… 
Zira; bunun önemli kanıtlar vardır.  
1980 yılında Lübnan'ın Sayda kentinde George HABAŞ'ın ev sahipliği yaptığı bir toplantı /kongre yapılmıştır.

O toplantıda; Ermeni Terör Örgütü ASALA görevini PKK'ya devretmiştir.
Toplantının kayıtları Londra Türk Büyükelçiliği'nin eline geçer. Konuşmalar Türkçe yapılmış. Ve Elçilik görevlileri Bant Çözümünü yaparak konuşmaları yazıya geçirmişler. Prof. Dr. Ercan Citlioğlu o zaman Londra Elçiliğimizde görevlidir ve sonra (2007) yazdığı "ÖLÜMCÜL TAHTERAVALLİ" isimli kitabında buna yer vermiş...

O toplantıda alınan esas Karar:
-"ASALA yurtdışında 70 Türk Elçi ve elçilik görevlisini öldürmüştür. Fakat bu tür olayların tesiri azdır/yetersizdir.
Ermenilerin Türkiye içinde tesiri yüksek, sarsıcı olaylar yapabilme imkânı yoktur.
Tesiri yüksek olaylar, Türkiye içinde, PKK eliyle yapılabilir. PKK halktan gerekli desteği bulabilir.
ASALA ile birlikte Kıbrıs Rumlarının EOKA Örgütü var. 
Rum EOKA Törer Örgütü, Ermeni ASALA Terör Örgütü ve Kürt PKK Törer Örgütünün eğitim kampları aynı yerlerde kurulmuş ve aynı mahfillerden destek görmüşler ve eğitim almışlardır. 
Kamp Yerleri: Bekaa Vadisi, Guney Kıbrıs, Suriye, Fransa ve Yunanistan...
Bu üç Terör Örgütünün de Avrupa'daki Ana Büroları aynı adreslerde; önemli gelir kaynakları olan Eroin/uyuşturucu ticareti aynı gemilerle taşınmakta ve aynı Baronlar tarafından yapılmaktadır.

ASALA-PKK İŞ BİRLİĞİ 
PKK ile ASALA arasında; Marksist-Leninist yapıları, aynı gerekçelerle, aynı amacı paylaşmış olmaları ve eş söylemler kullanmaları dışında, daha pek çok örtüşen ortak yönleri bulunmaktadır.

Her iki örgüt de aynı yılda ve aynı yerde (1975, Lübnan) kurulmuş ve daha sonra aynı ülkelerde üstlenmiş, (Lübnan, Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan, Suriye ve Fransa) aynı ülkelerin örtülü ya da açık desteğini almışlardır.

Suriye istihbarat örgütü El Muhaberat’ın güdümündeki El Saika gerillaları, Ebu Nidal ve George Habbaş üzerinden ASALA’ya aktarılan (verilen) eğitim, istihbarat ve lojistik desteklerle barınma imkânları, ASALA’nın misyonunu yerine getirerek sahneden çekilmesi üzerine Suriye tarafından PKK’ya aktarılmış ve bölücü örgütün lideri Öcalan Şam’da güvence ve koruma altına alınmıştır.

Öcalan ve PKK’nın Lübnan’da Bekaa Vadisi’nde üstlendiği yerler daha önce ASALA militanlarının eğitimlerinde kullanılmış olan kamplardır. İsrail’in Lübnan’ı işgal etmesi üzerine Sayda’daki (Sidon) üsleri terk ederek bu ülkeden, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün örtüsü altından ayrılmak durumunda kalan ASALA militanları, Suriye, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’ne geçerek bu ülkelerin koruması altında eylemlerine uzun süre devam etmişlerdir.

Bekaa Vadisi’ndeki ASALA Kampları, PKK’nın sözde “akademilerine” dönüşürken, Suriye’deki Hamuriah ve Kamışlı kampları da ASALA’dan sonra PKK’ya devredilmiştir.

Kıbrıs Rum Kesimi’nde Lisarides, Kipriyanu ve son olarak Papadopulas’un koruması altında Trodos Dağlarında eğitimlerini rahatlıkla sürdüren ASALA’nın yerini PKK almış ve nihayet Yunanistan’daki Larissa Kampı, PKK teröristlerinin Avrupa’ya sıçrama noktası olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Öte yandan hem ASALA hem de PKK uyuşturucu trafiğinde aktif rol üstlenmişlerdir. ASALA’nın Avrupa ülkelerinde kurduğu dağıtım ağı, PKK tarafından kullanılmış, Akdeniz’deki taşımacılık hizmetini geçmişte Rifat Assad’ın himayesinde ASALA’nın Afganistan ve Pakistan çıkışlı uyuşturucuları Lübnan-Suriye üzerinden, ASALA’nın klasik rotasını izleyerek (Beyrut-Lazkiye- Korsika-Marsilya- Barselona) dağıtım merkezlerine ulaştıracak örgütle bağlantıları bilinen kişilerce satış noktalarına sevk edilmiştir.

 

Yazarın Diğer Yazıları