Öz yönetim ilan edenler içeriye alındı

Özhaseki, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Kayseri İl Temsilciliği'ni ziyaretinde yaptığı konuşmada, insana yapılan yatırımın ömrünün olmadığını, ülke ve parti olarak gençleri desteklediklerini söyledi.

Türkiye'nin idare edilmesi çok zor bir ülke olduğunu belirten Özhaseki, Türkiye'nin, bulunduğu coğrafya itibariyle zor bir ülke olduğunu vurguladı. Rusya'dan başlayarak İran, Irak, Suriye ile devam eden Afrika'ya kadar uzanan coğrafyada bir dilim içinde adeta Türkiye'nin etrafının "ateş çemberi" içinde olduğunu ifade eden Özhaseki, şöyle konuştu:

"Etrafımızdaki yangınların birçoğunda Türkiye, kendini koruyarak ayakta kalabilmiş, idarecileri vasıtasıyla herhangi bir tehlikeye düşmeden gidebilen ender ülkelerden birisi. Bulunduğumuz coğrafyada içeride barışı, huzuru sağlayabilmiş, genelde insanlarının mutlu olduğu, çatışmacı bir ortamın olmadığı toplum halindeyiz. Etrafımızdaki yangın çok şiddetli devam ediyor. Bunun en önemli sebeplerinden birisi belkide dağılan Osmanlı'yla birlikte emperyalistlerin gelip enerji üzerindeki büyük emelleri. Suriye toprakları üzerinde bile son bir ayda olup bitene bakarsanız ne demek istediğimiz ortaya çıkar. Buraya 5-10 bin kilometre öteden insanlar geliyor. Şuanda birçok ülkenin gelip bir fiil savaştığı bir ülke Suriye. Bunun Türkiye'ye doğru sıçramalarını en aza indirebilmek için elimizden gelen gayreti hükümet olarak da parti olarak da gösteriyoruz. Ama burada acayip bir zorluk ve sıkıntı var."

"IŞİD bir projedir" 

Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan olaylardan bazılarının da proje olduğuna dikkati çeken Özhaseki, "IŞİD bir projedir. Saf bir İslam örgütü değildir. Günümüzde birçok dernek, vakıf, saf bir şekilde inancını yaşamak istiyor, bunun için de bir tebliğ faaliyeti içinde, bunlar takdir edilecek işler. Ama IŞİD dediğimiz canavar örgüte baktığımızda böyle olmadığı anlaşılır. Çünkü IŞİD vasıtasıyla bütün dünya buraya geldi. IŞİD'i bahane ederek Amerika, Rusya, Çin, İran bu coğrafyada. Bu nasıl birşeydir ki IŞİD herkesi bir araya getirebiliyor. IŞİD saf bir İslam örgütü olsa onların buraya gelmesi için böyle bir misyon üstlenmezdi" değerlendirmesinde bulundu.

Son günlerde Türkiye'de yaşanan olayların herkesin canını sıktığını dile getiren Özhaseki, Rusya uçağının düşürülmesinin Türkiye'de ne tip insanlar olduğunu gösterdiğini söyledi.

Birisinin çok rahat kalkıp Rusya'nın yanında yer alabildiğini, bir milletvekilinin, "eğer İran ile savaş olursa ben İran saflarında yer alabilirim" diyebildiğini aktaran Özhaseki, şöyle devam etti:

"Bu adam nihayetinde milletvekili oluyor. 'Türkiye IŞİD'e destek veriyor, sarin gazı satıyor' diye ortaya düşebiliyor. Üstelikte IŞİD'le en büyük mücadeleyi Türkiye veriyorken. IŞİD'le ilgili söylediklerim samimi düşüncelerimiz. Ama bizim arkadaşımız kalkıp bizim onları desteklediğimizi söyleyebiliyor. Ruslarla yaşanan ihtilaf milli bir bir meseledir, bunu kendi içimizde tartışırız doğru-yanlış deriz ayrı birşey. Fakat ne yazık ki bir milletvekilli kalkıp Rusya'ya gidip gizli kapaklı kapılar arkasında neler konuştuğunu tahmin edebiliyoruz. Bunlar kendi içimizde yetiştirdiğimiz insanlar. Bu adamlar ne olur bir günde Türk milletinden yana tavır koysalar. Esed'den, Rusya'dan yana tavır almayı bıraksalar. Putin meraklılığını, sevdalılığını bıraksalar. Maalesef içimizde de böyle zorluklarımız var."

"Amaç Kürt devleti kurmak"

Özhaseki, Türkiye'de özellikle Güneydoğu Bölgesi'nde bir parçayı kopararak burayı Türkiye'den bağımsız hale getirmek isteyenlerin bulunduğunu, amacın burada bir Kürt devleti kurmak olduğunu ancak buna müsaade edilmeyeceğinin altını çizdi.

AK Parti iktidarıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki olağanüstü halin kalktığını, hapishanelerdeki işkencelerin bittiğini ve orada yaşayanlara insan olmaktan kaynaklı doğal ne hakları varsa hepsinin verildiğini ifade eden Özhaseki, şunları kaydetti:

"Çözüm süreci içinde onlara düşen, kendi içindeki silahlı güçleri dışarıya atmak ve bu milletle kaynaşarak işlerine bakmaktı. İsteyen birisi Kürt kökenli olmasına rağmen milletvekili seçilebiliyor, Meclis'te temsil edilebiliyor, çoğunluğu sağlayabilirse başbakan, cumhurbaşkanı olabiliyor. Her türlü hakkı Meclis'te dile getirebiliyorlar. Bu hakları ellerinden alan yok. Bunca özgürlük ortamının arkasından Kandil'den aldıkları emirlerle ortaya çıkan adamlara karşı da bizim gözümüz kapalı değil, aklımız yerinde. Bunlara karşı tedbir almaya devam ediyoruz. Bunlar teşekkür etmek yerine 4 tane zibidiyle dağda gezerek, ellerine silah alıp Türkiye Cumhuriyeti'ni dize getireceklerini sandılar. 'Terörü, şiddeti yükseltip öz yönetimi ilan edip oldu bittiye getirerek, federasyona, daha sonra da bağımsızlığa gidecek adımları atarız' diye düşündüler. Tüm hesabı bunun üzerine yaptılar."

Bu hesapların iki polisin ensesinden vurulmasıyla başladığını, daha sonra eşiyle çocuğuyla alışverişe çıkan binbaşının şehit edildiğini anımsatan Özhaseki, "Bunlar savaş içinde bile yapılmayacak adilikler, şerefsizliklerdir. Bunları yaptılar. 8-10 aydır oynadıkları tüm senaryo küçük bir devletçik kurma üzerineydi. Ama Allah'a hamdolsun kararlı bir şekilde biz bu işin üzerine gittik. Bunlara fırsat vermedik. Onların yapmak istedikleri ne varsa tersine çevirerek hareket ettik. İşin üzerine çok sert bir kararlılıkla gidiliyor" ifadelerini kullandı.

Bölgedeki belediye başkanlarının sözde öz yönetim ilan ederek oldu bittiye getirme gayreti içine girdiklerini dile getiren Özhaseki, "Bir belediye başkanının görevi kanunla sıralanmıştır. Temel özü hizmet etmektir. Fakat bu arkadaşların kafası tamamen sapkın bir ideoloji, bölücülük üzerine kurulu. Bu öz yönetim ilan edenlerin hepsi içeriye alındı. Alınmaya da devam edilecek. Bunun başka çaresi yok" dedi.