Ejder Açıkkapı : Mili Teknoloji Hamlesi Tercih Değil, Zorunluluktur

AK Parti adına söz alan Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, Türkiye'nin çevresindeki krizlere karşın kalkınma hedeflerinden sapmadığına vurgu yaparak, kalkınma yolculuğunda karşılaşılan zorlukların üstesinden gelme konusunda kararlı olduğunu ifade etti.

PAYLAŞ
Harput Sancak Haber - Harput Sancak Haber

Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlıkların bütçelerinin görüşülmesine devam ediliyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2024 yılı bütçe görüşmeleri , Bakan KACIR'ın sunumlarıyla başladı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gerçekleştirilen görüşmelerde AK Parti adına söz alan Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, Türkiye'nin çevresindeki krizlere karşın kalkınma hedeflerinden sapmadığına vurgu yaparak, kalkınma yolculuğunda karşılaşılan zorlukların üstesinden gelme konusunda kararlı olduğunu ifade etti.

Millî Teknoloji Hamlesi ve Bağımsız Türkiye Hedefi

Milletvekili Açıkkapı, "millî teknoloji hamlesi" kapsamında yürütülen çalışmalara değinerek , bağımsız bir Türkiye vizyonu için atılan bu adımların tarihi adımlar olduğunu ,  bu adımların tercih değil zorunluluk olduğunu söyledi.  Elazığ Milletvekili, "Bu aziz vatanı bizlere emanet eden atalarımıza karşı sorumluluğumuzun bilincinde, aziz vatanımızı tam bağımsız bir Türkiye anlayışımızla geleceğe taşıyacak, gayretlerimizi ortaya koyacak, bizden sonraki nesillerimize aziz vatanımızı emanet edeceğiz." diye konuştu.

İHRACATTAKİ ARTIŞ SÜRÜYOR

Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir büyüme kaydettiğini, son on iki çeyrekte kesintisiz bir şekilde büyüme gösterdiğini dile getiren Elazığ Milletvekili, ihracatın 36 milyar dolardan 254 milyar dolara ulaşan bir ivme yakaladığını söyledi.

ARGE MERKEZLERİNDEKİ ARTIŞ 

Teknoloji geliştirme bölgeleri ve AR-GE merkezlerinde yaşanan artışlara dikkat çeken Açıkkapı, özel sektörün AR-GE harcamalarının arttığını ve AR-GE personel sayısının 222 bine yükseldiğini aktardı. Açıkkapı ayrıca, devlet destekli projelerin sayısının 67 bini aştığını belirterek, bu atılımların ekonomiye katkısını vurguladı.

MUHALEFETE FİLİSTİN TEPKİSİ

Konuşmasında bölücü terör örgütü pkk'ya karşı yürütülen operasyonlarla Filistin'deki bebek katliamlarını bir tutan bir muhalefet vekilinin benzetmesine de tepki gösteren Açıkkapı, bu durumun bir akıl tutulması olduğuna vurgu yaparak , "Burada şunu ifade etmeden geçemeyeceğim: Özellikle bir hatibimizin Türkiye Cumhuriyeti devletini siyonist, soykırımcı İsrail'le eşleştirmeye çalışması, eş değer görmesi ve 86 milyon vatandaşımızın birinci sınıf vatandaş olarak her birimizin gönlünde yer bulduğu, her bir kardeşimize, özellikle Kürt kardeşlerimize yönelik... Filistinlilere yapılan o hain, soykırımcı saldırılarla, İsrail'le eş değer tutulmasının bir akıl tutulması olduğunu ifade ediyor, Komisyonumuzu saygıyla selamlıyorum." diye konuştu.

AÇIKKAPI'NIN KONUŞMASINDA AYRICA ŞU İFADELER YER ALIYOR:

Kıymetli Başkanım, Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri, Kıymetli Bakanım, Bakan Yardımcılarım, çok kıymetli bürokratlarım; öncelikle bütçe görüşmesinin hayırlı olmasını diliyorum.
    Tabii, bizler liderimizle birlikte milletimizin istikbalini, istiklalini önceleyen, etrafımızın yangın yerine döndüğünü görerek bir siyaset anlayışını ortaya koyuyoruz.
     Etrafımızda dünden bugüne meydana gelen ve hâlen farklı yerlerde ortaya çıkan savaşlar, küresel salgınlar, iklim değişikleri, afetler, gıda ve su, enerji, ham madde krizleri daha bilinçli, daha güvenli çalışmamızı gerektirmektedir. Ve biz bunun bilincindeyiz, bu bilinçle çalışma gayreti içerisindeyiz.

    Millî teknoloji hamlemizde hedeflerimizi gerçekleştirmeye yönelik gayretlerimiz bir tercih meselesi değildir, bir zorunluluktur; bunun bilincindeyiz. Zorlu bir coğrafyada yaşıyoruz, iki bin iki yüz kırk üç yıllık devlet tecrübelerimiz ışığında, maziden atiye yürüyüşümüzü emin adımlarla sürdürüyoruz.

    Bu aziz vatanı bizlere emanet eden atamıza karşı sorumluluğumuzun bilincinde, aziz vatanımızı tam bağımsız bir Türkiye anlayışımızla geleceğe taşıyacak, gayretlerimizi ortaya koyacak, bizden sonraki nesillerimize aziz vatanımızı emanet edeceğiz.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız bu bilinç ve kararlılıkla çalışıyor. Topyekûn kalkınmanın öneminin bilincindeyiz. Bu hedeflere ulaşmanın da çalışmak, daha çok üretmekten geçtiğini biliyoruz. Lafla değil, hizmetlerle, yatırımlarla ülkemizin daha fazla fayda sağlayacak işlerine eğiliyoruz. Kritik teknolojilere, bağımsız bir Türkiye anlayışımıza yönelik çalışmalarımızı artırırken katma değerli üretim, yüksek teknoloji ihracatımızı artırmak, nitelikli istihdamı artırmak, topyekûn kalkınmak temel hedeflerimiz olmuştur.
    Küresel ölçekte yaşanan tüm zorluklara rağmen küresel tedarik zincirlerinden ve enerji arzında yaşanan tüm zorluklara rağmen, kırılganlıklara rağmen ve 6 Şubat tarihinde yaşadığımız asrın felaketi depremlere rağmen yılmadan çalışmalarımıza devam ediyoruz.

    Türkiye ekonomisi on iki çeyrektir büyümesini devam ettiriyor. Bunda emek var, gayret var, samimiyet var. 36 milyar dolardan 254 milyar dolarlık ihracat rakamlarına ulaştık. Bu rakamın 240 milyar dolarlık kısmının sanayi ürünlerinden oluşması değerlidir, kıymetlidir.

    Yirmi bir yıl önce sadece 2 olan teknoloji geliştirme bölgeleri sayısı 101'e yükselmiştir. 1.295 AR-GE ve 325 tasarım merkeziyle ülkemizde yüksek teknoloji seviyesi, yüksek üretim kapasitesi inşa etmek yarınlarımıza emin adımlarla yürümenin de lokomotifi olmuştur.

    Bu yatırımlarla birlikte, son beş yılda imalat sanayisinde yüksek teknoloji üretiminin yüzde 58 büyümesi doğru adımlar atıldığının bir göstergesidir.

     2002 yılında AR-GE harcamalarına sadece 1 milyar 212 milyon dolar kaynak ayrılırken bu rakam günümüzde 11,3 milyar dolara yükselerek AR-GE çalışmalarımıza daha fazla kaynak ayırdığımızı göstermektedir. Özel sektörün AR-GE harcamalarında payı yüzde 29'dan yüzde 61'e yükselmiştir. Tam zaman eş değer AR-GE personel sayımız ise 29 binden 222 bine yükselmiştir. İlk defa AK PARTİ döneminde firmaların AR-GE ve tasarım merkezlerine devlet desteği sağlanmıştır; AR-GE ve tasarım merkezlerinde proje sayısı 67 bini aşmıştır.

    60 ilimizde yayılmış teknoparklar, 9.800'den fazla firmaya, teknoloji ve yenilik odaklı 69 binden fazla projeye imza atılmıştır. Milyar dolar değerlemeyi aşan 7 Türk teknoloji girişiminden 6'sı AR-GE teşvikimizden faydalanarak bu başarıyı sağlamışlardır. Bu, gerçekten bu işte ne kadar doğru ve emin adımlarla yürüdüğümüzün de bir göstergesidir.

    Bazı sektörlere baktığımız zaman -Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi- beyaz eşya üretiminde Avrupa 1'incisi bir ülke durumundayız ve 5,6 milyar dolara ulaşan bir ihracat rakamımız var. Bu küçümsenecek, değersizleştirilecek, kıymetsizleştirilecek bir veri değildir ve milletimizin, vatandaşlarımızın bu rakamları çok iyi okuduğunu görüyoruz, biliyoruz çünkü bunun yansımasını sandıklarda her defasında milletimiz, halkımız teveccühüyle göstermiştir bizlere.

    Kimya sektöründe görünümümüze baktığımız zaman 29,65 milyar dolarlık ihracat rakamına yükselerek sektörde ciddi atılımlar yaptığımızı görüyoruz. Çelik ihracatımız 24,1 milyar dolara yükselirken mobilya sektöründe 4,6 milyar dolara yükselmiş durumdayız. Makine ihracatımız 22,6 milyar dolara yükselmiş durumdadır. Güneş paneli üretiminde Avrupa'da 1'inci, dünyada 4'üncü sırada olduğumuzu görüyoruz. Bu performansla önümüzdeki süreçte dünya sıralamasında daha iyi yerlere geleceğimizi de net bir şekilde görebiliyoruz.

    Yirmi bir yıllık iktidarımız döneminde araştırma ve izolasyon ekosistemi, planlı sanayi alanları, girişimcilik kültürü ve nitelikli insan kaynağıyla Türkiye son yirmi bir yılda küresel bir üretim üssü hâline gelmiştir; bununla ancak gurur duyulur, daha iyisi olsun temennisinde bulunulur. Savunma sanayisine baktığımız zaman askerî insansız hava aracı üretiminde dünyada 1 numara olmak ancak ve ancak bir övünç kaynağı olmalıdır. Savunmada ve havacılıkta ihracatımız 17 kat artmıştır ve 4,4 milyar dolara yükselerek bir rekor kırmıştır; yeni rekorların gelmesi de inşallah mukadderdir.

    Otomotiv sektörüne bakıldığı zaman, ihracatımız 31,5 milyar dolara yükselmiştir. Ticari araç üretiminde Avrupa'da lider konumda olmak önemli ve kıymetlidir. Doğuştan elektrikli yerli ve millî otomobilimiz Togg, ülke sathında yollarımızda gururumuz olmaya devam ediyor. Yıl sonuna kadar gerçekleşmesi planlanan 20 bin adet Togg için 177.647 talep gelmesi aziz milletimizin yerli ve millî otomotive güveninin ve teveccühünün en büyük göstergesidir. Bugüne kadar 9 bini aşan Togg otomobilinin yıl sonuna kadar inşallah çok daha fazlası aziz milletimizle, vatandaşlarımızla buluşacaktır.

    Burada önemli bir husus da özellikle yerli çip üretimi konusunda ciddi ve değerli çalışmalar yapıyoruz. Savunma sanayimizde millî, akıllı mühimmatların, foto dedektörlerinin ve millî radar sistemlerinin çiplerini yerli ve millî olarak üretiyor, tasarlıyoruz. Bu gerçekten önemli ve geleceğe çok daha emin adımlarla... Türkiye ekonomisini doğrudan etkileyecek, cari açığı azaltacak, önemli çalışmalar olarak önümüzde durmaktadır.

    2018'de imalat sanayisinin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını yüzde 19'dan 2022 yılında yüzde 22'ye çıkararak hedeflerimize doğru adımlarla yine ilerliyoruz.

 Burada şunu ifade etmeden geçemeyeceğim: Özellikle bir hatibimizin Türkiye Cumhuriyeti devletini siyonist, soykırımcı İsrail'le eşleştirmeye çalışması, eş değer görmesi ve 86 milyon vatandaşımızın birinci sınıf vatandaş olarak her birimizin gönlünde yer bulduğu, her bir kardeşimize, özellikle Kürt kardeşlerimize yönelik... Filistinlilere yapılan o hain, soykırımcı saldırılarla, İsrail'le eş değer tutulmasının bir akıl tutulması olduğunu ifade ediyor, Komisyonumuzu saygıyla selamlıyorum.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN