Taner ARÇUKOĞLU

Dost Biriktirmenin Sessiz Mucizesi...

Taner ARÇUKOĞLU

İnsan yaşadıkça anlıyor…

Hayat, uzun bir yol değil; doğru insanların eşlik ettiği kısa bir yürüyüş sadece.
Ve geriye dönüp baktığımda fark ediyorum ki, en çok da dost biriktirmişim ben.
Bazen bilerek, bazen farkında bile olmadan…
Ama kalbimin raflarına koyduğum her dost, ömrümün ağırlığını hafifleten bir hediye olmuş.

Benim huzur dediğim şey; kalabalık sofralar, büyük sözler, gösterişli mutluluklar değil.
Huzur, birinin yükünü biraz olsun hafifletebilmek…
Zor günde kapısı çalınan olmak.
Bir omuz, bir nefes, bir cümle olabilmek.

Bazen sadece el uzatmak.
Bazen de kimsenin görmediği bir anda bir insanın hayatına minik bir ışık bırakmak.
Çünkü iyilik dediğin şey; büyük laflarda değil, küçük dokunuşlarda saklı.

İç sesimi en çok mutlu eden de bu zaten…
Ne zaman birine iyi gelsem, içimde sessiz bir çocuk gülümsüyor.
Dünyanın bütün karmaşasına rağmen hâlâ iyi kalabildiğimi fısıldıyor.
Ve o fısıltı, bu hayatta duyduğum en gerçek ses.

Anladım ki; iyilik başkasına değil, önce insana kendi ruhuna temas ediyor.
Birine koşarken aslında kendine yetişiyorsun.
Birinin elini tutarken kendi yalnızlığını iyileştiriyorsun.
Bir yükü paylaşırken kendi omzunu güçlendiriyorsun.

Ve dost biriktirmek…
İşte o, ömrün en sessiz mucizesi.
Dost dediğin, sen düştüğünde seni tutan el değil;
Düşmeden önce yanında yürüyen gölgedir.
Karanlığa düşsen bile ışığı unutmamanın sebebidir.

Bugün geriye dönüp baktığımda, gördüğüm tek gerçek şu:
İnsan, para biriktirdikçe değil, insan biriktirdikçe zenginleşiyor.
Dostların olduğu sürece hayat seni yıkamıyor, sadece eğip olgunlaştırıyor.

Ömür dediğin; uzunluğu belli olmayan bir yol…
Ama iz bıraktığın iyilikler, sana her defasında yeniden yol çiziyor.

Ve ben…
Belki birçok şey yaşadım, birçok şey kaybettim…
Ama dost biriktirmekten hiç vazgeçmedim.
Çünkü biliyorum:
İyilik, ömrün kendisinden bile uzun yaşıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları