TBMM GENEL KURULU'NDA BUGÜN

TBMM Başkanlık Divanı'nın 18 kişiden oluşmasına ilişkin Meclis Başkanlığı'nın önerisi ile Lübnan'da Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) kapsamında bulunan Türk askerinin görev süresinin bir yıl daha uzatılması konusunda Hükümet'e yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.

PAYLAŞ
Harput Sancak Haber - Harput Sancak Haber

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanı İsmet Yılmaz başkanlığında toplandı. 

Genel Kurul toplantısının başında bir süre önce vefat eden 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel için saygı duruşunda bulunuldu. 

İsmet Yılmaz'ın Meclis Başkanı seçilmesinin ardından Milli Savunma Bakanlığına atanan Vecdi Gönül'ün atama kararı okunarak, Genel Kurul'un bilgisine sunuldu. Ardından Gönül kürsüye gelerek yemin etti. 

Meclis Başkanı Yılmaz'ın, Meclis Başkanlık Divanı'nın 18 kişiden oluşmasına ilişkin önerisi Genel Kurulun onayına sunularak kabul edildi. Buna göre AK Parti'ye 1 başkanvekili, 4 katip üye, 2 idare amiri, CHP'ye 1 başkanvekili, 2 katip üye, 1 idare amiri, MHP'ye 1 başkanvekili, 1 katip üye, 1 idare amiri ve HDP'ye de 1 başkanvekili, 1 katip üye ve 1 idare amiri düşüyor. 

Genel Kurul'da Lübnan'da Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) kapsamında bulunan Türk askerinin görev süresinin bir yıl daha uzatılması konusunda Hükümete yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi'nin görüşmelerine geçildi. 

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, "Ülkemiz gerek tek başına, gerekse üyesi olduğu uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla geçmişte olduğu gibi bundan sonra da barışı destekleme harekatlarına katkıda bulunarak, bölgesinde ve dünyada istikrar ve barışın tesis edilmesinde rol almaya devam etme kararlılığındadır" dedi. 

Gönül, TBMM Genel Kurulu'nda, Lübnan'da Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) kapsamında bulunan Türk askerinin görev süresinin bir yıl daha uzatılması konusunda Hükümet'e yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi'nin gerekçesine ilişkin bilgi verdi. 

UNIFIL kapsamında bölgede bulunan Türk gücünün yapısı ve faaliyetlerini aktaran Gönül, UNIFIL'de Türkiye'nin de içinde bulunduğu toplam 38 ülkeden yaklaşık 11 bin 500 personelin görev yaptığını söyledi. Gönül, "UNIFIL harekatına katılım sağlamamız dış politikamız ve uluslararası konjonktür açısından fevkalade önem arz etmektedir" dedi. 

Vecdi Gönül, şöyle devam etti: 

"Ülkemiz gerek tek başına, gerekse üyesi olduğu uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla geçmişte olduğu gibi bundan sonra da barışı destekleme harekatlarına katkıda bulunarak, bölgesinde ve dünyada istikrar ve barışın tesis edilmesinde rol almaya devam etme kararlılığındadır. Tüm bu gelişmeler ışığında içinde bulunduğumuz bu dönemde Lübnan'da barış ve istikrarın korunması bakımından UNIFIL'ın oynadığı rol daha da önem kazanmıştır. Lübnan'da barış ve istikrara katkıda bulunması nedeniyle Lübnan hükümeti ve Lübnan'daki tüm taraflar UNIFIL faaliyetlerini ve UNIFIL'in görev süresinin uzatılmasına büyük önem vermektedir." 

BM'nin ilgili kararı doğrultusunda UNIFIL'ın bir yıl olarak belirlenmiş olan görev süresinin geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da BM Güvenlik Konseyi tarafından bir yıl süre ile uzatılmasının beklendiğini aktaran Gönül, Türkiye'nin, icrasında etkin rol aldığı UNIFIL barışı koruma harekatına katkısının devam etmesinin önemine işaret etti. Gönül, Türkiye'nin UNIFIL'de bulunmasının barış ve istikrarın korunmasına yönelik dış politikasının sürdürülmesi açısından da önem taşıdığını vurguladı. 

AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, "İcra ettiği politikalarının merkezine insanı koyan ve ortaya koyduğu ilkelerle hareket eden AK Parti anlayışının, zalimlerle sorunsuz olmasını kimse bizden beklemesin" dedi. 

TBMM Genel Kurulunda, Lübnan'da Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) kapsamında bulunan Türk askerinin görev süresinin bir yıl daha uzatılması konusunda Hükümet'e yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi'nin görüşmeleri sürüyor. 

Tezkere üzerinde söz alan MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, BM'nin geçici görev gücünde var olmanın gerekliliğine inanarak bu tezkerelere parti olarak olumlu baktıklarını söyledi. 

Dış politikaya ilişkin eleştirilerde bulunun Türkeş, "Uyarılarımızı dikkate almayan, 13 yıldır tek başına iktidar dönemleri boyunca 'Her şeyi ben bilirim, en iyisini de ben bilirim' zihniyeti sonucunda Türkiye bir mülteci kampına dönmüştür" dedi. 

"Tabii ki biz misafirperver bir ülkeyiz ancak bu insanlar daha kaç yıl bu kamplarda hayatlarını idame ettirebilecek? Türkiye bu yükü daha kaç yıl sırtında taşıyabilecek" ifadesini kullanan Türkeş, şu ana kadar harcandığı söylenen rakamın 5,5 milyar doların üzerinde olduğunu kaydetti. 

Türkeş, şöyle konuştu: 

"Güney sınırımızda, tüm dünyada ibretle izlenen dış politikamız ve Ortadoğu'da örnek alınan siyasetçilerimiz sayesinde geldiğimiz nokta hiç de iç açıcı değil. Afrin ve Kobani arasındaki 90 kilometre uzunluğundaki Cerablus da terör örgütü PYD'nin kontrolüne geçecek olursa Türkiye'nin Hatay'a kadar olan tüm Suriye sınırı bu terör örgütünün kontrolüne geçmiş olacak. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti için açık bir tehdittir ve bu tehdit göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Biz Türkiye'nin güvenliğini partiler üstü olarak gördük, görmeye de devam ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarında oldu bittiye asla müsamaha gösterilemez, gösterilmemelidir de. 2014 yılı Ekim ayında TBMM'de kabul edilen tezkere bu durumlar için vardır. Siyasi iktidar, tüm milli güç unsurlarını ve TSK'yı kararlılıkla harekete geçirerek vatanımızı ve milletimizi savunmalıdır. Bunun için hiçbir devletten izin beklenmesine gerek duyulmamalı, uluslararası hukuktan doğan meşru haklar kullanılmalıdır." 

CHP İstanbul Milletvekili Murat Özçelik, Türkiye'nin dış siyasette daha ilkeli ve ayağı yere basan politika izlemesi gerektiğini savundu. 

Türkiye'nin, uygulanan dış politikayla barış ve istikrar getiren özelliğini kaybettiğini ve menfaatlerine aykırı olarak dünyada dışlanmış konuma sürüklendiğini öne süren Özçelik, yanlış politika metotları sonucu Türkiye'nin birçok ülkeyle iletişimini sağlayan diplomatik ilişkilerin kesildiğini iddia etti. 

Suriye politikasına ilişkin de eleştirilerde bulunan Özçelik, güvenli koridor, tampon bölge gibi yaklaşımların anlamsız olduğunu savundu. Özçelik, "Böyle bir bölgeyi oluşturmanın yegane amacının bir saldırıyı defetmek olduğunu ileri sürmek de anlamsızdır. Güvenlik koridoru uluslararası hukuku ihlal etmek demektir ve Türkiye'yi işgalci durumuna düşürecektir. Kimse Türkiye'yi macera olacak işlere çekmemelidir" dedi. 

Özçelik, Türkiye'nin, IŞİD ile mücadele için uluslararası koalisyona tam destek sağlaması gerektiğini dile getirdi. 

AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, dış politika anlayışını AK Parti'yi eleştirme üzerine kuranların AK Parti'nin bölge barışına verdiği katkıyı görmelerini beklemediklerini söyledi. 

Komşularla sıfır sorun politikasına yapılan insafsız eleştirilerin ancak "akıl tutulması" ile açıklanabileceğini ifade eden İşler, "Türkiye zalim ve halkını katleden diktatör yöneticilerle aynı safta yer almamaktadır" dedi. 

"İcra ettiği politikalarının merkezine insanı koyan ve ortaya koyduğu ilkelerle hareket eden AK Parti anlayışının, zalimlerle sorunsuz olmasını kimse bizden beklemesin" diyen İşler, "Türkiye, uygulanan politikalarla dost düşman herkesin takdirini kazanmış hem bölge halkları hem de dünya halklarıyla sıfır sorunlu ülke haline gelmiştir. Birilerinin bir türlü anlayamadığı sıfır sorun politikamızın temelinde herhangi aidiyet dikkate alınmaksızın halklarla kurulan dostluk ve kardeşlik bağı bulunmaktadır" değerlendirmesinde bulundu. 

Lübnan'da, Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) kapsamında bulunan Türk askerinin görev süresinin bir yıl daha uzatılması konusunda Hükümet'e yetki verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. 

Tezkerede, Türkiye'nin, UNIFIL'e yaptığı katkılarla barışı koruma harekatının etkin biçimde icrasında önemli işlev üstlendiği belirtildi. 

Bu çerçevede Türkiye'nin katkısının gerek Birleşmiş Milletler sistemi içinde, gerek bölgesel ve küresel ölçekte gerekse kapsamlı sivil-asker işbirliği faaliyetleri vasıtasıyla Lübnan toplumunun her kesimi nezdinde görünürlüğünün artmasına, ayrıca barış ve istikrarın korunmasına yönelik politikaların sürdürülmesine önemli katkıda bulunduğu kaydedilen tezkerede, "UNIFIL'in ülkemizin askeri kuvvet katkısında bulunduğu tek BM Barış Gücü operasyonu olması da dikkate alınarak katkımızın sürdürülmesinin önem arz ettiği değerlendirilmektedir" ifadesine yer verildi. 

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, tezkerenin görüşmelerinde grubu adına yaptığı konuşmada, Meclis'in çok defa tezkerelere onay verdiğini ancak tezkereye söz konusu faaliyetlerin görev yapılan ülkelerdeki halka ne gibi yararlar sağlandığına ilişkin hiçbir bilginin verilmediğini savundu. 

İktidarın gündeme getirdiği konularda istişareden uzak bir yaklaşım sergilediğini ileri süren Önder, "Artık karşınızda hükümetin sekreteryası gibi çalışmamakla bu ülkede demokratik süreçlerin gelişmesine katkıda bulunma ihtimali taşıyan bir parlamento var. Bor'un pazarı geçti, Niğde de ufukta gözükmüyor. Yerinizde olsam bu Meclis'i ciddiye alırım ve ciddi bir şekilde bilgilendirme yaparım" dedi. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun inşa ettiği ve kitaplarında yer alan kavramlardan birinin "maestroluk" olduğunu ifade eden Önder, "Maestro diyoruz, geniş bir senfoninin içinde usul bilmeyen darbukatör konumuna düştünüz. Nereye gidiyorsanız ahenksizlik nereye gidiyorsanız kakafoni" değerlendirmesinde bulundu. 

CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker, şahsı adına yaptığı konuşmada, hükümetin Suriye politikasını eleştirdi. Suriye'ye silah ve mühimmat girişini engelleyici önlemlerin alınmadığını ileri süren Şeker, "Bugün ortaya çıkan tabloda bu yanlışın da payı var" görüşünü savundu. 

AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal da şahsı adına yaptığı konuşmada Türkiye'nin, milli menfaatlerini ilgilendiren bölgesel gelişmelere kayıtsız kalamayacağını vurguladı, dış politikasını barış ve istikrar temeli üzerinde kurduğunu anlattı. Ünal, Türkiye'nin UNIFIL'e katkılarıyla barışı koruma konusunda etkin bir rol oynadığını belirtti. 

TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encu'ya yapıldığı ileri sürülen saldırıyla ilgili, "Hiçbir vekile saldırı kabul edilemez, bunun da mazereti olmaz. Sayın vekillerin de herkesten daha çok hukuka saygılı olmasını bekleriz" dedi. 

TBMM Genel Kurulu'nda Lübnan Tezkeresinin uzatılmasının kabul edilmesinin ardından, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken yerinden söz alarak, HDP'li Encu'ya yapıldığı ileri sürülen saldırıyla ilgili tepki gösterdi. 

Baluken, acil bir durum olduğunu ve İçişleri Bakanı ve yetkililerinin telefonlara çıkmadığını kaydetti. 

TBMM Başkanı Yılmaz da Baluken'in sözleri üzerine, konuyu inceleyeceklerini belirterek, şunları söyledi: 

"Hiçbir vekile saldırı kabul edilemez, bunun da mazereti olmaz. Milletvekiline saldırının haklı bir sebebi kesinlikle olamaz. Sayın vekillerin de herkesten daha çok hukuka saygılı olmasını bekleriz. Her bakanın, milletvekillerinin telefonuna mutlaka çıkması, onu bilgilendirmesi yasama ve milli iradeye gösterilecek saygının bir gereğidir. İçişleri Bakanlığımızın mutlaka telefonlara çıkması lazım, Bakanımızın da her milletvekiline mutlaka bilgi vermesi lazım. Her telefona 'evet' diye cevap gelmez 'hayır' da bir cevaptır." 

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Uludere olayının kapatılması için özel bir çaba sarf edildiğini öne sürerek, Uludereli ailelerin hassasiyetlerini, reaksiyonlarını hoş görmenin devletin görevi olduğunu ifade etti. 

Gök, bir milletvekilinin tartaklanması, dövülmeye tabi tutulması, üzerine gaz bombası atılmasının Meclis'in ve Başkanı'nın karşı çıkması gereken bir olay olduğunu söyleyen Gök "Biz de bu olayı şiddetle kınıyoruz ve Sayın Milletvekiline yönelik bu tavrı asla kabul etmiyoruz" dedi. 

Gök, Genel Kurul'da RTÜK'e üye seçiminin zaman geçirilmeden yapılması gerektiğini söyledi. 

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Cumhurbaşkanı'nın hükümetin kurulmasıyla ilgili Anayasa tarafından kendisine verilen görevi ivedilikle yerine getirmesi gerektiğini ifade etti. 

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, konuşmalarda geçen "müstafi hükümet" adlandırılmasının doğru olmadığını, Anayasa gereği hükümetin görevinin başında olduğunu söyledi. 

Anayasa gereği Meclis Başkanlık Divanı oluştuktan sonra görevlendirmenin yapılacağını belirten Aydın, "Bir taraftan koalisyona uzak bir tavır sergileyip öbür taraftan da 'niye bir an önce bu görüşmeler başlamıyor' demek doğru bir yaklaşım değil" diye konuştu. 

Konuşmaların ardından TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, birleşimi, yarın saat 15.00'de toplanmak üzere kapattı. 

Kaynak: TBMM- Haberler

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN