Taner ARÇUKOĞLU

Sevgi Her Şeyi Yapmak Değil, Bazen Hiçbir Şey Yapmamaktır

Taner ARÇUKOĞLU

Sevgi, bir çocuğun en temel ihtiyacıdır. Bunu hepimiz biliriz. Ama galiba artık şu ayrımı yapma zamanı geldi: Sevgi, her şeyi onlar adına yapmak demek değildir. Kıyafeti biz seçiyoruz, kararları biz veriyoruz, düşünmeyi biz üstleniyoruz. Kırılmasınlar, üzülmesinler, zorlanmasınlar diye…

Peki ya sonra? Hayat başladığında, yani biz geri çekilmek zorunda kaldığımızda… Onlar nasıl ayakta duracak? Çocuklarımızı adeta sevgiyle sarmalayıp pamuklara sardık. Her adımda önlerine yumuşak zemin serdik. Düşmelerine izin vermedik, ağlamalarına dayanamayıp hemen susturduk. Her yanlışlarına bir bahaneyle kalkan olduk. Ve biz bu hale “ilgili ebeveynlik” dedik. Oysa çoğu zaman bu, çocuklarımızın hayatla bağını koparan bir aşırılığa dönüştü. Çocuklar artık kendi kararlarını veremiyor. Risk alamıyor. Bir sınav salonuna yalnız gidemiyor. Bir problemi kendi başına çözmeye kalktığında panikliyor…

Çünkü onların yerine düşünen, hisseden ve çözen biri hep oldu: Biz. Sevgi bazen bir adım geride durabilmektir. Onun hata yapmasına izin vermektir. Ağladığında hemen susturmamaktır. Düşerse elini uzatmadan önce bir bakmaktır: “Kalkabiliyor mu?” diye. Zira hayat, bizim yerimize o adımı atmaz. Hayat, sabah kahvaltısını hazırlamaz, Hayat, sınav anında elini tutmaz, Hayat, kırıldığında özür dilemez. Hayat acıtır. Ama aynı zamanda öğretir ve büyütür. Bir çocuğa güven vermek, onun yerine her şeyi yapmak değil… Yapabileceğine inandığını hissettirmektir. “Sen yapamazsın, dur ben yapayım” demek değil, “Denemekten korkma, ben buradayım” diyebilmektir. Bugün toplumda en çok konuştuğumuz sorunlardan biri "özgüven eksikliği." Ama bu eksiklik, çocuğun içinde doğuştan gelen bir eksiklik değil. Bu, ona alan tanımamamızdan, kendi gücünü keşfetmesine izin vermeyişimizden kaynaklanıyor.

Anne-babalık sadece sarıp sarmalamak değil, Aynı zamanda çocuğu hayata hazırlamak demektir. Bu da bazen geri çekilmeyi, susmayı, müdahale etmemeyi gerektirir. Evet, bu zor. Ama sevgi zaten her zaman kolay olanı yapmak değildir. Çocuğunuz düştüğünde kalkmayı öğrensin. Ağladığında baş etmeyi bilsin. Kaybettiğinde bir daha denemeyi seçsin. İşte o zaman, gerçekten sevildiklerini hissederler. Çünkü özgür bırakıldıkları yerde, büyüyebilirler. Ve büyümek… Sevginin en sade, en sessiz ama en güçlü halidir.
 

Yazarın Diğer Yazıları