MÜSİAD Elazığ Şubesi Üyelerine'İslam'da Ticaret Ahlakı' Semineri Verildi

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Elazığ Şubesi bu haftaki Dost Meclisi toplantısına Harput Diyanet Eğitim Merkezi Müdürü Celal Sürgeç Konuk oldu.

PAYLAŞ
Harput Sancak Haber - Harput Sancak Haber

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Elazığ Şubesi bu haftaki Dost Meclisi toplantısına Harput Diyanet Eğitim Merkezi Müdürü Celal Sürgeç Konuk oldu.

 

MÜSİAD Elazığ Şube Başkanı Hasan Uzun, Öncelikle belirtmeliyim ki, bir ülkenin gelişmesinde girişimcilerin rolü çok büyüktür. Ülkelerin, bağımsızlığı ve istikrarı, iktisadi bağımsızlıktan geçmektedir. Bu sebeple erdemli işadamlarının yükü ağır, sorumluluğu büyüktür. Bu noktada bizlere, hem sivil toplum kuruluşu olarak hem de belli hassasiyetleri olan işadamları olarak önemli görevler düşmektedir. ‘Ne mutlu ki o dürüst, ahlaklı, çalışkan tüccarlara; ahirette sıddıklarla, şehitlerle, peygamberlerle beraber haşrolunacaktır.’ Hadisiyle, “modern dünyada iş ahlakıyla çalışan işadamlarına bundan daha güzel bir müjde olamaz” dedi.

 

 

Daha rahat yaşamak, daha kaliteli bir hayat sürmek elbette Müslümanın da hakkı olduğunu belirten Harput Diyanet Eğitim Merkezi Müdürü Celal Sürgeç,Müslüman dünyayı elinin tersiyle itemez.. Fakat bu, onu değerlerinden uzaklaştırıyorsa, onu sistemin tanrısının(sekülerleşme) sadık bir hizmetkârı durumuna düşürüyorsa; bu, kabul edilemez bir durum ve duruştur. ‘Sistemin tanrısı’, kendisine ait olan sermayeyi ‘ötekilerden alıp müslümana emanet ederken, karşılığında ondan ruhunu, imanını, ahlakını alıyorsa bu, felaket bir takas olur. Buna Müslüman seyirci kalamaz! Çünkü gerçek ziyan ve zarar, imana ve ahirete gelen zarardır bir Müslüman için.

 Maalesef sistem, dünya nimetlerine karşılık, Bugün Müslümanlardan ‘duyarlılık’larını (emri bi’l-ma’ruf) ve ‘tepkisellik’lerini (nehiy an’il-münker) alıyor. ‘Keyfi ve cebri’ sıfatlarıyla nitelediğimiz şu sistem güya sarsılırken, bir yandan da en sağlam duruşlu karşıtlarını ele geçiriyor olmanın tadını çıkartıyor sanki…

Eğer yeniden bir nefs kontrolüne gidilmez ise; gidişat pek de iyi değil. Peygamber Efendimiz (sav)’in ‘Ben, ümmetimin (hesapsız)zenginleşmesinden korkarım.”Hz. Ömer in ‘’biz fakirlikle denendik başardık, varlıkla denendik kaybettik’’… sözleri boşuna söylenmiş sözler değildir. Kim bilir bu, hangi bilgi ve tecrübenin sonucudur.

Ticaret, bir toplumu ayakta tutan en önemli dayanaklardan biridir. Toplumun adeta eli ayağı veya şah damarı mesabesindedir. Ticaret hayat demektir, kalkınma demektir, refah demektir, güç demektir. Ticaret ve sanat hayatının bütünüyle ihmal edilmesi halinde hayat durur ve halkın çoğu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Zillet başlar(A.DAVUDOĞLU HOCA-HZ.ÖMER-NEBATİLER--Allah'a andolsun, eğer böyle yapasanız,muhakkak ki, erkekleriniz onların erkeklerine, kadınlarınız da onların kadınlarına muhtaç duruma düşecektir.« Müslümanların ticarete, üretime yönelmesi ve bu alanlarda ciddi gayretlerin sergilenmesi gerekmektedir. sağlık, eğitim, kültür, siyasi, iktisadi, sosyal ve teknolojik alanlarda başkalarına muhtaç duruma düşmemek için

MÜSLÜMAN TÜCCARLARIN İSLAMİ FAALİYETLERİ

 Kur'an'ın ticareti teşvik konusundaki şu emri oldukça dikkat çekicidir. "Ey iman edenleri Cuma günü namaza çağıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ıanınaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır. Namazı kılınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin.

“Ticaret Ahlakı”

Ticaret İnsanlığın en fazla ihtiyaç duyduğu bir alan olmasının yanında ticaret aynı zamanda kişisel çıkarların en fazla gözetildiği dolayısıyla çıkar çatışmasının yaşandığı bir alandır. Bu nedenle en fazla istismara, haksızlığa, zarara ve düşmanlığa sebebiyet verilebilecek alandır. Bu itibarla İslamda ticaretle ahlak kelimesi adeta bütünleşmiş, özdeşleşmiş..

 

ADALET İLKESİNE AYKIRI OLAN HAKSIZ KAZANÇ VE TİCARÎ İŞLEMLER:

 

a- faiz: (Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır.” (Bakara, 2/275) faiz yiyen kimse ruhunu şeytanın satın aldığı kimse gibi hareket eder...***faiz İnsanlara iyilik etme, insanlara yardım etme, darda kalmış insanların elinden tutma gibi erdem ve faziletleri yok ediyor**Faizin riba yerine kullanılması.**Osmanlı döneminde Devletin batılılara borçlanmasını dindar halka izah edebilmek için semantik bir hile )

b-Ölçü ve Tartıda Haksızlık(Kuran’da ticaret ahlakı bozulan, ölçü ve tartıda hile yapan Medyen halkının durumu şöyle bildiriliyor: Medyen’e peygamber olarak gönderilen Şuayb (a.s) şöyle dedi: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, sizin için O’ndan başka ilah yoktur. Ölçü ve tartıyı eksik tutmayın. Ey kavmim! Ölçü ve tartıyı adaletle ve tam yapın. İnsanlara eşyalarını eksik vermeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” (Hud,11/84-85

HİCRET YOLUNDA İNEN ‘’MUTAFFİFİN’’ ”Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline! Onlar insanlardan bir şey ölçüp alırlarken, tam olarak alırlar. Fakat başkalarına ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik verirler.” (Mutaffifin, 83/1-3)

 

 

Mehmet GÜLEÇ

MÜSİAD Elazığ Şubesi Basın Sözcüsü

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN