“Allah, size emanet edilen şeyleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hüküm verecek olursanız adaletle hüküm vermenizi emrediyor (Nisa 4/58).”
Rabbimiz! Bu muhteşem ayetinle şunları söylemek istiyorsun:
- Ey emanet dağıtanlar, siyaset emanetini ehline verin.
- Ey siyaset emanetine ehil olmayanlar, emaneti almaktan geri durun
- Ey siyaset emanetine ehil olanlar, emaneti almaya talip olun.
SEÇİM NEDİR?
Seçim, kendilerine temsil yetkisi verilecek uygun kişilerin, vatandaşlar tarafından oy kullanılarak tercih edilmesi işlemidir (Tayin etme ve atamanın zıddı).
SİYASET ANLAM DEMEKTİR, SİYASETSİZLİK ANLAMSIZLIK…
Siyaset; akıl, irade, şuur ve vicdanı kullanarak anlamlı ve amaçlı bir iş yapmaktır. Aklederek ve inceden inceye hesaplar yaparak problemlere çözüm bulma işidir.
Mesela, dilin siyaseti anlamlı konuşmaktır, karşısındakine faydalı bir şey söylemektir.
Düşünce, aklın siyasetini doğru programlamaktır.
Siyaset kozmostur (düzen), siyasetsizlik kaostur (başıbozuk).
Siyaset dışı bir eylem yoktur. Bu dinin ibadeti siyaset, siyaseti ibadettir
İNSANI POLİTİK YAPINIZ, SİYASET SALİH AMELDİR.
Siyasetçi, hakkı ve sabrı insanlarla beraber savunandır.
Bunun için, “Bir saatlik adaletle yöneltmek, 70 yıllık nafile ibadetten daha hayırlıdır” denmiştir.
İnsanı apolitikleşmeye çalışan her düşünce, insanın varoluşsal yönüne bir saldırıdır.
İnsan bulunduğu toplumda öznedir. Kendi hür iradesiyle siyasete karışır ve yapar.
İslam anlayışı; “sadece ibadet yapalım devleti başkası yönetsin, biz siyasete karışmayız, siyaset şeytan işidir” tarzında değildir
Bazılarının düstur edindiği “Euzü billahi minneşeytan vessiyaseh” “Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım” ifadesi doğru değildir.
Çünkü ya bilinçli siyaset yaparsınız, ya da koyun gibi güdülürsünüz.
Aslında insan siyasetsiz yapamaz, olamaz da. Toplumda yönetmek diye bir şey varsa, içinde siyaset zaten vardır.
Mesela bu mesaj bir siyasettir. Ben, bu yazıyla düşüncelerimi, harfleri, kelimeleri ve yazıları yönetiyorum. Sosyal medyada herkes siyaset yapıyor.
ALLAH EN BÜYÜK SİYASETÇİDİR
Nerde gökler ve yerler geçiyorsa ( Lehu mülküs semavatı vel arzı), “Göklerin ve yerin siyaseti Allaha aittir” demektir.
Siyaseti Allah’ın da dâhil olduğu, evrensel bir uğraştır. Kâinatın bir yöneticisi var ve bu çok büyük siyasettir.
Allah’ın zatına bakan 3-5 esma dışında bütün Esmai Hüsna siyasetle ilgilidir. Allah Esmai Hüsna’sı ile hem kullarına, ama daha çok siyasetçilere örnektir.
Esmai Hüsna’dan bazıları:
RAB: Terbiye eden, terbiyesinde eşsiz ve benzersiz olan
RAHMAN, RAHİM: Özünde ve işinde sonsuz rahmet ve şefkat kaynağı olan
MELİK: Eşsiz yönetici mülkünde mutlak otorite sahibi olan
HÂKİM: Hep hikmetle hükmeden, her hükmünde tam isabet kaydeden, her şeyi yerli yerince yaratıp işini kusursuz yapan
KADİR: Mutlak kudret sahibi, sonsuz gücünü mutlak iradesiyle kullanan gücüne yenilmeyip onu kontrolü altında tutan
KAYYUM: Eşsiz yönetici, varlığı sevk ve idare eden her şeyin varlığı idaresine bağlı olan
MUKTEDİR: Mutlak iktidar sahibi, her iktidara baş eğdiren hiç boyun eğmeyen
LATİF: Nezaketle lütfeden, lütfunda latif olan
HZ. PEYGAMBERİN HAYATI TAMAMEN SİYASET
Allah kullarının siyasetine sürekli karışıyor, peygamberler gönderiyor. Peygamberler de siyaset yapıyor. Peygamberimizin yaptığı bütün faaliyetler siyasettir; çünkü hem Peygamber, hem de devlet başkanıdır.
Samuel Peygamber, döneminin devlet başkanını tayin etmiştir.
SİYASETE KİM GİRMELİ?
Siyasete girecekler kendilerine öncelikle Kur’an aşısı yapmalıdır. Yoksa hastalık kapıyorlar. Siyaset yapacaklardan en az şu özellikler aranmalı:
1. Kişi makamından mı değer alıyor, yoksa makamına mı değer veriyor? Makamından değer alanlar siyasete sokulmamalı.
2. Sinek karakterliler değil, arı karakterliler siyasete girmeli. Sinek karakterlilerin amacı başkalarının balına konmak ve tüketmektir. Asalaktırlar. Tüketecekleri şeyleri “pis-temiz”, “helal-haram” ayrımına tâbi tutmazlar.
Arı karakterliler üretmek için yaşarlar. Sinekler gibi bir yerden bir yere mikrop değil polen taşırlar. Pis olan şeylere konmazlar. Arılar da yerler; ancak ellerin emeğini değil, ellerinin emeğini yerler. Ürettikleri değerleri iğneleriyle savunurlar, hem de hayatları pahasına…
3. Siyasete yetişmek için girilmez. Siyaset adam yetiştirmez, yetişmiş adam kullanır.
4. Siyasetçinin beslendiği ve beslenecek bir kaynağı olması lazım; O da Kur’an’dır. Siyaset yönetim makamıdır. Orada, güç, para ve iktidar vardır. Bunların olduğu yerde de bolca şeytan vardır. Kur’an, şeytan ve nefsine karşı kendini ayarlama mekanizmasıdır.
5. Siyasetçi daha baştan cebine istifa dilekçelerini koymalıdır. Siyasete yeni değerler verdikleri sürece kalırlar. Siyaset kendilerinden eksiltmeye başlayınca orayı terk ederler.
SİYASETİN EN ÖNEMLİ ŞARTI EHLİYET VE LİYAKAT’TİR.
Bazı insanlar bir gruba dâhil olarak ehliyetini değil, mensubiyetini pazarlıyorlar. Açık verince de bunu taassupla kapatıyorlar.
Siyaset bir gruba dâhil olmak değil, bir duruşa sahip olmaktır. Siyaset; imanıyla, irfanıyla, ehliyetiyle, adaletiyle, bilgisiyle ve ahlakıyla oraya yakışmaktır.
ŞİMDİ NE OLUYOR?
Seçim kararı alındı. Adı seçim, kendisi değil. Yine bize dayatılanları zoraki seçeceğiz. Seçmezsek de cezası var; tam Deli Dumrul.
Milletvekili aday listesi yapma yetkisi parti genel başkanlarına verildi bile. Onlar isimleri ve sıralamaları yapacaklar, biz de seçiyormuş gibi yapacağız
Bu kadar da kandırmaca olur mu? Ayıp oluyor.
Seçim zahmetine ne gerek var? Kamuoyu araştırma şirketlerinin tahminleri az buçuk tutuyor. Ortalamasını alın, partilere dağıtın, olsun bitsin.
Oynanan bu komedi de son bulsun.
Bu seçim değildir. Bu doğru siyaset de değildir. Bu siyaset anlamsız, amaçsız ve ahlaksızdır. Bu üçü olmazsa Allahsız olur zaten. Çünkü Allah anlam, amaç ve ahlak demektir.
SULTANÎ SİYASET, NEBEVÎ SİYASET
Nebevî siyaset uygulaması namazdaki saf halidir. Rehber locada, ya da piramidin tepesinde değil, sadece bir adım önde durur.
Abdesti bozulan rehber arkaya alınır ve yerine abdestli biri geçer. Bugün abdesti bozulsa da, hasta da olsa, yoğun bakıma da girse rehberliği devam ediyor.
Bu nasıl rehberlik?
İmam ne yaparsa cemaat de onu yapacak değil. İmamın ne yapacağı önceden belirlenmiştir. İmam kurallara uyduğu sürece ona uyulur.
PARTİ GENEL BAŞKANLARINA…
Lütfen:
Liyakati ve ehliyeti, kişiye sadakatin önüne koyunuz. Yağcıları ayıklayıp, yakın çevrenizden uzaklaştırınız. Her şeyi yönettiğinizi sanmayınız; El Melik olan sadece Allah’tır, Melikliğe kesinlikle soyunmayınız.
Samimiyet en akıllı siyasettir. Çıkarı ve hazzı değil, hayrı önceleyiniz.
Kendi çıkarınız için insanları bölmeyiniz. Tenkid üzere değil, tebliğ üzere olunuz. Karalamalarınız değil, insanlığın hayrına ve barışa yapacaklarınızı (salih amel) söyleyiniz.
Siyaset kozmos demiştik, siyasetsizlik de kaos. Ülkeyi şimdi getirdiğiniz duruma kozmos diyebilir misiniz? Sizin işiniz düzeni sağlamak değil miydi? Önce 80 Milyonun, sonra da 7 Milyarın hakkını yediğinizin farkında mısınız? Hesap vereceğinizi biliyor musunuz? Unutmayınız ki, Allah’ın adaletinde zaman aşımı yoktur.
Yönetmeyi bir baba gibi değil, bir anne gibi yapınız. İmam (başkan, lider), anne yürekli yönetici demektir; ümmet de birbirine anne şefkatiyle davranan anne yürekli toplum.
İslam’da liderlik; güçlü olmak değil, şefkatli olmaktır. Şefkat ve merhamet annenindir, en önemlisi RAHİM annenindir, güç ise babanın. Allah kartvizitine RAHMAN VE RAHİM yazmıştır; SINIRSIZ ŞEFKAT, MERHAMET VE RAHMET SAHİBİ. Allah, Rahman’dır (Rahman 55/1).
Devletimizi ŞEFKAT DEVLETİ yapar mısınız?
Rabbimiz! Lütfettiğin Kur’an’la, bize hayatta lazım olabilecek her şeyi öğretiyorsun. İstiyorsun ki yanlış yapmayalım.
Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım.
Zafer Bayramımızı kutluyor, hayırlı Pazarlar diliyorum.
Doruk, 30 Ağustos 2015
