Yüksek bilinç düzeyinde yolculuk yapan bilge insanlar, “İslam, kâinatın yasası olan “sevgi ve barış” dinidir” demişlerdir. “ Slm” Kelimesinden gelen İslam, selamet, barış ve huzur olmasına rağmen lâkin gel gör ki, İslam dinine mensup olan ülkelerde kan, gözyaşı, ıstırap var. Mutsuzluk var… Ortadoğu’daki bu vahşet bizi de kuşatarak içine almış durumdadır.
Bu ülkede daha kaç bomba patlayacak?... Kaç masum insan hayatını kaybedecek?... Bizler her seferinde kaç kez, cenaze törenleri düzenleyip, nutuklar çekeceğiz. Kaç kez; “Şehitlerimize Allah Rahmet etsin, yakınlarına sabır versin.” Diyeceğiz. Bizi yönetenler daha ne kadar boş sözlerle bizi avutacak. “Fırat’ın kıyısında bir kuzuyu bir kurt kaparsa, bunun sorumlusu Ömer’dir.” diyenler neredeler?...
Milletlerin dirilişinde, çok önemli dönüm noktaları vardır. Bunlar toplumu bir arada tutan ve şahsiyetli bir millet haline getiren mutlak değerlerdir. Her milletin genlerinde ve geçmişlerinde var olan geleneksel ahlak anlayışları, inançlar, öyküler, destanlar veya bir insanın duruşundaki erdemli ayrıntılar olabilir. Bir Selçukluda devlet adamlığı karakteri Alperenlik ve evliyalık derecesinde olması bunun önemli bir göstergesidir. Osmanlı İmparatorluğunun, Söğüt’ü mekân tutan Kayı Boyu Aşiretinden koca bir imparatorluk doğmasında da elbette ki, çok büyük değerlerin ve kişiliklerin etkisi vardır? Cumhuriyetimiz de bu anlayış ve karakter sahibi olanların anlayışı ile kurulmuştur. Dün, Selçukluyu, Osmanlıyı yıkan sebepler ne idiyse bugün de aynı tezgâhlarla devletimizin bekası tehlike sürüklenmektedir.
Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla tamamen yıkıma uğratılıp, bitirilen Osmanlının küllerinden geleceği parlak yepyeni bir devletin temelleri atılıp Türkiye Cumhuriyeti kurulurken bu kadar can kaybımız olmuş muydu? İsyanlar, ihanetler olmasına rağmen asla can kaybı bu kadar fazla değildi… 1923’ ten 1970’ lere kadar, isyancılara ve teröre verdiğimiz can kaybı, tahminimce toplam on bini bulamaz.
Dersim, Şeyh Sait, Menemen, Koçgiri gibi isyanlar dahil bu sayıyı ancak bulabilir. Kesinlikle bu sayıyı geçecek can kaybımız olmamıştır. Oya 1980’lerde on binlere yakın can kaybımız var. 1980 ‘lerden 2016’ya kadar herhalde yüzbinleri bulmuştur can kaybı sayısı.
Kudretimizin ve sabrımızın ilkbahar yağmurlarının erittiği karlar gibi erimektedir. Yüreğimizde tüten acı buharları tüm bedenlerimizi sarmış, dünyamızı zifiri karanlığa boğmuş durumdadır. At üstünde teslim olmuş süvariler gibiyiz.
Sevgisizlikleri örten, sonsuz bir karanlık ve belirsizliğe doğru hızla sürüklenmekteyiz. Aklı selim ve bilge insanlar ne söylerse söylesinler, hangi üslupla konuşurlarsa konuşsunlar, hangi gözle bakarlarsa baksınlar nafile!... Ön yargılı ve husumet duyguları gerçeği görmemizi engellemektedir. “Düşman evin içerisinde.” Hz. Ali
Akıl tutulması var… Uyku sersemliği ile zaman ve mekan durmuş gibi yaşamakta ve ahmaklar gibi davranmaktayız. Kanıksanmış ve kabul edilmiş cehaletimizle el yordamıyla yürümekteyiz. Aklımızla değil, kulaklarımızla düşünüp, bize dayatılan sanal alemin yalanlarına inanmaya zorlanmaktayız. “Şunun bunun teveccühünden kuvvet almaya tenezzül ederseniz, halinizi bilmem; lâkin âtiniz çürük olur.” M. Kemal Atatürk
Küresel efendilerin toplum mühendisleri, “gen” şifrelerimizi iyi çözmüş durumdadırlar. Algılarla biz yönetmekte ve yok oluşa hızla götürmektedirler. Sosyal Bilimlerdeki genel kural olan, “algı gerçekten daha etkilidir.” Yöntemini üzerimizde uygulamakta ve başarılı olmaktadırlar.
Milletimizin mukadderatı kör karanlık ve felaket bir kaderle desenleyip örülürken yok olmaya teslim olmuşuz. Tarihimizi çok kolay unutmuş, inkâr etmiş, kendi varlığımızın, varoluşumuzun farkında değiliz artık... Geçmişi bilmiyoruz, bilmek için tarihin derinliklerine gitmeye ve hakikati öğrenmeye üşeniyoruz…
Mantık ve şuurumuz ile değil, bize anlatılanlara ve gösterilenlere inandırılıyoruz. “Allah aklını kullanmayanların üstüne pislik yağdırır.” Yunus 100
“Biz bir ülkeyi yok etmek istediğimiz zaman, şımarık varlıklılarına emrederiz, onlar itaat etmeyip orada kötülük işlerler. Böylece, o ülke helaka müstahak olur, biz de orayı alt üst ederiz yerle bir ederiz.” İsra 16 Mazaallah… Allah bu necip milleti korusun Allah Allah eyvallah… Amin İnşallah… Elimden gelen bu!.. Saygılarımla Zeynel Abidin BAŞARAN
