UYDURULMUŞ DEMOKRASİ - Prof Dr.Orhan ARSLAN

UYDURULMUŞ DEMOKRASİ


“ Allah bu kitabı önümüze koydu, Peygamberliğe ve Tek kişinin idaresine son verdi”. “Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder (Nisa 4/58).” Rabbimiz! Sen İslam’ı Kuranda özetledin. Kur’an, Sen’in bilgini paylaştığın kitabın adıdır. İSLAMDA SİYASİ MODEL Devlet yönetimi için,
Kur’an herhangi bir siyasi model ve yöntem belirlemez, önermez. Mesela, Yusuf Peygamber maliye bakanlığından hükümdarlığa yükseldi ve Firavun adına devleti idare etti. Efendimizden sonra Hz. Ebu Bekir’i Hz. Ömer elinden tuttu ve hilafet makamına emrivaki ile oturttu. Hz Ebu Bekir ise, Hz Ömer’i vasiyet etti. Hz. Osman şura tarafından seçildi. Kur’an şeriat devleti kurmaz, hilafet sistemi de getirmez. Kur’an ilkeler verir. Yöntemler, zaman ve imkânla değişir ve kutsanamaz. Kutsanacak olan ilkelerdir. Kur’an devlet kurmaz ama devletten bekledikleri vardır:
a) Hakikat
b) Adalet
c) Meşveret
d) Ehliyet ve liyakat
e) Merhamet

İKTİDAR VE HAKİKAT (HAKK)
Allah’ın EL HAKK esmanın amacı, insanın hakikati aramasıdır. Hakikati arayan Allah’ı arıyor demektir. “ Hakikati hayatınızdan çıkartırsanız geriye sapıklık kalır (Yunus 10/32)”. El Hakk olan Allah asla zulmetmez. Allah’ın Allah olduğu, zulme zerre kadar ihtiyaç duymamasından anlaşılır. Hakikat sahibi yönetici de zulmetmez. El Hakk olan Allah kuluna değil zulmetmek, “adalet” dahi etmez. Dinimiz İslam, kulun hakkını Allah’ın hakkına önceler. Ramazan’da emzikli anne, orucu değil çocuğu tercih eder. Oruç Allah’ın hakkıdır, çocuğun hayatı ve güvenliği de çocuğun hakkıdır. Hakk olan Allah, Hakk olan Kur’an ile insanlara hakkı öğretir Yönetici, başkan, idare eden veya edilen herkes, Hakkı konuşmak istiyorsa, Kur’an’ı konuşmalıdır.

İKTİDAR VE ADALET
İnsanın 2 yüzü vardır; Allah’a bakan yüzü tevhid, insana bakan yüzü adalettir. Adalet bir kimseye ceza ve ödülde hak ettiğini vermek, hak etmediğini vermemektir. Kur’an da Allah âdil ismiyle anılmaz. Rabbimiz adaleti kullarına, kendine de rahmeti farz kılar. Devletin dini imanı adalettir. Adalet yoksa devlet olmasına gerek yoktur. Din devletin şartı değildir ama adalet devletin şartıdır.

İKTİDAR VE MEŞVERET
Meşveret, şûra, istişare, müşavere kelimeleri aynı köktendir ve “danışma”, “görüşüp anlaşma”, “ortak akıl kullanma” anlamına gelir. Meşveret İlâhî bir emirdir. Yaratan tasarrufunda tek ve bir, yaratılan tasarrufunda çok ve hep beraberdir. İktidar ya da yönetici, Tanrının yeryüzündeki gölgesi (zillullah fil-ard) değildir. Tanrının oğlu ve temsilcisi de değildir. İki akıl bir akıldan hayırlı ise, yüzlerce akıl bir akıldan elbette hayırlı olur. Kur’an Resulullaha “Onların işleri kendi aralarında istişare iledir (Şûra 42/38)” demektedir. Üç tane 1’i toplarsanız 3 eder, yan yana koyarsanız ittifak sırrıyla 111 eder. İKTİDAR VE EHLİYET-LİYAKAT “Emaneti ehline verin (Nisa 4/58).” Bu ayet 3 emri içerir.
1. Ey emanet dağıtanlar emaneti ehline verin.
2. Ey emanete ehil olmayanlar emaneti almaktan geri durun
3. Ey emanete ehil olanlar emaneti almaktan kaçmayın,

Rabbimiz, yönetim ve yetki devrinde ehliyet ve liyakatin esas alınmasını emreder. Sorumsuz siyaset sineklerine yönetim ve yetki vermeyi men eder. Bizden olsun da çamurdan olsun, düşüncesini reddeder, yük olanla yük alanı, yola yatanla yolu açanın ayırılmasını ister.

İKTİDAR VE MERHAMET
Rabbimizin kartvizitindeki iki esma Rahman ve Rahim olandır. Özünde merhametli (Rahman), işinde merhametli (Rahim). Allah kimdir? Sorusunun karşılığı; Allah Rahmandır. Allah’ın rahmeti her şeyi kuşatmıştır (Araf 7/156) ve Allah rahmeti kendisine borç kılmıştır (Enam 6/12). Yerdekilere merhamet etmeyenlere, gökteki de merhamet etmez. Siz yerdekilere merhamet edin ki göktekiler (Allah ve melekler) de size merhamet etsin (Hadis)"

GÜÇTEN ÖNCE GÜÇ AHLAKI
İslam güç ahlakını Hz Davud ve Süleyman üzerinden inşa eder. Yeryüzüne sultan Süleyman bile olsan, karıncayı incitmeyen bir devleti hedeflemelisin. Kuran, farklı toplulukları idare etmenin yolunu Zulkarneyn üzerinden verir. Hadid suresinde güç ahlakının 3 temel unsuru görülür: Kitap, mizan, hadid (demir). Allah’ın değerleri üzerinden yapılırsa siyaset ibadet olur.

ÖNCE DEVLET Mİ?
Önce devlet“ sloganı, Osmanlıya da gelmiş, maalesef İslami ve insani olmayan “Fatih’in Kanunnamesi” oluşmuştur. Allah’ın El Melik isminden rol çalmak yetmiyormuş gibi, bir de El Kuddüs isminden rol çalınmıştır. Halbuki "önce insan"dır. Devlet de, din de, kitap da insan içindir. İnsan Alah'ın en büyük projesidir. Rabbimiz insanın diğer projesi olan Kur'an'la buluşmasını ister. Din de budur. Allah Resulü: “ Allah beni kul peygamber olmak ile melik Peygamber olmak arasında muhayyer kıldı. Ben kul peygamber olmayı seçtim” demiş ve “Risalet’imi kulluğumun önüne geçirmeyin” buyurmuştur.

DİNİ DEVLET KORUSUN MU?
Devletin gücü arttıkça din devletin korumasına muhtaç kabul edilmiştir. Hâlbuki dinin koruyucusu Allah’tır, başkası değil. “ Mesajı biz indirdik, koruyacak olan da biziz (Hicr 15/9).” Böylece Allah’ın koruduğu dinin yerine, devletin koruduğu din geçmiştir. Dine ait olanla, devlete ait olan karışmış ve faturayı hep din ödemiştir.

İNSAN MELİK OLAMAZ.
Melik olan sadece Allah’tır. İnsan sınırlı yetenekle sınırsız ve mutlak erki kullanmaya kalkarsa, sınır tanımaz bir zalime dönüşür, Tiranlaşır ve çıldırır. Artık tiranı kimse durduramaz. Kendini kâinatın kralı sanır. Sınırsız iktidar kullanma hırsı onda, sınırsız bir ahlaksızlığa dönüşür. Arzusu kanundur. Bu onun başını döndürür. Her şeyi mülkü, herkesi böcek gibi görmeye başlar. Bir devlette yapılması gereken en hayırlı iş, güç ve servet temerküzünü önlemektir. İnanları Kur’an’la terbiye ediniz. Terbiye bir emek işidir. MALİK: Mal mülk insanları sınamak içindir. Servet ve iktidar mülkiyet değildir, emanettir. Mülkün sahibinin Allah olduğunu unutan, şeytanlaşır (bencil), firavunlaşır (saltanat) ve Karun’laşır (mala ait olma). Sahip isen verirsin. Çünkü zengin verendir. Vermeyene niçin zengin denilsin ki?

İKTİDARIN ÖTEKİSİ OLMAYACAK!
Allah Resulü hiç tenkit etmemiş, hep tebliğ etmiştir. Rabbimiz de müşriklerin tanrılarına küfür edilmesini yasaklar; “Allah'tan başka yalvardıklarına sövmeyin ki, onlar da cahillikle ileri giderek Allah'a sövmesinler (Enam 6/108).” İktidar mensupları, insanlardan hiç kimseyi ötekileştiremez. Öteki şeytandır. Herkesi ötekileştiren sorumlu makamda bulunan biri, bir gün kendi kendisinin şeytanı olur.

BUGÜNKÜ MODEL NASIL OLMALI?
Bugün ortak aklın öne alınacağı bir modele geçilmesi kaçınılmazdır. Artık tek kişilerin otorite olmalarına geri dönülemez. Son peygamber geldi. Başka peygamber gelmeyecek. Çünkü otorite kişilerden ilkelere geçti TÜRKİYE HİÇBİR ZAMAN DEMOKRAT OLMADI TBMM hiç bir zaman milletin meclisi olmadı. TBMM Genel Kurul Salonundaki “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” yazısı tam bir kandırmacadır. Bugün parti disiplini sayesinde, iktidar şahsileşmiştir. Parlamenter sistemlerdeki başbakanlar için, “seçilmiş krallar” veya “diktatörün dik âlâsı” tabirleri kullanılmaktadır. Hele meclis ekseriyetine de sahipse, memleketin tek hâkimi odur. Siyasi partinin Genel Başkanını seçecek delegeler ve milletvekili listeleri genel başkan tarafından atanır, Genel Kurullarda da şov yapılır. Bu millet, Siyasi Parti Başkanlarının TV'de milletin karşısında konuşurken: “ Sizi nasıl da kandırıyorum, ne kadar da safsınız” dediklerini çok net duyuyor. Bunun neresi demokrasi? Bu, uydurulmuş demokrasidir. Çözüm: Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanununu acilen asli yapısına kavuşturmaktır.

SONUÇ
İdarecilere ve Siyasi Parti Başkanlarına; Hz Ömer’e, “Seni kalıcımızla düzeltiriz” ve Osmanlı hünkârlarına “Mağrurlanma padişahım senden büyük Allah var” şeklinde dur diyecek bir mekanizmaya ihtiyaç var. Dünyanın parmakların ucunda bir tık ötede olduğu bir çağda bu düzen daha fazla süremez İnsan anasından Allah’lı ve Peygamberli doğar, ruhu vardır ve akıllıdır. Artık insanlar daha fazla kandırılamaz. Rabbimiz! Gerçek demokrasi ve gerçek İslam’la bizi insanca yaşamanın sırrına erdir. Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım. Hayırlı pazarlar Doruk, 23 Ağustos 2015

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
20Mar

BU DA GEÇER YA HÛ

13Mar
04Eyl

Hallâk Olan Allah’a İman

23Mar

ORUÇ MAKSATTIR

14Mar

Aydınlanma ve Akıl