Zeynel Abidin BAŞARAN

ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN!..

Zeynel Abidin BAŞARAN

Bilgelik vadilerinde kanatlarımız olan öğretmenler! Kendi cevherimizden yeniden doğmamıza rehberlik edip, yol gösteren öğretmenler!
Metaneti, sabrı, bilgeliği ve sevgiyi kalplerimize nakşeden öğretmenler!
Derler ki dünyada iki meslek vardır: bir öğretmenlik, biri de diğerleri!...
Hz. Ali diyor ki; " Öğretmenlik Tanrı'nın sanatıdır!” Ve devamla; “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum!" diyerek, öğretmenliğin önemi konusunda sözüne noktayı koymuştur. Çünkü Hz. Ali gibi bir şahsiyete ancak; peygamberler öğretmenlik yapabilir. "Sonra onu (Âdem'i) düzeltip tamamladı, içine ruhundan üfürdü; sizin için kulaklar, gözler, gönüller yarattı." (Secde, 32/9).
"... sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere: "Adem`e secde edin." dedik..." (Araf, 7/11).
"Onun (şeklini) düzeltip ona ruhumdan üflediğim zaman kendisi için derhal (bana) secdeye kapanın." (Sad, 38/72).

Bu ayetler ışığından anlıyoruz ki; Peygamberler, Allah c.c.’ den aldıkları öğretiyi ve öğretmenliği meslek olarak tüm insanlık için uygularlar.

Bir bilim insanında diyor ki; "Öğretmen olan, dünyaları yönetir!"
Büyük devlet adamları eğitime, bilge kişi ulemalara ve öğretmenlere çok değer veririler. 
Cumhuriyet tarihimizde iki kesim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten değer görmüştür. Biri din adamları, ikincisi de öğretmenlerdir.

Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu resmi resepsiyonlara katılmama sebebini şöyle açıklamıştır: “Atatürk'ün gösterdiği önemi kimseden görmedik, o yüzden resepsiyonlara katılmıyorum!”

Demeç ve söylevlerin birinde;” İşte Âlim Ulema Efendi Hazretlerimizin bu yol gösteren vaa’z ve nasihatlerinden sonra herkes çalışmaya başladı. Bu münasebetle tüm âlimlerimizi takdirle yâd ediyorum. Ve genç Cumhuriyetimiz, bu gibi ulemalarla ile iftihar eder.” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. II,1989; 208-209).

Gerçekten din adamlarına çok değer veren Atatürk, bir başka önemli bir kesim olan öğretmenlere de benzer bir şekilde önem vermiştir. Bunu yaşanmış birkaç olayla anlatalım.
Kastamonu valisi, kendi önünde kalkmadığı için bir öğretmeni, mahkemeye vermiştir. Durumu tesadüfen öğrenen Atatürk;" yapılacak bu kadar işimiz varken genç bir öğretmenle uğraşan valiyle bir yere gelinmez!" (Kaynak: M.Rauf İnan'ın “Mustafa Necati” kitabı)Ve 
Atatürk; "Öğretmenler, bir toplumun en fedakâr unsurlarıdır... Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır. O sadece bir topluluktur."

TBMM'inde milletvekili maaşı tartışılırken, Atatürk; "Öğretmen maaşını geçmesin!" Demiştir. 
"Muallimler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır ve Cumhuriyet sizden; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister! " diyen Atatürk, kendisine 'Başöğretmenlik' verildiğinde; "Bana dünyanın en büyük şeref ve makamını verdiniz! " demiştir. 

Sokrates;"öğretmen her şeydir; ama hiç bir şeydir de!?.. " 
TÜM SAYGIDEĞER ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN! 
 

Yazarın Diğer Yazıları