- Haberler
- Cumhurbaşkanı Erdoğan Midyat Barınma Merkezi'nde İftar Yaptı
Cumhurbaşkanı Erdoğan Midyat Barınma Merkezi'nde İftar Yaptı
'Hiçbir Mazlumu Zalimin Pençesine Terk Etmedik ve Etmeyeceğiz'
Midyat Barınma Merkezi'nde misafir edilen sığınmacılarla birlikte iftar yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bölgedeki herhangi bir etnik ve inanç grubunun değil, orada yaşayan herkesin hakkını, hukukunu ve geleceğini gözetecek bir çözüm için çalışıyoruz. Etnik ve mezhebî dayatmalar sadece daha çok kan akmasına ve acı yaşanmasına yol açar" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AFAD'ın kurduğu Midyat Barınma Merkezi'ndeki sığınmacı çocukların eğitim-öğretim gördüğü okulu ziyaret etti ve ardından sığınmacılarla birlikte iftar yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres'in de katıldığı iftar programında yaptığı konuşmada, Ramazan'ın mültecilerin sevdiklerine ve ailelerine kavuşmaları için vesile olmasını dileğini ifade etti.
"SİZLER BİZİM İÇİN MUHACİRSİNİZ"
Ramazan'a ulaştırdığı gibi Ramazan Bayramı'na da ulaştırmasını Allah'tan niyaz ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Bu Ramazan'ın evinizden uzak geçirdiğiniz son Ramazan olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Sizler bizim için muhacirsiniz. Bizler de ensar olarak muhacir kardeşlerimize Medine'deki aşkla, şevkle ve heyecanla sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bizim kültürümüzde misafir berekettir, şereftir, sevinçtir. Sizler bize bereket getirdiniz, varlığınızla şeref kattınız."
"BÖLGEMİZDEKİ ÇATIŞMALAR BİZİ YARALIYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu misafirliğin başka şartlar altında gerçekleşmesini isteyeceklerini aktararak, "Ancak Suriye ve Irak'ta yaşanan bu hadiseler işte böyle bir sonuç ortaya çıkardı. Bölgemizde yaklaşık 5 yıldır devam eden hadiseler hepimizi derinden yaralıyor, üzüyor. Bu süreçte biz kardeşlik hukukumuzun gereği olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmenin çabası içinde olduk" ifadelerini kullandı.
İmkânları Türkiye ile mukayese edilemeyecek kadar çok olan birçok ülkenin göze alamadığı, cesaret edemediği şekilde mağdurlara ve mazlumlara kapıları açık tuttuklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hiçbir mağduru, mazlumu zalimin pençesine terk etmedik, etmeyeceğiz. Demokrasi ve refah konusunda sözü hiç kimseye bırakmayan batı ülkelerinin bu süreçte ortaya koyduğu utanç verici tabloyu görüyoruz, izliyoruz" dedi.
"YARDIM İÇİN UZATILAN ELLERİ GERİ ÇEVİRENLER İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR"
Mülteci teknelerini sınırlarına yaklaştırmayıp içindeki masumları Akdeniz'in, Ege'nin sularında göz göre göre ölüme yollayan ülkeler olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sadece ve sadece kendi halklarının refahını, huzurunu gerekçe göstererek yardım için uzatılan elleri geri çeviren ülkelerin yaptıkları bize göre insanlık suçudur. Hiçbir ülke kendini ve halkını dış dünyaya kapatarak arzu ettiği refaha, güvenliğe kavuşamaz. Kapılarını mültecilere açmayan bu devletler Türkiye'nin omuzladığı yüke katkıda bulunmaktan da kaçınıyorlar. Şu anda bizim ülkemizde 2 milyon mülteci var, Avrupa'nın tamamında bu sayı 200 bin bile değil" diye konuştu.
"BATI'NIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ ORTADAN KALKMADIĞI SÜRECE DÜNYA BARIŞI TEHLİKEDEDİR"
Konuşmasında, "Avrupa bizden ekonomik olarak güçlü değil mi? Nerede insan hakları? Nerede mağdurların, mazlumların yanında olmak? Bu iki yüzlülük ortadan kalkmadığı sürece dünya barışı her zaman tehlikededir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz kilerimizdeki son ekmeğimize kadar elimizdeki imkânları kardeşlerimizle bölüşmekten asla çekinmeyiz ama bu tüm insanlığın ortak sorunudur. Batı başta olmak üzere tüm dünya Suriye'de insani yardım, Mısır'da demokrasi konusunda sicilinin bozulduğunu bilmelidir" dedi.
"ETNİK VE MEZHEBİ DAYATMALAR SADECE DAHA ÇOK KAN AKMASINA SEBEP OLUR"
Suriye ve Irak'ta sorunların barış yoluyla çözülmesi için en başından beri samimi gayret sarf ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şam ve Bağdat yönetimlerine ikazlarımızı en başından beri yaptık. Aynı şekilde Birleşmiş Milletler, NATO ve Avrupa Birliği başta olmak üzere söz sahibi olduğumuz tüm uluslararası platformlarda da bölgedeki gelişmelerin nereye uzanabileceğini anlattık" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önce Şam rejimi, ardından DEAŞ konusunda yapılan yanlışların bir benzerinin bugün PYD konusunda tekrarlandığını kaydederek şöyle söyledi: "Bölgenin tarihine, sosyolojisine, demografisine uygun olmayan hiçbir çözümün, hele dayatmaların bu coğrafyaya barış ve huzur getirmesi mümkün değildir. Biz bölgedeki herhangi bir etnik ve inanç grubunun değil, orada yaşayan herkesin hakkını, hukukunu, geleceğini gözetecek bir çözüm için çalışıyoruz. Etnik ve mezhebi dayatmalar sadece daha çok kan akmasına ve daha çok acı yaşanmasına yol açar."
"TÜRKİYE, MİSAFİRLERİNİN HER ZAMAN YANINDADIR"
"Suriye'de sadece bir gruba destek verilerek, diğer tüm kesimlerin tasfiyesini amaçlayan bir oyun oynanıyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz, bu oyuna izin vermeyeceğiz. Ülkemizdeki misafirlerimizi yeniden kendi evlerine, yurtlarına kavuşturmanın çabası içindeyken yeni zulümlerin, yeni acıların yaşanmasına göz yummayacağız" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatanlarından uzakta sabırla yeniden güzel günlere kavuşmayı bekleyen Türkiye'nin tüm misafirlerinin sonuna kadar yanlarında olacaklarını kaydederek, "İnşallah sonunda zafer bu kardeşlerimizin olacaktır, sizin olacaktır. Men sabera, zafera. Allah sabrınızın ve çektiğiniz çilelerin ecrini ziyadesiyle verecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, bugün gerçekleştirdiği ziyaretlere BM Yüksek Komiseri Antonio Guterres ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Özel Temsilcisi sanatçı Angelina Jolie'nin eşlik ettiğini anımsatarak, Guterres ve Jolie'ye teşekkür etti.
Midyat’taki temaslarını tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a geçti.
Kaynak: Cumhurbaşkanlığı
Bakmadan Geçme




