Taner ARÇUKOĞLU

Sadık Figüranlar: Bir Kişinin Gölgesine Sığınanlar..

Taner ARÇUKOĞLU

Siyaset halka hizmet için vardır. Ancak bugün Çanakkale’de gördüğümüz manzara, hizmetten çok koltuk sevdasının gölgesinde yürüyen bir topluluğun ibretlik tablosudur. Belediye Meclisi üyeleri, parti teşkilatının değil, Burak Kunt’un emirleriyle hareket ediyor. Oysa o koltuklarda oturmalarını sağlayan, İYİ Parti’nin programına inanarak oy veren binlerce seçmendir. Kendi iradelerini yok sayıp, bu güveni hiçe sayarak Kunt’un çizdiği sınırların dışına adım atamıyorlar.

Teşkilata Sırt Çevirenler
Bu üyeler, ne parti teşkilatıyla bağ kurmuş, ne sahada halkla yan yana gelmiş, ne de bu kentin derdiyle dertlenmiştir. Tek bağları, Kunt’un dudaklarından çıkan sözlerdir. Siyaseti halka hesap verme sanatı olmaktan çıkarıp, “tek adamın talimatlarını onaylama işine” indirgemişlerdir. Oysa siyaset ilkeli olmalı; omurgası ve çizgisiolmalı. Fakat onlar için ilke, strateji ve duruş sadece kâğıt üzerinde kalan kavramlardır. Kunt hangi siyasi partiye yönelirse, onlar da aynı yolu izlemeye hazır bir görüntü sergilemektedir.

Paralel Yapı Gerçeği
Ortada apaçık bir paralel yapı vardır. Bu yapı, teşkilatı devre dışı bırakmış, belediye meclisini adeta kendi arka bahçesi haline getirmiştir. Artık irade halktan değil, Kunt’un şahsi hesaplarından doğmaktadır. Bu tablo, siyasetin en ağır yozlaşma biçimidir ve halkın iradesine yapılmış en büyük kötülüktür

Aidiyet Duymayanların Maskesi
Aidiyetleri olmayan bu sahıslar, yarın Kunt hangi partinin kapısını çalarsa oraya gideceklerdir. Bugün “biz olmazsak istifa ederiz” diye tehditler savuruyorlar. Bu tehditler, teşkilatın iradesini rehin almaya kalkmaktır. Oysa unutmasınlar: Partiler kimsenin çiftliği değildir, tehditlerle diz çöktürülecek yapılar hiç değildir.

Kentin İradesinden Kaçanlar
Asıl acı olan şudur: Bu kent, oylarıyla İYİ Parti’ye bir milletvekili seçmiş, halkın iradesini meclise taşımıştır. Ancak Kunt’un gölgesindeki meclis üyeleri, milletvekilinin yanında görünmeye dahi cesaret edememektedir. Resmi törenlerde yoklar, bayramlarda yoklar, anma günlerinde yoklar. Çanakkale halkının gözünün içine bakmak yerine, kapalı kapılar ardında talimat beklemeyi tercih etmektedirler.

Babanızın Malı Değil
O koltuklarda oturanlara hatırlatalım: O makamlar babanızın malı değil. O koltuklar, halkın alın teriyle, teşkilatın emeğiyle kazanılmış mevzilerdir. Eğer bu emeği yok sayıyor, kendi şahsi çıkarınız için kullanıyorsanız, bu en büyük yanlıştır.
Ve biliniz: “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.” Bugün sırtınızı Kunt’a dayayarak ayakta kalıyor olabilirsiniz; yarın halkın vicdanı karşınıza dikildiğinde, o mumun ışığıyla karanlığı aydınlatamayacaksınız.

Halk Kör Değil
Bugün partiyi tehdit edecek kadar güç sarhoşu olan bu kişiler, kendi menfaat ve çıkarları uğruna her şeyi yapabileceklerini açıkça göstermektedir. “Bizim dediğimiz olacak, partiyi bize teslim edin yoksa istifa ederiz” diyerek teşkilatı şantajla köşeye sıkıştırmaya kalkışan bu zihniyet, siyasetin yüz karasıdır. Oysa unutmasınlar: Partiler tehditlerle değil, emekle, sadakatle ve halkın güveniyle ayakta kalır. Ego, hırs ve kibirle hareket edenlerin son durağı ise tarihin çöplüğüdür.

Yazarın Diğer Yazıları