'Çanakkale'de Toprağa Kazınan Dostluk Mesajına Sahip Çıkılmalıdır'

Çanakkale Kara Savaşları'nın 100'üncü yıl dönümü dolayısıyla Şehitler Abidesi'nde düzenlenen anma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ortak acıları, yeni düşmanlıklar üretme değil; dostluğun, sevginin, barışın aracı haline dönüştürme konusunda Çanakkale’nin tüm dünyaya, tüm toplumlara örnek olmasını temenni ediyorum” dedi.

Törende ilk olarak, saygı duruşu ve saygı atışı gerçekleştirildi. Daha sonra İstiklal Marşı eşliğinde Türk Bayrağı göndere çekildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Prens Charles tarafından Şehitler Anıtı’na ayrı ayrı çelenk bırakılmasının ardından Çanakkale Cephesinde şehit düşen askerler için dua okundu.

Törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  konuklarına, ülkemize ve Çanakkale’ye hoş geldiniz diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bulunduğumuz Gelibolu Yarımadası, Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli cephelerinden birini oluşturuyordu. 100 yıl önce bu cephede mukaddesatlarını, vatanlarını ve şereflerini savunan yüzbinlerce askerimiz, gözlerini kırpmadan ölümün üzerine gitti. Aynı şekilde, dünyanın dört bir yanından gelen farklı milletlerden yüzbinlerce asker de, karşı saflarda, kendi hayalleri ve hedefleri için azimle, cesaretle savaştı. Hepsini de saygıyla, hürmetle yâd ediyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’de yaşanan savaşın, sadece savaşta bulunanlar değil, cephede yer almayan milletlerin de kaderini etkileyen sonuçlar doğurduğunu dile getirdi.

GELİBOLU: “TÜM DÜNYAYA BARIŞ MESAJI VERMEK İÇİN EN İSABETLİ YER”

Birinci Dünya Savaşı’nın çeşitli cephelerinde evlatlarını yitiren ülkelerden temsilcilerin ile bu savaştan dolaylı olarak etkilenen ülkelerin temsilcilerinin de törende bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada bir araya gelen tüm ülkeleri, savaş yüzyılının sona erip barış yüzyılının başlaması çağrımızı paylaşan dostlarımız olarak görüyoruz. Birinci Dünya Savaşı’nın sarsıcı izlerinin hala devam ettiği günümüzde, dün akşam İstanbul’da ve bugün burada verdiğimiz barış mesajının çok önemli olduğuna inanıyorum. Dünyanın bu mesaja gerçekten çok ihtiyacı var. Çanakkale Savaşları, daha yapıldığı günlerde bu mesajın özünü, ruhunu yansıtan görüntülere sahne olmuş bir mücadeledir. Bu bakımdan, tüm dünyaya barış mesajı vermek için, Çanakkale’nin, Gelibolu’nun çok isabetli bir yer olduğunu düşünüyorum. Bu mesajı güçlü bir şekilde dünyaya duyurmamıza katkı sağladığınız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum” dedi.

“ÇANAKKALE BİR ZAFER SEMBOLÜ OLDUĞU KADAR, AYNI ZAMANDA BİR HÜZÜN İFADESİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 100 yıl önce Gelibolu’da yaşanan çarpışmaların bu tarihi yarımadada savaşmış tüm milletlerin ortak hafızasında da yerini aldığını belirterek, “Bizim için Çanakkale, bir zafer sembolü olduğu kadar, kayıplarımızın büyüklüğü sebebiyle, aynı zamanda bir hüzün ifadesidir. Bunu en iyi Çanakkale üzerine yazılmış ağıtlarımızda, türkülerimizde görmek mümkündür. “Çanakkale içinde vurdular beni/ Ölmeden mezara koydular beni/ Off, gençliğim eyvah.” Evet… Bu topraklara, her milletten yüzbinlerce gencin istikbali gömüldü.  Hepsinin de kendisine göre ayrı sevdaları, ayrı hayalleri, ayrı ümitleri vardı. Elbette buradaki cephelerde karşılıklı olarak savaşan her genç birer askerdi; ama daha önemlisi insandı. Nitekim onlar, savaş anında bile karşılarındakini düşmandan öte insan olarak gördüler. Onların da birer anneleri, babaları olduğunu, belki yollarını gözleyen eşleri, evlatları olduğunu hatırlarından hiç çıkarmadılar. Elinde annesinin resmiyle ağır yaralı olarak yatan Fransız askerine yardım etmek için uğraşan neferimize, bunun sebebini sorduklarında verdiği cevap, işte tam da bunu ifade ediyordu. Askerimiz “Benim annem yok, belli ki onun yolunu gözleyen bir annesi var” demişti. Üstelik kendisinin de, en az onunki kadar ağır bir yarası varken bunu yapıyordu” diye konuştu.

“BUGÜN BU TOPRAKLARDA CAN VERMİŞ TÜM ASKERLERİ ANIYORUZ”

Çanakkale Savaşları boyunca bunun gibi birçok olayın yaşandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşılıklı saygı zemininde başlayan bu dostluğun, kendilerini bugün burada bir araya getirdiğini aktardı.

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Bizlere düşen görev, yeni savaşların yaşanmaması için, hayatlarının baharındaki gençlerin “ölmeden mezara girmemeleri” için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmektir. Bu küçük yarımadada yatan yüzbinlerce gencin aziz hatırası önünde, hepimizin adına, barışın, huzurun, refahın tüm dünyaya hâkim olmasını sağlamak için çalışma kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyorum.”

Çanakkale’de de savaşmış olan, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in, ‘Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! / Gözyaşlarınızı dindiriniz/ Evlatlarınız bizim bağrımızda, huzur içindedir/ Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır’ sözlerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Bugün burada, sadece şu veya bu milletin kayıplarını değil, bu topraklarda can vermiş tüm askerleri anıyoruz. Anıtlarımız, bu topraklarda kaybedilen yarım milyon gencin tamamının sembolüdür. Ağıtlarımız, türkülerimiz, kendi evlatlarımızla birlikte, sizlerin kayıplarının da acılarını yüreklere işliyor. Yeni nesillere düşen görev, Çanakkale’de kanla, canla, azimle, cesaretle taşa, toprağa, denize kazınan dostluk mesajına sahip çıkmaktır” dedi.

“BU YÜZYILI BARIŞ YÜZYILINA DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN HER TÜRLÜ İŞ BİRLİĞİNE HAZIRIZ”

Çeşitli ülkelerden gençlerin burada yatan atalarını yâd etmek için Çanakkale’ye gelmelerinin, bu mesaja sahip çıkıldığının bir işareti olarak değerlendirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nitekim Anzak’lardan şu ana kadar elime ulaşan ve bana gelen bilgiler, evet Şafak Ayinine 10 bini aşkın insan katılacak. Bizim gençlerimizden ise yine aynı şekilde yarın sabah Namazını müteakiben asgari 35 bin genç katılacak. İşte bu artık bir şeyi ifade ediyor; bunu barışa döndürmek, bu mesajı tüm dünyaya vermek için bir bütünleşme olarak görüyorum. Ortak acıları, yeni düşmanlıklar üretme değil dostluğun, sevginin, barışın aracı haline dönüştürme konusunda Çanakkale’nin tüm dünyaya, tüm toplumlara örnek olmasını temenni ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel istikrar ve refah için, buradaki hoşgörü ve dostluk ikliminin tüm ülkeler, tüm uluslararası kuruluşlar, tüm toplumlar tarafından desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Terörizmin, ırkçılığın, İslamofobinin ve her türlü nefret içeren akımın çaresi, işte buradadır. Biz, bu yüzyılı barış yüzyılına dönüştürmek için her türlü işbirliğine hazırız. Çanakkale’deki şu manzara, bunun en büyük ispatıdır. Sözlerime son verirken, Çanakkale’de savaşmış her milletten tüm kahramanların aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Ülkelerini temsil eden misafirlerimizin her birini, bu topraklarda can vermiş Mehmetçiklerin evlatları olarak saygıyla selamlıyorum. Çanakkale’de bizimle birlikte olduğunuz için sizlere teşekkür ediyorum. Ülkelerinize ve oradaki halkınıza Türkiye’nin, Türk milletinin selamlarını iletmenizi özellikle sizlerden rica ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

PRENS CHARLES: “BU TÖRENDE BULUNMAKTAN BÜYÜK BİR ONUR DUYUYORUM”

Prens Charles da törende yaptığı konuşmada,  100 yıl önce yarımadada kahramanca savaş verenleri anmak için düzenlenen törende bulunmanın kendisi için büyük bir onur olduğunu söyledi. Dünyanın birçok bölgesinde insanlar arasında bölünme ve çatışmanın devam ettirdiğine işaret eden Prens Charles, bu konuda, bireyler, liderler ve toplumlar olarak herkese sorumluluk düştüğünü, nefret ve önyargıya karşı savaşmanın ve uyum sağlanmasının yollarının bulunması gerektiğini, böylece savaşlarda hayatını kaybedenlere hürmet edileceğini belirtti.

Konuşmaların ardından, çocuk korosu dinletisi ve mehter takımı gösterisi gerçekleştirildi. Tören geçişinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Prens Charles, Şehitlik Defteri’ni imzaladı ve şehitlikteki kabirlere çiçek bıraktılar. Törenin sonunda, gemi geçişleri sırasında Türk Yıldızları tarafından gösteri yapıldı.