Çanakkale’de son dönemde yaşanan olaylarda bazı yüzler sürekli karşımıza çıkıyor. Bunlardan biri de Halit Kubilay Fırat. Onu yangında kumanya dağıtırken, spor sahasında gençlerin yanında ya da Kent Konseyi’nde tartışmaların ortasında görmek mümkün. Farklı ortamlarda aynı kişiyi görmek, insana biraz şaşırtıcı geliyor. Çünkü kimi insanlar yalnızca görünür, bazıları ise görünmekle kalmaz; dokunur, gündeme taşır, yardım elini uzatır.
Yangın Günleri
Büyük yangın sırasında kentin her yanında telaş vardı. Kimileri evlerini kurtarma derdindeydi, kimileri gönüllülere destek olmaya çalışıyordu. O günlerde Halit Kubilay Fırat’ın gece gündüz sahada oluşuna çok kişi tanıklık etti. Uykusuz saatlerde kumanya hazırlığına katılması, dağıtımda gönüllülerle omuz omuza çalışması dikkat çekti. İnsanların “yetkililer nerede” diye endişeyle sorduğu anlarda, onu doğrudan sahada görmek güven verdi. Görünmekle kalmadı, insanların yarasına dokundu, ihtiyaçlarını gündeme taşıdı. O süreçte sergilenen bu duruş, halkın hafızasında kalıcı bir iz bıraktı.
Kent Konseyi’nde
Kent Konseyi başkanlığı sürecinde de geri planda durmayı tercih etmedi. Belediye ile yaşanan tartışmalarda geri adım atmadı, kent adına doğru bildiğini savundu. Çadır kurma eylemi çok tartışıldı; kimileri fazla buldu, kimileri ise cesur bir çıkış olarak değerlendirdi. Ancak tartışmasız bir gerçek var: Uzun süredir adı bile anılmayan Kent Konseyi, bu dönem tekrar konuşulmaya başlandı. Fırat, yalnızca masada oturan değil, gerektiğinde risk alan, gerektiğinde meydanda duran bir başkan profili çizdi. Bu da Çanakkale’de demokrasi ve katılım adına yeni bir soluk getirdi.
Çanakkalespor Çabası
Spor alanında ise Çanakkalespor’un yeniden ayağa kalkması için verdiği mücadele öne çıktı. “Bu kulüp bu kentin takımıdır” sözleriyle taraftara ve esnafa çağrı yaptı. Bu çağrı bazen yeterince karşılık buldu, bazen karşılıksız kaldı. Ama kulübün yeniden kent gündeminde yer bulmasını sağladı. Eski futbolculara vefa gösterilmesi, gençlerle kurulan bağ, kentin spor hafızasında olumlu izler bıraktı. Tribünlerde taraftarla yan yana olması, yöneticilikten çok “birlik duygusunu” öne çıkaran bir tavır olarak değerlendirildi. Spor üzerinden kurulan bu bağ, Çanakkale’nin ortak değerini diri tutan bir adım oldu.
Gençlerle Buluşmalar
Fırat’ın dikkat çeken bir diğer yönü de üniversite gençliğiyle kurduğu ilişki. Gençlik kulüplerini, öğrenci topluluklarını ve farklı oluşumları bir araya getirmesi uzun zamandır ihtiyaç duyulan bir adımdı. Çünkü Çanakkale’de gençler çoğu zaman siyasetin ve yerel yönetimlerin dışında bırakılır. Onları dinleyen, bir araya getiren ve kent hayatına katmaya çalışan bir anlayış, gençlerin enerjisini görünür kıldı. Fırat, yalnızca bugünün sorunlarına değil, yarının umutlarına da el uzatmış oldu. Çanakkale’de gençlerin sesi daha güçlü çıkıyorsa, bunda onun açtığı alanın payı yadsınamaz.
Gözlemler ve Yorumlar
Elbette herkes aynı noktada durmuyor. Kimileri onu samimi buluyor, kimileri fazla ön planda olmakla eleştiriyor. Ancak ortada görmezden gelinemeyecek bir gerçek var: Görünmekle kalmayıp dokunan, gündemi taşıyan, elini uzatan bir tavır ortaya koyuyor. Bu kentte farklı alanlarda aynı yüzü görmek, dikkat çekmenin ötesinde bir süreklilik duygusu yaratıyor. Çanakkale’nin bugününde öne çıkan figürlerden biri olduğu konusunda geniş bir kesim hemfikir.
Sonuç
Halit Kubilay Fırat’ın hikâyesi aslında sade ama etkili: Nerede bir sorun, bir kalabalık ya da bir ihtiyaç varsa orada karşımıza çıkıyor. Çanakkale’nin yangın günlerinden spor tribünlerine, Kent Konseyi’nin tartışmalarından üniversite gençliğinin toplantılarına kadar… Görünmekle kalmayan, dokunan, gündeme taşıyan, elini uzatan bir yüz, bu kentte güven duygusunu besliyor. Çanakkale’nin geleceğini inşa ederken de bu türden kapsayıcı ve aktif bir tavır, şehrin en büyük kazancı olacak gibi görünüyor.