TÜRK FİKİR VE DÜŞÜNCE DÜNYASINDAN BİR YILDIZ GÖÇTÜ — MUSTAFA ÇALIK HAKK’A YÜRÜDÜ - Nuri GÜRGÜR

TÜRK FİKİR VE DÜŞÜNCE DÜNYASINDAN BİR YILDIZ GÖÇTÜ — MUSTAFA ÇALIK HAKK’A YÜRÜDÜ


Fikir ve düşünce dünyamızın son dönemlerdeki en değerli isimlerinden biri olan Mustafa Çalık alemi bekaya intikal eyledi; altmış yedi yıllık ömrünün, varlığını idrak ettiği yaşlardan başlayan kısmının tamamını son nefesine kadar her anlamda “bir cephedeymiş gibi yaşadı.”  Mütefekkir sıfatını hakkeden düşünen bir beyin, kıvrak bir zeka, cesur bir yürek, düşünen, yazan, konuşan, görüş ve düşüncelerini her ortamda herkese karşı başarıyla savunan örnek bir Türk münevveriydi. Çıkardığı Türkiye Günlüğü dergisi ve Cedid Neşriyat otuz beş yıla yakın bir süre ülkemizin ve milletimizin başlıca kültürel, sosyal, siyasi meselelerine ışık tutan fikir alanı olarak hizmet verdi, iz bıraktı. Bu toprakların ve üzerindeki insani ve doğal varlıkların millî ve manevi değerlerin, türkülerinin sevdalısıydı.  Enver ve Talat Paşaların, ittihatçılığın üzerine toz kondurmazdı. Tartışmalardaki hırçın görüntüsünün altında pırıl pırıl bir yüreği vardı, sohbetlerine bu yüzden yoğun bir katılım olurdu. 
Mustafa Çalık’ın  “Ülkücü Bir Milliyetçiliğin Satır Başlarını Bir Kere Daha Hatırlamak” başlıklı yazısını keşke milliyetçi gençlerimiz ve aydınlarımız bir kere daha okusalar ve yazılanları düşünüp tartışsalar. Bu uzunca yazıda Türk milliyetçiliğinin çeşitli meselelerine temas ederken şöyle diyor “Milliyetçilik bizler için her şeyden evvel vatanseverliktir ama şuurlu, sorumlu bir vatanseverlik! Vatanseverlik elbette ki heyecanlı bir hissiyat ve bu olmaksızın hiçbir millî inşa gerçekleşemez. Ama bundan ibaret de görülemez. Vatanseverlik, akli-zihni ve vicdani muhakeme gerektiren tarihi, coğrafi bir şuurdur. … Ülkücü milliyetçiliğin hedefi, Türkiye’den “cepheleşmek” değil, hedef olduğu husumet’e karşı Türkiye’yi tek cephe haline getirecek bir azim, irade ve gayretin sahibi olmaktır .” 
Mümin, mütevekkil imanı kavi bir insandı; menhus hastalığın mahiyetini bildiğinden veda mesajları verirken, hasta yatağından mütebessim selamlar ileterek helallik isterken Hakk’a teslim olmuş olmasının huzuru içindeydi. 
Aziz dostuma Rabbim’den rahmet ve mağfiret diliyorum; menzili mübarek makamı âli, ruhu şad olsun.

Bu yazı daha önce Sn. Nuri GÜRGÜR'ün Sosyal medyasında (Facebook) yayınlanmıştır.

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!