2023 Yılı Elektrikli Araç Kullanımında Bir Dönüm Noktası Olacak

Eaton Ülke Müdürü Yılmaz Özcan 2012 ve 2021 yılları arasında dünya çapında yaklaşık 17 milyon elektrikli ve hibrit araç satıldı. Bu rakamlar, üstüne koyarak artmaya devam ediyor ve 2030 yılına kadar 145 milyon elektrikli aracın yollarda olması bekleniyor.

PAYLAŞ
Harput Sancak Haber - Harput Sancak Haber

2012 ve 2021 yılları arasında dünya çapında yaklaşık 17 milyon elektrikli ve hibrit araç satıldı. Bu rakamlar, üstüne koyarak artmaya devam ediyor ve 2030 yılına kadar 145 milyon elektrikli aracın yollarda olması bekleniyor. 2022 yılı itibariyle, Türkiye’de hibrit araçlar hariç olmak üzere yaklaşık 7000 elektrikli araç trafiğe çıkmış durumda. Bu araçların üçte biri 2022 yılının ilk altı ayında satılmış. Rakamlar bize gösteriyor ki tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına olan talep gittikçe büyüyor.

Elektrikli araçlara ilişkin düzenlemeler devam edecek

Karbon salınımı, dünyadaki başlıca çevresel tehditlerin başında geliyor. Bu konuda alınması gereken önlemlerin gecikmesi, geri dönülmesi çok zor büyük sorunlara yol açabilir. Bu önlemlerin öncüsü, ekonominin elektrifikasyonudur. Gittikçe dijitalleşen günümüz dünyasında elektriğe olan talep her geçen gün artıyor ve artan talebi de karbon salınımı çok daha düşük olan verimli yenilenebilir enerji kaynakları ile sağlamak gerekiyor. Bu noktada karbon salınımını düşürmek için fosil yakıtlı araçlar yerine elektrikli araçlara geçmek büyük önem arz ediyor. Eaton, gerek yenilenebilir enerji tarafındaki güç depolama sistemlerinde, gerek elektrikli araç tarafındaki şarj istasyonlarında küresel çapta en büyük üretime sahip firmalar arasında yer alıyor. Hem dünya genelinde hem de Türkiye’de elektrikli araç şarj istasyonlarıyla ilgili düzenlemeler var ve devamı da gelecek. Bilindiği üzere Türkiye’de yeni yapılacak konut ve ticari projelerde, araç park yeri sayısına göre 2023 itibariyle, konutlar ve ticari projelerde %5, alışveriş merkezlerinde ise %10 oranında elektrikli araç şarj istasyonu bulundurma zorunluluğu getirildi. Bununla birlikte şarj ağı operatörlüğü tarafında lisans alımı için gerekli minimum adetler ise 47 adet AC ve 3 adet 50kW ve üzeri DC şarj istasyonu olarak belirlendi.

Elektrikli araç ve şarj istasyonlarına olan talep katlanarak artacak

Türkiye’de dünya ve Avrupa’ya göre daha az sayıda elektrikli araç olmasıyla birlikte sahiplik artış oranı olarak büyük benzerlik gösteriyor. Türkiye’nin, dünya genelinde yaygınlaşan elektrikli araçlara geçiş trendine büyük ölçüde uyum sağladığını söyleyebiliriz. Elektrikli araçlarda ulaşılan satış rakamları, her geçen yıl bir önceki yıla kadar olan toplam satış rakamlarınından fazla olacak şekilde artış gösteriyor. Önümüzdeki zaman diliminde tamamlanması planlanan TOGG projesiyle birlikte bu rakamlar daha da artacaktır. Türkiye her ne kadar bu geçiş sürecinin henüz başında gibi gözükse de talep hızlı bir şekilde katlanarak artmaya devam ediyor. Eaton ve Üçay Grup’un iş ortaklığı, elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulması konusunda Türkiye’de hızla yol alınmasına yardımcı olacaktır.

Enerji yönetimi, sürdürülebilirlik sağlamak için daha da önemli bir hale gelecek

Dünya genelinde elektrikli araç pazarı ile ilgili sık sık önemli gelişmeler yaşanıyor. Elektrikli araçlar, sürdürülebilir bir gelecek için büyük önem taşıyor. Elektrikli araç pazarına yönelik yatırımlarda Avrupa ülkeleri başta olmak üzere bütün dünyada ciddi yaptırımlar için adımlar atılmaya başlandı. Türkiye’nin yerli elektrikli aracı TOGG’un da yakın zamanda yollara çıkmasının planlanmasıyla birlikte Türkiye’deki araç kullanıcılarının elektrikli araçlara yönelik algısı değişim gösterecektir.

Eaton, elektrikli araç şarjına yönelik olarak konut ve alışveriş merkezleri gibi binalar için yenilenebilir enerji üretiminden maksimum faydayı sağlayan “Enerji Üreten Binalar” yaklaşımını Türkiye’ye getirdi. İsviçreli öncü elektrikli araç şarj istasyonu firması Green Motion'ın Eaton tarafından satın alınmasıyla Türkiye’deki müşterilere elektrikli araç şarj çözümleri ile ilgili geniş bir çözüm yelpazesi sunulması amaçlanıyor. Enerji Üreten Binalar yaklaşımı ile yenilenebilir enerjinin entegre edilmesi, ulaşım ve ısının elektrifikasyonu ile ilgili sorunların çözümüne ek olarak, binaların yüksek yenilenebilir enerji sistemine geçişini kolaylaştırması ve optimize etmesinde önemli bir rol oynayacak.

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN